Gazeteci Erk Acarer, bugün Kıbrıs ile ilgili çok ilginç ilişkilerin bir arada yer aldığı iddialar ortaya attı. Acarer’e göre Halil Falyalı’nın elinde tuttuğu kasetler, Sedat Peker’in yakınlarının eline geçti.
Gazeteci Erk Acarer, sosyal medya hesabından organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddiaları ile gündeme gelen ve geçtiğimiz günlerde polise teslim olan Halil Falyalı’ya ilişkin paylaşımlarda bulundu.
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in videoları ile gündeme gelen Halil Falyalı, geçtiğimiz günlerde polise teslim olmuştu.
Falyalı’nın teslim olmasının ardından gazeteci Erk Acarer, söz konusu kişiye ilişkin önemli iddiaları sosyal medya hesabından paylaştı.
”KKTC’de mide bulandıran işler oluyor ve maalesef bu işler hem KKTC Başbakanı hem de Türkiye’ye uzanıyor” diye yazan Acarer, ”Falyalı cezaevine gönderilmişti. Pazarlık başlattı. “Beni çıkarın” diye şantaj yapmaya başladı. İddiaya göre, bürokrat ve siyasilere müstehcen kasetleri üzerinden baskı yaptı” ifadelerini kullandı.
Acarer’in paylaşımları şöyle:
1- KKTC’de mide bulandıran işler oluyor ve maalesef bu işler hem KKTC Başbakanı hem de Türkiye’ye uzanıyor. Şuradan başlayalım:
2- Halil Falyalı tutuklandı. (İlişkilerini biliyorsunuz.) Falya’lının kardeşi ile iddia işi yapan Eray Kenanoğlu isimli kişi 3 sene önce silahlı saldırıya uğramıştı. Uyuşturucudan da Silivri’de kalmıştı.
3- Anladığımız kadarıyla Peker ifşalara başlayınca hem Falyalı hem de Türkiye’nin baskısı ile silahlı saldırı dosyasındaki ifadesini değiştirdi, bir anda ve alakası yokken “Peker yaptırdı” dedi.
4- Burası dosyanın Peker ile ilgili tarafı. Fakat mide bulandırıcı yön şurada. Falyalı cezaevine gönderilmişti. Pazarlık başlattı. “Beni çıkarın” diye şantaj yapmaya başladı. İddiaya göre, bürokrat ve siyasilere müstehcen kasetleri üzerinden baskı yaptı.
5- İşte tam burada yandı gülüm keten helva. İddia odur ki bu kasetler hem siyasi hem de bürokratlara gönderilirken Peker’in yakınlarının eline geçti. Yine bunlarda Kıbrıs Başbakanı Ersan Saner’in de görüntüleri var. Pisliğin dibi.
6- Kıbrıs ve Türkiye’deki siyasi ve bürokratların kimlerle iş yaptığı, zaaflarını ve nasıl teslim olup uyuşturucu satıcıları ile pazarlığa oturduklarını görüyorsunuz. Gerçekten pisliğin dibi! Büyük bir kriz kapıda anladığımız kadarıyla.