Sinan Ateş cinayetinin unutturulmaya çalışıldığını düşünen ailesi ve yakınları, 14 Mayıs sonrasında Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi halinde soruşturmanın ilerleyeceğine ve cinayetin çözüleceğine inanıyor.
Sinan Ateş cinayeti soruşturmasında gizlilik kararı nedeniyle ne kadar yol alındığına dair bir bilgi kamuoyuna yansımıyor. Ateş’in ailesi de bu nedenle bilgilere ulaşamadıklarını belirtiyorlar ve verilen sözlerin tutulmasını bekliyorlar. T24 yazarı Candan Yıldız, Ateş ailesinin yakın çevresinden edindiği izlenimleri aktardığı yazısında, Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi halinde soruşturmanın ilerleyeceğine dair bir umut olduğunu belirtti. Yıldız’ın ‘Sinan Ateş cephesi: Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçilmeden bu cinayet çözülmez’ başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Millet İttifakı’nın 13. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Sinan Ateş’in öğretmen eşi Ayşe Ateş’i CHP Genel Merkezi’nde ağırlaması, ‘Allah bana ömür verdiği sürece, onu yanıbaşımdan ayırmayacağım’ sözü, Sinan Ateş’in temsil ettiği çevrelerin cinayetin aydınlatılması konusunda CHP’ye kredi verdiğini gösteriyor.
Sinan Ateş cephesi de Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda cinayetin çözülebileceğini düşünüyor.
Kılıçdaroğlu’na kredi verildiğine ilişkin benim de duyumlarım var. MHP’ye muhalif Ülkücüler, mesela Milli Yol Partisi gibi gelenekten gelen ideolojik yapılar Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına en azından karşı olmadıklarını gösterdiler.
Her ne kadar Ayşe Ateş’e hem İyi Parti’den hem de CHP’den adaylık teklifleri gelse de, Ayşe Ateş ‘Meclis’te Sinan Ateş’in fotoğrafını taşımak önemli’ gibi gerekçelerle ikna edilmeye çalışılsa da açıklamalardan Ateş ailesinin cinayet konusunda daha aktif bir pozisyon almak istemediği anlaşılıyor. Siyasi iklimin değişmesini bekliyorlar gibi. O nedenle takvimler sanki 14 Mayıs’a bağlanmış gibi.
Hatırlayanlar olacaktır. Sinan Ateş’in dayısı ile konuştuğumda bana ‘Ateş’in kırkının çıkmasını, verilen sözlerin tutulmasını beklediklerini, eğer sözler tutulmazsa Türkiye’nin dört bir köşesinden kendilerini bekleyen dostların konuşmaya başlayacağını’ söylemişti.
Bu olmadı, zira Türkiye’yi, toplumu, siyaseti sarsan 6 Şubat depremi yaşandı.
Şimdi yeni takvim 14 Mayıs gibi duruyor.”