İsmail Saymaz, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde kadın otobüs şoförü A.Ş.’nin tutuklandığı operasyonun perde arkasını yazdı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu geçtiğimiz günlerde Emniyet Genel Müdürlüğü Şehit Demet Sezen Toplantı Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunmuş, “2019-2022 arasında 74 belediyede terörle bağlantılı 88 soruşturma yürütüldüğünü, bunlardan 79’unun tamamlandığını” söylemişti.
“İBB’deki soruşturmada 1668 kişiden, incelemeye konu olanlar arasındaki 6’sının, PKK/KCK terör örgütü adına kırsalda silahlı faaliyet göstermiş olduğu belirlendi” diyen Bakan Soylu, Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne (MBB) bağlı şirketlerde de “54 kişinin terör örgütleri ile irtibatlı/iltisaklı olduğunun tespit edildiğini” söylemişti.
Halk TV‘den İsmail Saymaz bugünkü köşe yazısında Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde kadın otobüs şoförü A.Ş.’nin tutuklandığı operasyonun perde arkasını yazdı. Saymaz yazısında, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sözlerini hatırlatarak, “Oysa A.Ş.’nin tutuklandığı operasyon, ‘CHP’li belediyeler PKK’lı yuvası gibi’ dedirtmek için MBB’ye kurulmuş bir tuzağı andırıyor” dedi.
İsmail Saymaz’ın yazısının bir bölümü şöyle:
“Kadın otobüs şoförü A.Ş., 26 Ekim’de gözaltına alındı. Sabaha karşı uykusundan uyandırılmış olmalı ki, spor kıyafetleriyle Emniyet’e götürüldü. Yanında sadece iki polis vardı. Kadın polis, A.Ş.’nin kolundan tutarken, erkek polis elleri cebinde yürümeyi tercih etti. Görünürde hiçbir olağanüstülük yoktu. İktidar medyası ve ak-troller bir gün sonra Türkiye’nin en azılı teröristi MBB’de ele geçirilmiş gibi şu başlıkları attı: ‘PKK iltisaklı otobüs şöförü’, ‘PKK iltisaklılar CHP’li Mersin Belediyesi’nde cirit atıyor’, ‘Mersin Büyükşehir, Kandil’i aratmıyor’
Beraat etti, Soylu’nun listesine girdi
A.Ş. tutuklanarak cezaevine kondu. Ve üzerinden üç hafta geçti. A.Ş. çıktığı ilk duruşmada beraat etti ve tahliye oldu. Buna rağmen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun geçen hafta açıkladığı, MBB’de PKK ile irtibat ve iltisaklı 54 çalışan listesine A.Ş. de girdi. Oysa A.Ş.’nin tutuklandığı operasyon, ‘CHP’li belediyeler PKK’lı yuvası gibi’ dedirtmek için MBB’ye kurulmuş bir tuzağı andırıyor.
Neden mi? Bildikleri halde uyarmadılar A.Ş. MBB’nin otobüs şoförü ilanına başvurdu. Yazılı sınavı ve mülakatı geçti. MBB, 21 Eylül’de Asiye Ş.’nin de aralarında olduğu 146 kişilik isim listesini, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması için Mersin Valiliği’ne gönderdi.
Valilik 30 Eylül’de verdiği yanıtta A.Ş. için “Arşiv araştırmasında herhangi bir kayda rastlanılmamıştır” dedi. Belediye, 42 yaşındaki A.Ş.’yi 17 Ekim’de işe aldı. Dokuz gün sonra Mersin Emniyeti, “Kayda rastlanılmamıştır” görüşünü kendisi belirtmemiş gibi A.Ş.’yi gözaltına aldı. Dosya açıldığında fark edildi ki…
Meğer Emniyet, belediyenin talep ettiği güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması henüz sonuçlanmadan, gelen şikayet üzerine A.Ş.’nin twitter hesabında araştırma yapmış. Raporda A.Ş.’nin PKK’yı, terör eylemlerini ve Öcalan’ı konu alan 25 paylaşımı beğendiği saptanmış. Raporun tarihi ne? 27 Eylül. Valiliğin belediyeye yanıtı ne zaman? 30 Eylül. Demek oluyor ki bu ‘beğeniler’ üç gün önceden bilindiği halde güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasına dahil edilmesi gerekirken edilmemiş.
‘Gözaltına alınması için işe girmesi beklendi’
MBB haberdar edilmediği gibi A.Ş.’nin gözaltına alınması için 17 Ekim’de işe girmesi beklendi. İş başı yapınca kapan MBB’nin üzerine kapandı. A.Ş., ifadesinde, ‘Beğeni yaptığımı hatırlamıyorum’ dese de PKK propagandasından tutuklandı. Bu sayede ‘CHP’li belediyenin PKK’lı çalıştırdığı’ mesajı verildi.
Tutuklandıktan 11 gün sonra, 7 Kasım’da A.Ş.’ye dava açıldı. İlk duruşma 22 Kasım’da görüldü. Beraate karar ver mahkeme A.Ş.’yi tahliye etti. A.Ş.’nin 17.400 TL’lik vekalet ücreti de Hazine’den ödendi, iyi mi?
Soylu, MBB’deki 54 kişiden 30’nun bizzat, 24’ünün de birinci ve ikinci derece yakınlarının örgüt üyesi ya da iltisaklı olduğunu iddia ediyor. ‘Mevzuat hükümleri uygulansaydı, işe girmeleri mümkün olmayacaktı’ diyor. Oysa A.Ş. için mevzuat uygulandığı ve Emniyet’te ‘beğeni’ raporu bulunduğu halde belediyeyle paylaşılmadı!
İçişleri Bakanlığı ağır bir suç işliyor. İBB’de çalışanların bir kısmı; birinci ve ikinci derece yakınları bir soruşturmada hükümlü, sanık veya şüpheli olduğu için terörle ilişkilendiriliyor. Bu, bir Ortaçağ hukukudur. Bireylerin ailelerinden ötürü suçlanıp cezalandırılmasıdır. Eğer bu mantık bürokrasi ve yargıda egemen olursa AK Parti kabinesi ve meclis grubunda FETÖ ve PKK ile ilişkilendirilmeyecek kimse kalmaz.
‘CHP’li belediyelere yönelik tuzaklar kuruluyor’
Bakan Soylu, bir yandan dağda PKK’lı sayısının 120’nin altına düştüğüyle övünürken, diğer yandan İBB’deki PKK’lı sayısının 432 olduğunu iddia ediyor. İBB’ye göre, Soylu’nun açıkladığı veriler gerçeği yansıtmıyor.
AYM’nin iptal kararından ötürü Eylül 2019-Nisan 2021 arasında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmadı. İBB, 17.839 kişi için talepte bulundu. 15.227’sine yanıt verildi. 64 kişi için olumsuz görüş gönderildi. Bunların 22’sinde kesinleşmiş cezadan söz edildi. Diğerleri soruşturma aşamasında…
İşten çıkarılanlardan üç İBDA/C’li bombacı ise 2018’de işe alındı. Fakat bakanlığın araştırması 2019 yılından başlatıldığı için AK Parti’nin 25 yıllık iktidarında İBDA/C’liler ve Sivas katliamı sanıkları dahil olmak üzere terör bağlantılı kaç kişinin İBB’ye alındığı bilinmiyor. Altı ay sonra iktidar değiştiğinde bu da öğrenilecektir diye düşünüyorum.
Seçimde muhalefeti PKK ile ilişkilendirip karalamak için CHP’li belediyelere yönelik ‘zaman ayarlı’ soruşturmalar açılıyor ve tuzaklar kuruluyor.”