İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun Kürt sanatçılara yönelik konser yasaklarına ilişkin verdiği önergeyi yanıtladı. Soylu, yasaklanan konserleri güvenli ortamda yapılmasının amaçlandığını savundu, “Bu kararlar yaşam tarzına müdahale değil aksine vatandaşlarımızın yaşam tarzını ve güvenliğini korumak için alındı” dedi.
Aralarında Aynur Doğan, Mem Ararat gibi isimlerin de bulunduğu birçok Kürt sanatçının konserleri engellenirken, Kürt soprano Pervin Chakar da mayıs ayında konser vermek için başvurduğu Mardin Artuklu Üniversitesi’nin, repertuarında Kürtçe eserler bulunması sebebiyle kendisine salon verilmediğini duyurmuştu.
CHP’li Tanrıkulu, Pervin Chakar konserinin repertuarında Kürtçe eserler bulunması sebebiyle engellendiği iddialarını Meclis gündemine taşıdı, İçişleri Bakanı Soylu’nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Tanrıkulu önergesinde Türkiye genelinde son altı yılda kaç konsere Kürtçe eserler nedeniyle izin verilmediğinin yanıtlanmasını istedi.
Gazeteduvar’da yer alan habere göre, Tanrıkulu’nun soru önergesine cevap veren içişleri Bakanı Süleyman Soylu, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nda yer alan 11’inci maddeye dikkat çekerek şu ifadelerle yer verdi: “Vali, il sınırları içinde bulunan genel ve özel bütün kolluk kuvvet ve teşkilatının amiridir. Suç işlenmesini önlemek, kamu düzen ve güvenini korumak için gereken tedbirleri alır. Bu maksatla devletin genel ve özel kolluk kuvvetlerini istihdam eder, bu teşkilat amir ve memurları vali tarafından verilen emirleri derhal yerine getirmekle yükümlüdür.” (C) fıkrasında “(…) Vali, kamu düzeni veya güvenliğinin olağan hayatı durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulduğu ya da bozulacağına ilişkin ciddi belirtilerin bulunduğu hallerde on beş günü geçmemek üzere (…) yasaklayabilir” hükümleri amirdir.”
“Yaşam tarzına müdahale değil…”
Bütün etkinliklerin yasaklanmasından ziyade usullerine uygun taleplerin değerlendirildiğini ifade eden Soylu, söz konusu yasaklamalarda etkinliklerin güvenli bir ortamda yapılmasının amaçlandığını savundu, “Bu kararlar yaşam tarzına müdahale değil aksine vatandaşlarımızın yaşam tarzını ve güvenliğini korumak için alındı” dedi.
“Kürtçe’nin baskı altında olduğunun itirafı”
CHP’li Tanrıkulu, Bakan Soylu’nun soru önergesine verdiği yanıtı ‘topu taca atmak’ olarak değerlendirdi. Kendisinin sorduğu sorular ile verilen cevaplar arasında hiçbir illiyet bağı olmadığına dikkat çeken Tanrıkulu, “Kürtçe konser ve tiyatroların yasaklandığının resmi olarak açıklanmaması için böyle bir yanıt verilmiştir. Aslında bu yanıt Kürt dilinin nasıl baskı altında olduğunun da dolaylı olarak itirafıdır” diye konuştu.