Türkiye dün polisin iki yüzüne tanık oldu… Biri için sert müdahale nedeniyle tepkiler yükselirken, diğerindeki insanlık dersi göz yaşarttı. Polis, İstanbul’da ‘bu kadarı da fazla’, Çanakkale’de ‘helal olsun’ dedirtti…
Türkiye’de dün en çok konuşulan konulardan biri yine polisin eylem tarzı oldu. İstanbul Beyoğlu’nda LGBT+ Onur Yürüyüşü için toplananlara yönelik müdahale sırasında yaşananlar yürek sızlatırken, Çanakkale’de polis memurunun bir öğrenciyi YKS sınavına yetiştirme çabası içimizi ısıttı…
Beyoğlu’nda bir vatandaşın balkondan ‘çocuk uyuyor’ uyarısına, ‘kes sesini’ diye çıkışılması, aşağıdaki gruptan birinin ‘yavşak’ diye bağırması ve vatandaşın ‘Allahsızlar’ tepkisi üzerine polis yetkilisinin evinden alınmasına yönelik talimat vermesi… Kafede kız arkadaşıyla oturan bir kişinin gözaltına alınması… Protestocu gruba orantısız güçle müdahale edilmesi… Demokratik toplum anlayışı ile bağdaşmayan bu olaylar, vatandaşa yaklaşımı sıkça tartışılan polisin dün sergilediği tek olumsuzluk da değildi. AFP Muhabiri Bülent Kılıç’ın ‘nefes alamıyorum’ haykırışına rağmen, ABD’de polis şiddetine maruz kalarak ölen George Floyd örneğinde olduğu gibi boğazına bastırılarak gözaltına alınması, vicdan sahibi herkesi rahatsız etti.
Ancak Çanakkale’den de yine polisin başrolde olduğu yürek ısıtan bir haber geldi. Sınava gireceği binayı karıştıran öğrenciyi doğru binaya yetiştirmeye çalışan polis memuru, gönüllere taht kurdu. Yine de 1 dakika geç kalınca sınava alınmayan genç kızı teselli etmeye çalışan memurun, “Yetiştiremedik, kusura bakma. Özür dilerim valla. Kızım hakkını helal et” sözleri herkesi duygulandırdı.
