Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla gözaltına alınan gazeteci Sedef Kabaş, savcılığa ifade verdikten sonra sevk edildiği nöbetçi hakimlikçe, ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçlamasıyla tutuklandı. Kabaş’ın avukatı Uğur Poyraz, tutuklama kararına ilişkin yaptığı açıklamada, “Türkiye’de ifade hürriyetini kısıtlayıcı bir uygulamanın insanlar üzerindeki bir baskının bir tezahürüdür” dedi. Öte yandan, Kabaş’ın hakimlik ifadesi ve tutuklama kararının gerekçesine ulaşıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a televizyon programında söylediği sözler nedeniyle hakkında ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçlamasıyla soruşturma açılan gazeteci Sedef Kabaş, gece 02.00’de Sarıyer’deki evine giden polisler tarafından gözaltına alındı.
Geceyi Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde geçiren Kabaş, buradaki işlemlerinin ardından saat 14.00 sıralarında adliyeye sevk edildi.
Hastanede sağlık kontrolünden geçirilen Kabaş, basın mensuplarının “Açıklama yapacak mısınız?” sorusuna “Daha sonra yapacağım” yanıtını verdi. Kabaş daha sonra ise İstanbul Adliyesi’ne götürüldü.
TUTUKLANDI
Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkarılan Sedef Kabaş, ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçlamasıyla tutuklandı. Sedef Kabaş, adliyedeki işlemleri tamamlandıktan sonra Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildi.
“SÖZÜN ORİJİNALİ BİR ATASÖZÜDÜR”
Sedef Kabaş’ın Sulh Ceza Hakimliği’ndeki ifadesine ve tutuklanma gerekçesine ulaşıldı. Kabaş, savcılık aşamasında verdiği ifadeyi aynen tekrar ettiğini belirterek, “Sözün orijinali bir atasözüdür. Hatta sözün orijinalini de değiştirerek sarf ettim. Bundan da anlaşılacağı üzere hakaret etme gibi bir kastım yoktur. Kast etmek istediğim, toplumu kucaklayan, birleştirici bir üslup olması gerektiğidir. Bunu vurgulamak istedim. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Serbest bırakılmayı talep ederim” dedi.
“AKSİ YÖNDE OLUŞAN KANAAT…”
Nöbetçi hakimliğin, Kabaş hakkında verdiği tutuklama kararının gerekçesinde, “Şüpheli sarf ettiği sözlerde, ‘…Sayın Cumhurbaşkanını hedef alarak kullanmadım…’ şeklinde savunmada bulunmuş ise de, dosya içerisinde mevcut video kaydının izlenmesi neticesinde hakimliğimizde aksi yönde oluşan kanaat, müsnet eylemin televizyon programında gerçekleştirilmiş olması sebebi ve suçun nitelikli hali kapsamına girdiği ve cezada aktarım ön görüldüğü hususları birlikte değerlendirildiğinde, şüphelinin üzerine atılı suçu işlemiş olduğu hususunda kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu” ifadelerine yer verildi.
“KAÇMA VE SAKLANMA İHTİMALİNİN YÜKSEK OLDUĞU”
Tutuklama kararının devamında, “Atılı suçun vasıf ve mahiyeti ile eylemin nitelikli hal olarak düzenlenmiş olması karşısında kanunda ön görülen cezanın alt ve üst sınırı nedeniyle kaçma ve saklanma ihtimalinin yüksek olduğu, bu nedenle bu aşamada adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı, bu doğrultuda tutuklamanın ölçülü olduğu kanaatine varılarak, şüphelinin ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan tutuklanmasına karar verilmiştir” denildi.
KAFTANCIOĞLU: İKTİDARDAKİLER GİBİ DÜŞÜNMEYENLER TUTUKLANIYOR
Duruşmayı yerinde takip eden CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, kararın ardından açıklamalarda bulundu. Kaftancıoğlu, şöyle konuştu:
* Bugünlerde ülkemizde iktidardakiler gibi düşünmeyenler tutuklanıyor. İktidara karşı eleştirilerini ifade edenler tutuklanıyor. Bu ülkede suçlular kollanıyor. İfade ve düşünce özgürlüğü hakkını savunanlar tutuklanıyor.
* Sedef Kabaş’ın yaşadığı olayla, söylediğiyle ilgili herhangi bir suç unsuru vardıysa, sabah çağırıp kendisinin ifadesinin alınabilme ihtimali varken, süreçleri hukuka uygun bir şekilde yürütme ihtimali varken, apar topar, hiçbir yasal mevzuat uygulanmayan bir şekilde tutuklanmasının tek bir amacı var. Bu ülkede tek bir adam söylüyor. Tek adamın söylediklerini birileri emir telakki edip uyguluyorlar.
* Hukuka uygun davranmak diye bir şey kalmadı. Bütün kavramların için boşaltıldı. Dünyadaki bütün ülkelerde tek adam sistemine gidiş arttıkça bunun ilk önce mağdur edilenleri kadın oluyor; aynen Sezen Aksu’da, Sedef Kabaş’ta olduğu gibi…Asla ve asla korkmayacağız. Biz haklıyız. Biz haklılığımızın verdiği kararlılıkla ve güçle mücadele edeceğiz.
* O oluşturmak istedikleri korku duvarını yıkıp geçeceğiz. Korkması gerekenler onlar. Bu ülkede biz değil, korkması gerekenler korktu. Asıl suçlular yargılandığı zaman yeniden hukukun üstünlüğü tesis edilmiş olacak. Bunun için hep birlikte uğraşıyoruz. Az kaldı diyorum. Elbette Sedef Kabaş şahsında bütün gazetecilerle de dayanışmaya devam edeceğiz.
KABAŞ’IN AVUKATI: BU SUÇTAN BİRİNİN TUTUKLANMASI MÜMKÜN DEĞİL
Sedef Kabaş’ın avukatı Uğur Poyraz da şu açıklamalarda bulundu:
* Tutuklama gerekçesi son derece afaki. Çünkü Sedef Kabaş’ın veya herhangi bir kişinin cumhurbaşkanına hakaret suçundan tutuklanması, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Vedat Şorli kararından sonra mümkün değil.
* Ancak mahkemeler, ne AİHM’i ne Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını tanımamakta ısrar ettikleri için bugün aynı şekilde tutuklama kararı verdiler. Ne kaçma şüphesi var, ne delilleri karartma şüphesi var, ne de çağrıldığında gelmemek gibi bir durum söz konusuyken kendisinin tutuklanması hukuk adına çok ciddi bir ayıptır. Çok ciddi büyük bir hatadır. Garabettir.
* Umarım en kısa zamanda adalet bu hatadan dönüp, Sedef Kabaş’a özgürlüğünü iade etmek durumunda olsun. Aksi takdirde Türkiye’de kimsenin ifade hürriyeti, fikir beyan etme hürriyetinin önü çok kapatılmıştı.
* Sezen Aksu’nun dilini kopartan, Sedef Kabaş’ı cezaevine koyan, bu sayede topluma ‘susun, konuşmayın, fikrinizi beyan etmeyin’ imajını aşırı bir şekilde empoze eden iktidar karşısında insanların artık özgürce davranma imkanı ortadan kalkmıştır. Hukuken sonuna kadar mücadele edeceğiz ve başaracağımıza inanıyorum.
Sedef Kabaş, “Taçlanan baş akıllanır diye çok meşhur bir söz vardır. Ama görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam tersi bir söz vardır. Büyükbaş hayvan bir saraya girdiğinde o kral olmaz, o saray ahır olur. Yani tam tersini ifade eder” ifadelerini kullanmıştı. Kabaş, sosyal medyadan hedef alınması üzerine bu sözün bir Çerkes atasözü olduğuna dair paylaşımda bulunmuştu.