Deniz Kültürü Derneği Başkanı, gazeteci ve akademisyen Ayşe Olcay, Korkusuz yazarı Barış Yarkadaş’ın “Müsilaj sorunu bitti mi, yeni mi başlıyor, son durum nedir?” sorusuna yanıtlarken Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın şu uyarılarını hatırlattı: “Müsilajın sorumlusu tüm tarafların tek savunması ‘Müsilajın nedeni de sorumlusu da biz değiliz!’ Haklılar aslında. Çünkü bir yıldır konuştuğum tüm yetkililer, tüm sanayiciler, tüm belediye başkanları Marmara Denizi’ni benden daha çok düşünüyor. Herkesin arıtma tesisi mükemmel çalışıyor. Kimse denizi kirletmiyor. Yani müsilaj uzaylıların işi!”
Olcay, “Marmara’da tabii ki müsilaj sorunu çözülmedi, zaman geçip görünen kirlilik ortadan kalkınca da müsilaj ya da nam-ı diğer deniz salyası unutuldu gitti. Şimdi bahar geldi, yaza hazırlık başladı. Eh bayram tatili de geliyor, hemen gözler denize çevrildi. Deniz tatili yapmak isteyenler haberlere bakmaya başladı. Acaba müsilaj var mıydı? Sanki bir sihirli değnek değecek 40 yılın sorunu 1 yılda bitecek gibi… Mümkün mü, cevap tabii ki hayır… Hiç mi bir şey yapılmadı. Tabii ki yapıldı, yeterli mi değil” değerlendirmesini yaptı.
“Hiçbiri 40 yıllık sorunu çözmeye yetmedi”
Atılan adımların önemli olmasına rağmen, yetersiz kaldığını belirten Olcay, şöyle devam etti:
“Tüm tarafların katılımıyla Marmara Denizi Eylem Planı yapıldı. Harika bir üst yönetim belgesi çıktı ortaya. Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildi. Kurullar oluşturuldu. Deşarj limitlerine yönelik yasal düzenlemeler yapıldı. Belediyelere tüm arıtma tesislerini ileri biyolojik arıtmaya dönüştürmek için üç yıl süre tanındı. Meclis Müsilaj Araştırma Komisyonu kuruldu. Stratejik plan hazırlandı. Kurullar, komisyonlar raporlar yazdı, sunumlar yaptı. Ama hiçbiri 40 yıllık sorunu çözmeye yetmedi.”
Prof. Dr. Mustafa Sarı: Müsilaj uzaylıların işi!
“Denize boca edilen bütün atıklar aynı şekilde akmaya devam ediyor” diyen Olcay, Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın şu uyarılarını hatırlattı:
“Zehir kanalına dönüşmüş akarsular, atıkları denize taşımaya devam ediyor. Kanunen trol kullanımının yasak olduğu denizde adını ‘algarna’ koyarak kullanım izni verdiğimiz çerçeveli troller denizin dibini kazımayı sürdürüyor. Müsilaj yüzünden yaralı bedene dönüşmüş Marmara Denizi’nde, sanki hiç müsilajla karşılaşmamışız gibi yeterli düzenlemeler yapılmadan davulla zurnayla avcılık sezonunu açtık. Avcılık sezonu kapanırken, balıkçılar 4,5 ay sonra açılacak yeni sezonun hazırlıklarına başladılar bile.
Müsilajın sorumlusu tüm tarafların tek savunması ‘Müsilajın nedeni de sorumlusu da biz değiliz!’ Haklılar aslında. Çünkü bir yıldır konuştuğum tüm yetkililer, tüm sanayiciler, tüm belediye başkanları Marmara Denizi’ni benden daha çok düşünüyor. Herkesin arıtma tesisi mükemmel çalışıyor. Kimse denizi kirletmiyor. Yani müsilaj uzaylıların işi!”
“Artık arıtma tesislerini doğru hale getirme zamanı”
Deniz Kültürü Derneği Başkanı Ayşe Olcay, “Ne yapılmalı” sorusuna da “Derhal seferberlik ilan edilmeli” diye yanıt vererek şunları kaydetti:
“Hocamın dediği gibi sorunun nedeni biz isek, çaresi de biziz. Lavaboya yağ dökmeyin mesela ev hanımları… Sifonu çekerken temizlik için kullandığınız malzemelere dikkat edin. Balıkçılık için sürdürülebilirlik ilkelerini belirleyip, balıkçıyı da denizi de koruyacak kararlar almalıyız. Burada belediyelere büyük görev düşüyor, artık arıtma tesislerini doğru hale getirme zamanı. Kısacası hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız. Devlet, belediyeler, STK’lar ve Marmara çevresinde yaşayan 25 milyon insan.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın