Süleyman Soylu’nun hedefinde İsmet İnönü var

süleyman soylu
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Aydın’ın Koçarlı ilçesindeki Adnan Menderes Demokrasi Müzesi’nde katıldığı “Demokrasiye Geçişin 72. yılında Adnan Menderes ve Türkiye Demokrasi Tarihi Forumu”nda çok ilginç bir konuşma yaptı. Çanakkale Şehitleri Anıtı‘nın yapım sürecini hatırlatan Soylu, “Adnan Menderes, Celal Bayar ve arkadaşları, Çanakkale Abidesi’ni yapanlar ve bu ülkeye kazandıranlar. Çok uzun zaman geçiyor, Çanakkale ve şehitlerin kahramanlıkları da tarihimizde duruyor, Recep Tayyip Erdoğan’a kadar, hatta onun İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığına ve ondan sonraki sürece kadar o duruş sadece seyrediliyor. Oradaki bütün mezarlar, oradaki bütün yapılar ve yapıtlar Recep Tayyip Erdoğan’la beraber yeniden ihya ve inşa ediliyor.” dediği konuşmasında, Çanakkale Savaşı‘nda, Başkomutan Enver Paşa Gelibolu’da denetimlerde bulunan, I. Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesi‘nde Kolordu Komutanı olarak, Halep‘te 7. Ordu’nun oluşturulmasında görev alarak, Filistin Cephesi‘nde Kolordu Komutanlığı olarak görev yapan, 3. Kolordu Komutanlığı’nda, Megiddo Muharebesi sırasında yaralanan İsmet İnönü’yü hedef aldı.

Soylu “Bu kimin CHP’si? Bu İsmet İnönü’nün CHP’sidir. O gün darbeyi yapan da İsmet İnönü’nün CHP’sidir. Cumhuriyet Halk Partisinin rengini, kanını, suyunu, sinirini, duygusunu veren de İsmet İnönü’nün CHP’sidir. Bugün kurulduğu tarihle bugün arasında hiçbir benzerlik söz konusu değildir” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Aydın’ın Koçarlı ilçesindeki Adnan Menderes Demokrasi Müzesi’nde “Demokrasiye Geçişin 72. yılında Adnan Menderes ve Türkiye Demokrasi Tarihi Forumu”na katıldı.

Soylu, burada yaptığı konuşmada, Çanakkale Şehitleri Anıtı’nın yapım sürecini hatırlattı.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1930’da şehitler için bir abide yapılması yönünde görüş bildirdiğini, 1952’de Celal Bayar ve Adnan Menderes’in girişimleriyle Şehitler Cemiyeti kurulmasının sağlandığını ve sonraki süreçte anıtın tamamlandığını anlatan Soylu, şöyle devam etti:

Adnan Menderes, Celal Bayar ve arkadaşları, Çanakkale Abidesi’ni yapanlar ve bu ülkeye kazandıranlar. Çok uzun zaman geçiyor, Çanakkale ve şehitlerin kahramanlıkları da tarihimizde duruyor, Recep Tayyip Erdoğan’a kadar, hatta onun İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığına ve ondan sonraki sürece kadar o duruş sadece seyrediliyor. Oradaki bütün mezarlar, oradaki bütün yapılar ve yapıtlar Recep Tayyip Erdoğan’la beraber yeniden ihya ve inşa ediliyor.



Merhum Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarının icraatlarıyla şehirlerle köyleri birleştirdiğini, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın da büyük şehirleri birbirleriyle buluşturduğunu kaydeden Soylu, “Tayyip Erdoğan da bütün şehirleri bütün şehirlerle bölünmüş yollarla buluşturdu. Türkiye cesametiyle hep büyümeye, kendi değerleriyle buluşmaya ve kendini bulmaya çalıştı.” dedi.

Türkiye’yi “halihazır bir noktada bekletmek, varlığını bir buzdolabına koymak isteyenler” bulunduğunu ifade eden Soylu, “Bu milletin değerlerinin coğrafyasıyla ve dünyayla buluşmasını engellemek isteyenler, hep bir tezgah ve oyun içinde oldular. Bugünlerde çok konuşulan algı diye bir kavram var. Ben şahsen algının galip gelebileceğine hiçbir zaman inanmadığımı ifade etmek isterim. Çünkü gerçeklerin üzeri örtülemez. Gerçeğin sahibi Allah’tır. Siz doğruyu yapar, doğru mücadeleyi ortaya koyarsanız, hiçbir algı bu doğru mücadelenin önünü kesemez.” diye konuştu.

‘Bu İsmet İnönü’nün CHP’si’

CHP için arkadaşlarının dönem dönem, “Bu Atatürk’ün CHP’si değil” dediğini aktaran Soylu, şunları kaydetti:

“Fakat orada keserler. Peki bu kimin CHP’si? Bu İsmet İnönü’nün CHP’sidir. O gün darbeyi yapan da İsmet İnönü’nün CHP’sidir. Cumhuriyet Halk Partisinin rengini, kanını, suyunu, sinirini, duygusunu veren de İsmet İnönü’nün CHP’sidir. Bugün kurulduğu tarihle bugün arasında hiçbir benzerlik söz konusu değildir.”

İsmet İnönü’yü iyi anlamadan“, “onun yaptıklarına ve bıraktıklarına iyi bakmadan” Türkiye’nin demokrasiyle buluşamayacağını söyleyen Soylu, “Bugün Cumhuriyet Halk Partisinin ortaya koymuş olduğu, daha doğrusu bir muhalefet tarzının ortaya koymuş olduğu bütün süreçlerin ruhunu, cümlelerini, psikolojik harekat tarzını ve tablosunu resmetmiştir ve hala o çizgiden devam edilmektedir” diye konuştu.

Türk demokrasi tarihinde iki ayrı nehir bulunduğunu, birinin ‘millet’, diğerinin ‘vesayet’ denilen millet karşıtlığı olduğunu ifade eden Soylu, “Bugün elçilerle iş birliği yapanlar, bugün Amerika talimatıyla darbe gerçekleştirenlerdir. Aralarında hiçbir fark yoktur” dedi.

Bu Yazıya Tepki Ver


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir