HDP’li Sırrı Sakık, partisinin binalarına düzenlenen saldırılara ilişkin olarak, ” HEP’i kurduğumuz günden bugüne gün yüzü görmedik” değerlendirmesini yaptı.
Independent Türkçe’den Cihat Arpaçık’ın haberine göre, Sakık, “Ne kadar büyüdüysek baskı ve şiddet de o kadar arttı” dedi.
“Türkiye’de 3’üncü partiyiz. İddia ediyorum İyi Parti’nin de hâlâ önündeyiz”
Sakık şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’de 3’üncü partiyiz. İddia ediyorum İyi Parti’nin de hâlâ önündeyiz. Kürtlerin, Türkiye demokrasi güçlerinin demokratik siyasette ısrarı belli çevreleri kokutuyor, ürkütüyor. Kürtler siyasette belirleyici bir rol üstlendiler. 31 Mart seçimleri bunun açık örneğidir. Çünkü iktidar yanlış yaptı ve barış sürecini heba ederek demokratik siyasetin önünü tıkadı. Devletin derinliklerine teslim olmuş bir iktidar ile karşı karşıyayız. İlk geldiklerinde farklıydılar, sonrasındaysa devletin derinliklerine teslim oldular.
“Ölen biz, öldürülen biz ve sanık sandalyesinde olan yine biz”
HEP’in kuruluş sürecinde devletin derin kanatlarının yaptıkları saldırı ve şiddetin aynısı bugün yapıyorlar. Önceki gün Deniz Poyraz davasındaydım. Katil orada farklı bir muamele görüyordu. Ölen biz, öldürülen biz ve sanık sandalyesinde olan yine biz
“Ölülerimize bize tahammülleri olmayan bir anlayış ile karşı karşıyayız”
“Ölülerimize bize tahammülleri olmayan bir anlayış ile karşı karşıyayız. Aysel Tuğluk’un annesini definettiğimizde barbarlar, anneyi yeniden mezardan çıkardılar ve cenazeyi Dersim’e götürmek zorunda kaldık. Ve hiçbir fail bugüne kadar cezalandırılmadı. Demokratik mücadelenin bedeli çok ağırdır biliyoruz. Vekiller dokunulmazlığı kaldırılarak cezaevine atılıyor, belediyelere kayyum atanıyor. Şu an da 10 binin üzerinde parti yöneticisi arkadaşımız içerde, neredeyse ceza almayan hiçbir HDP’li kalmadı.”
“Hatırlarsanız Van’da ‘4 Kasım’ protestolarında Edibe Babur arkadaşımız gözaltına alındığı sırada ‘Kürtler baş eğmez’ demişti. Bedeli ne olursa olsun Kürtler dik yürüyecektir. Yüzde 3’lerden bugün yüzde 15-16 bandındayız. Halkın büyük buluşmasını sağlayıp kenetlenirsek tüm zorlukları aşabiliriz. Evet, zor süreçler yaşadık ama hala demokrasi mücadelesini büyütmeye devam ediyoruz. Deniz Poyraz’a, Dedeoğlu ve Şenyaşar ailelerine, Tayyibe anneye, haksızlığa maruz kalan bütün halkımıza sözümüz var. Bu borcu kenetlenerek aşabileceğimizi umut ediyorum.”