Pervin Buldan: “Ne NATO’nun ne de Rusya’nın askeri yayılmacılığı çözüm olamaz”

Pervin Buldan

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, bugünkü konuşmasında Rusya-Ukrayna savaşına vurgu yaptı. Buldan, “Ukrayna’da yaşananlar sadece iki ülke arasındaki bir gerilim-çatışma değildir. Esas olarak NATO ve Rusya arasındaki egemenlik mücadelesidir, güç savaşıdır. Ne NATO’nun ne de Rusya’nın askeri yayılmacılığı bu soruna asla çözüm değildir. Ancak şu nettir; Rusya’nın uluslararası hukuku ihlal ederek başlattığı askeri müdahale kesinlikle kabul edilemezdir. Taraflar müzakere ve diyalog yollarını tekrar açmalıdır.” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 8 Mart ve diğer gündemlere dair konuştu, ‘AKP hükümetinin içerdeki ve dışarıdaki savaş politikalarını reddediyoruz’ ifadelerini kullandı.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın katılımıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında Parlamento Kadın Grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Mezopotamya Ajansı‘nda yer alan haberde, Buldan HDP olarak bu yıl 8 Mart’ı, Deniz Poyraz’a ve Garibe Gezer’e adadıklarını söyledi.

Buldan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Yine ülkemizde yarım asırdır kadın mücadelesini yeşerten, büyüten, en etkili muhalefet gücü olarak bugüne ulaştıran; cezaevlerinde rehine olarak tutulan bütün kadın yoldaşlarımı, kadın örgütlerinin değerli temsilcilerini ve emektarlarını, evde, ofiste, fabrikada, tarlada durmadan üreten kadınları, hiç usanmadan bütün kararlılığıyla adalet arayışında olan kadınları, her türlü talana karşı; ekolojiyi, köyünü, suyunu savunan cesur kadınları en derin duygularımla selamlıyorum.

“Ne NATO’nun ne de Rusya’nın askeri yayılmacılığı çözüm olamaz”

8 Mart aynı zamanda bütün dünya kadınları olarak emperyalist savaşlara hayır dediğimiz bir gündür.  İşte ne yazık ki tam da bugünlerde Rusya’nın başlattığı işgal hareketiyle gelişen bir savaşa üzüntüyle tanıklık etmekteyiz. Ben öncelikle bu savaşta şimdiye kadar yaşamlarını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı diliyor, tüm Ukrayna halkının acısını paylaşıyor, dayanışma duygularımızı iletiyorum. Bu savaş halklara ölüm ve yıkım dışında başka bir şey getirmeyecektir.

HDP olarak daha önce de söyledik; Ukrayna’da yaşananlar sadece iki ülke arasındaki bir gerilim-çatışma değildir. Esas olarak NATO ve Rusya arasındaki egemenlik mücadelesidir, güç savaşıdır. Ne NATO’nun ne de Rusya’nın askeri yayılmacılığı bu soruna asla çözüm değildir. Ancak şu nettir; Rusya’nın uluslararası hukuku ihlal ederek başlattığı askeri müdahale kesinlikle kabul edilemezdir. Taraflar müzakere ve diyalog yollarını tekrar açmalıdır. Acil olarak bir ateşkesin ilan edilmesi için Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplum devreye girmelidir. Uluslararası kurumlar da insani trajedilerin önlenmesi için sorumluluk almalıdır.

‘Savaş politikalarını reddediyoruz’

AKP hükümetinin içerdeki ve dışarıdaki savaş politikalarını nasıl bugüne kadar reddettiysek dünyanın herhangi bir yerindeki savaşı da aynı şekilde reddediyoruz. HDP olarak, kadınlar olarak halkların bir arada özgür ve barış içerisinde yaşayabileceği koşulların sağlanması yönündeki her türlü barışçıl adımı desteklemeye devam edeceğiz.

‘İşçi kadınların direnişi, bizim direnişimizdir’

Biliyorsunuz, birçok yerde işçi direnişleri var. Yakın zamanda başarıya ulaşmış Migros depoda, haklarını kazanmış Xiaomi’de yüzlerce kadın, hakları için sermayeye karşı direndi ve kazandı. Farplas’ta ve daha birçok yerde direniş devam ediyor. Selam olsun direnen işçi kadınlara. Direnişiniz direnişimizdir. Buluştuğumuz, konuştuğumuz, dertleştiğimiz ve mücadelemizi birleştirerek büyüttüğümüz her kadını buradan bir kez daha selamlıyorum.

Bu şiddettin en büyük mağduru ise malumunuz üzerine kadınlardır. Çünkü bu ülke, kadınları yok sayan her fırsatta kadınlara saldırmayı kendine misyon edinmiş erkek bir iktidar tarafından yönetilmektedir. Kadın katillerini salıveren, cezasızlık politikasıyla koruyan, kadın kurumlarına her gün baskın düzenleyen, kadın mücadelesini engellemeye çalışan bir iktidarla karşı karşıyayız.

‘Emine Şenyaşar’ı susturamazsınız’

Artık bu zulmü kaldıramıyorum’ diyen Emine Şenyaşar annenin çığlığını artık duyun, duyun. İktidarınızın katillere tanıdığı hukuksuz, vicdansız imtiyazı kaldırın. Adaletin gereğini yerine getirin. Emine annenin dediği gibi onu susturamazsınız, yok sayamazsınız çünkü bütün dünya biliyor Emine Şenyaşar haklıdır. Bunu artık siz de bilin ve harekete geçin.

‘Deniz Poyraz’a yapılanların hesabını soracağız’

Sevgili Deniz Poyraz’ımıza bu amaçla suikast düzenlenmiştir. Deniz’in şahsında kadının demokratik siyasetteki konumu ve rolü hedef alınmıştır. Ancak bu katliam bırakın bizi sindirmeyi demokratik siyasetin etrafında daha fazla kenetlenmemize bir başka gerekçe daha yaratmıştır. Biz kadınlar, kadına şiddet yönetimleriyle, katliamcı saikle yönelen her anlayıştan alacaklıyız. Deniz’in ve yoldaşlarının hesabını hem hukuk karşısında hem tarih önünde mutlaka soracağız.

‘Üçüncü yolda demokrasi ittifakı dedik’

Üzerinde önemle durduğumuz konulardan biri de elbette ki ittifaklar meselesidir. Bizler tekçi erkek rejimine karşı çoğulculuğu, demokrasiyi, eşitliği, gerçek bir adalet sistemini, bir arada ortak yaşamı esas aldığımızı hep söyledik, bir kez daha altını çiziyorum.

Kürt sorununda çözümsüzlüğü dayatan, başta cinsiyet eşitsizliği olmak üzere her türlü eşitsizliği onaylayan, işçinin, emekçinin, gençlerin sorunlarını görmeyen kadınların sözünün içerisinde olmadığı hiçbir ittifakı asla kabul etmiyoruz. Toplumu kutuplaştıran iki seçenek varmış gibi dayatan anlayışlara karşı üçüncü yolda ‘demokrasi ittifakı’ dedik. Partimizin 27 Eylül’de yayınladığı deklarasyonla da tutumumuzu net bir şekilde bir kez daha ortaya koyduk.