Sinan Meydan’dan Soylu’ya yanıt: Kurtuluş Savaşı’nda Afganistan Türkiye’den yardım istedi

atatürk iş bankası

Atatürk, Ankara’da İş Bankası Genel Merkezi’ni ziyaretinde Celal Bayar’la birlikte. (20.10.1929)

Sözcü Gazetesi yazarı, tarihçi Sinan Meydan, attığı twitler ve daha önce yazdığı yazıyla, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Memleket zor dönemdeyken Pakistan ve Afganistanlı kardeşlerimiz bileziklerini gönderdi, Oradan artan parayla da bilmeyenler bilsinler, İş Bankası kuruldu. Her şeyi unutursak, gelecek nesil de bizi unutur” sözlerine yanıt verdi.

“Para Afganistan’dan değil Hindistan’dan geldi” diyen Sinan Meydan’ın twitleri;

– O sırada Pakistan diye bağımsız bir ülke yok. Pakistan, 1947’de Hindistan’dan ayrılıp kuruldu
– Kurtuluş Savaşı ve sonrasında Afganistan Türkiye’ye değil, Türkiye Afganistan’a yardım etti. Türkiye Afganistan’a borçlu değil.
– Afgan değil, Hint Müslüman kadınlar takılarını Ankara Yarım Fonuna bağışladılar. Hindular ve Gandi de bu yardım kampanyasına katıldı.
– Kurtuluş Savaşı’nda Afganistan Türkiye’den yardım istedi. Atatürk Afganistan’a doktor, subay, öğretmen gönderdi.

Sinan Meydan’ın İş Bankası’nın kuruluşu ile ilgili 11 Şubat 2019’da Sözcü Gazetesinde kaleme aldığı yazı şöyle;

CUMHURİYETİN EKONOMİ HAFIZASI TÜRKİYE İŞ BANKASI

“İş Bankası Kurumu, Cumhuriyet tarihinde ekonomi bakımından başlı başına yer alacaktır.” (Mustafa Kemal Atatürk)

Görülen o ki İş Bankası’na “el koymak” için bir gerekçe yaratmak istiyorlar. Bunun için tarihi bile çarpıtıyorlar. Şöyle ki: Atatürk’ün, İş Bankası’nı “Hindistan Müslümanlarının Milli Mücadele için gönderdiği parayla kurduğunu” belirterek, buradan iki sonuca varıyorlar: Birincisi, Atatürk’ün “cihat parasıyla banka kurmasının!” doğru olmadığını; ikincisi de Atatürk’ün bu bankadaki hisselerini “CHP’ye bırakmaya hakkı olmadığını!” iddia ediyorlar.

Peki, ama Atatürk ve İş Bankası ilişkisi böyle açıklanabilir mi? Bu konudaki tarihi gerçekler nelerdir?

HİNDİSTAN’DAN GELEN PARA

Milli Mücadele sırasında Hint Hilafet Komitesi, “Ankara ve İzmir Yardım Fonu” adlı iki ayrı fon kurup Hindistan’da Türkiye için yardım topladı. Gönüllüler seferber oldu. Hint Müslümanları bu iş için özel bir kostüm bile hazırladılar: Haki bir üniforma üzerine yeşil bir cübbe, başlarda önünde ay yıldızı olan Kuvayı Milliye kalpağı, kollarda ise yine ay yıldızlı pazıbentler vardı. (1)

Hint Müslümanlarının fedakârlığı büyüktü: Öyle ki, Müslüman kadınlar takılarını, mücevherlerini, hatta gelinler çeyizlerini yardım fonuna bağışladılar. Gandi de bu yardım kampanyasına destek verdi. Ankara Yardım Fonu’na sadece Hint Müslümanları değil, Hindular da yardımda bulundu. Toplanan para, Türk Bağımsızlık Savaşı’nın önderi Atatürk’e gönderildi. (2)

Atatürk, Hint Hilafet Komitesi’nin Londra temsilciliğine, Türkiye’ye yaptıkları bu yardım nedeniyle teşekkür etti.

PARA ATATÜRK’E GÖNDERİLDİ

Hindistan’dan gönderilen para “doğrudan Atatürk adına/şahsına” gönderildi ve Osmanlı Bankası Ankara Şubesi’nde saklandı. (3)

Hindistan Müslümanlarının aralarında toplayıp 1921-1922 yılları arasında 14 seferde Atatürk’e gönderdikleri toplam para 106.400 İngiliz Lirası, 675.494 Türk Lirası’ydı. (4)

Paranın kullanımı konusunda herhangi bir şart yoktu. Atatürk, amaca uygun olarak, bu parayı kullanmakta özgürdü.

PARANIN KULLANIMI

Atatürk, bu parayı Milli Mücadele’nin en zor günlerine sakladı. Büyük Taarruz öncesinde, ordunun paraya çok ihtiyaç duyduğu günlerde Milli Savunma Bakanı Kazım Özalp, Atatürk’ün emrindeki bu paradan 600 bin lira istedi. Atatürk, 500 bin lira verdi. (5)

Atatürk, Hindistan’dan gelen bu paranın kalanıyla da Büyük Taarruz sonrasında İzmir’e doğru kaçan Yunan ordusunun yakıp yıktığı şehir, kasaba ve köylerde aç ve açıkta kalan insanlara yardım etti. Sabahattin Selek, bu yardımın da 110 bin lira olduğunu belirtiyor. (6)

Hindistan’dan gelen toplam para, 675. 494 Türk Lirası’ydı. Atatürk, bunun (500.000 +110.000 = 610.000 Türk lirasını) Milli Mücadele’de harcadı. Böylece Milli Mücadele sonrasında Hindistan’dan gelen paradan Atatürk’ün elinde 675.494 lira – 610.000 = 65.494 Türk Lirası kaldı.

PARANIN ATATÜRK’E İADESİ

Büyük Zafer’den sonra Bakanlar Kurulu, Atatürk’ün Milli Mücadele’de harcadığı parayı Atatürk’e iade etti. Hasan Rıza Soyak, (Atatürk’ün harcadığı paranın) 380.000 Türk Lirası’nın Atatürk’e iade edildiğini yazıyor. (7) Buna karşın harcanan paranın tamamının Atatürk’e iade edildiğini iddia edenler de var. (8)

Bu durumda Cumhuriyeti ilan ederken Atatürk’ün elinde, Hindistan’dan gelen paradan en az 380.000+65.000=445.000 Türk Lirası, en çok 610.000+65.000=675.000 Türk Lirası vardı.

Bu para, Hint Hilafet Komitesi tarafından gönderilmişti. 3 Mart 1924’te Atatürk, halifeliği kaldırmıştı. Bu durumda Hint Hilafet Komitesi, halifeliğin kaldırılmasına tepki duyarak bu parayı geri isteyebilirdi. Atatürk, bu ihtimali düşünerek, halifeliğin kaldırılmasından sonra bir süre daha, bu parayı Osmanlı Bankası’nda tuttu. Gerektiğinde parayı geri gönderecekti. (9) Fakat halifeliğin kaldırılmasından sonra Hint Hilafet Komitesi parayı geri istemedi.

Atatürk, elinde kalan parayı –şahsı için değil– yine Türkiye için harcadı: Bu paranın bir kısmıyla İş Bankası’nı, bir kısmıyla -millete bağışlayacağı- örnek çiftlikleri kurdu. Bir kısmıyla ise -gelirini TTK ve TDK’ya bırakacağı- maden hisseleri satın aldı. Böylece paranın erimesini de önledi.

Demem o ki;

Bir: Hindistan’dan gönderilen para doğrudan Atatürk’ün adına/hesabına gönderildiği için kullanımı da Atatürk’ün tasarrufundaydı.

İki: Atatürk, parayı amacına uygun olarak kullandı: Parayı, Türkiye’nin “siyasi” ve “ekonomik” bağımsızlığı için harcadı. Milli Mücadele “siyasi”, İş Bankası “ekonomik” bağımsızlık içindi.