Suçluluk beynin mantıksal düşünen kısmı olan prefrontal korteksteki aktivite ediyor. Utanç, limbik sistemle bağlantılı. Bu, beynin savaş ya da kaç tepkisinden sorumlu olan otonom sinir sistemi kısmı.
Amerika’da “Utanç Bilimi” başlıklı bir makale yazan Ashley Abramson, suçluluk ile utanç duygusunu karşılaştırdı. The Science of Shame kitabının yazarı Gerald Fishkin’in görüşlerine yer verilen makalede “Suçluluk yapıcı olabilir; utanç yıkıcıdır” tezi savunuldu. Utanç deneyimi limbik sistemle bağlantılı. Bu, beynin savaş ya da kaç tepkisinden sorumlu olan otonom sinir sistemini etkileyen kısmı. Suçluluk ise beynin mantıksal düşünen kısmı olan prefrontal korteksteki aktivite ile ilişkili.
YÜZÜMÜZ KIZARIYOR
Utanç deneyimi, insanları fiziksel tehlikeden saklanmaya sevk eden aynı beyin devrelerini harekete geçirir. Görünmez olmak istiyoruz. Bu özel stres türü, otomatik saklanma arzusu, ani ve uzun vadeli biyolojik değişiklikleri tetikleyebilir. Utanç genellikle çökmüş bir vücut duruşuna, yani yok olma isteğinin fiziksel bir ifadesine yol açıyor. Yanakların kızarması, vücut ısısının artması, terleme veya mide bulantısı gibi ortak sempatik aktivasyon semptomlarına da yol açabilir.
DEĞERSİZ OLMA HİSSİ
Çoğu zaman, utanç travmadan kaynaklanır ve aslında birinin yanlış yapmasına bağlı değil. Örneğin Fishkin, travma yaşayan bebeklerin ya da anne babalarıyla hiçbir zaman güvenli bağlar kurmamış çocukların hayatlarının ileriki dönemlerinde ‘zehirli utanç’ dediği şeyi deneyimlediğini söylüyor: “Sevilmeyen ve değersiz olmanın derinlerinde yerleşmiş bir tür duygu.” Çoğu insan zaman zaman geçici utanç anları yaşar, ancak zehirli utanç yaşayan insanlar bunu kimliklerinin her alanında yaşar.
En büyük korkumuz “Önemli olmama”
Psikologlar, “Zehirli utanç, steroidlerle ilgili en büyük korkumuz. Yeterince iyi olamama, önemli olmama ve başarısız olma korkusu. Beyinde süregelen ‘Kırıldım’ veya ‘Kötüyüm’ mesajları, depresyona çok benziyor, umutsuzluk veya çaresizlik duygularını tetikleyebiliyor.