Anayasa Mahkemesi, 2004 yılında Pamukova’da yaşanan “Hızlandırılmış” tren kazası yargılamasının “sürüncemede” bırakıldığına hükmetti. Yüksek Mahkeme eşini kaybeden Serap Sivri’ye 50 bin TL tazminata ödenmesine karar verdi. 41 kişinin öldüğü 89 kişinin yaralandığı faciayla ilgili dava zaman aşımından düşmüş, TCDD yönetimi ya da AK Parti iktidarından tek bir kişi tek bir gün ceza almamış, sadece iki makinistten biri 5 diğeri 3 ay tutuklu kalmıştı.
Tarih 22 Temmuz 2004’tü. İstanbul Haydarpaşa’dan kalkan Yakup Kadri Karaosmanoğlu adlı tren Ankara’ya gidiyordu. Trende 230 yolcu vardı. Sakarya’nın Pamukova ilçesi’ne bağlı Mekece Köyü yakınlarında viraja her zamankinden daha hızlı girdi.
Çünkü dönemin iktidarı, geleneksel treni, en yoğun hatta, yetersiz altyapıya rağmen aceleyle yaptığı birtakım yüzeysel düzeltmelerle “Hızlandırılmış tren” ilan etmişti. Uzmanlar uyarmıştı ama dinleyen olmamıştı.
Tren raydan çıktı. Ortalık mahşer yeriydi. Kaza haberi çabuk yayıldı. Yolcu yakınları telefona sarıldı. Bir anda kazanın olduğu bölgede onlarca telefon çalmaya başladı. Ama onlarcasına cevap veren yoktu. Çevrede yardıma koşanlar telefonları açamadı. Netice korkunçtu. 41 kişi ölmüş 89 kişi yaralanmıştı.
BİNALİ YILDIRIM SORUŞTURMA İZNİ VERMEDİ
Bu kadar ölüm ve yaralanmaya rağmen TCDD yöneticilerinden bir tek kişi bile yargılanmadı. Cumhuriyet Savcılığının TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman hakkında soruşturma açılması talebi Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından reddedildi.
SADECE İKİ MAKİNİST TOPLAM 8 AY TUTUKLU KALDI
Bütün yargılama iki makinist ve tren şefi üzerinde yapıldı. İlk yargılama sonunda bir makinist 2 yıl 6 ay hapis ve 1000 TL adli para cezası, diğeri 1 yıl 3 ay hapis ve 733 TL adli para cezasına çarptırıldı. Tren Şefi Köksal Coşkun ise beraat etti.
Karar birçok defa temyiz edildi. Temyiz yargılması sonunda makinist Fikret Karabulut’un 15 bin 784 TL adli para cezasıyla, makinist Recep Sönmez’in ise 47 bin 352 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildi. Cezalar birer ay arayla 20 eşit takside bölündü ve ertelendi.
Bu karar da temyiz edildi.
Sonuçta Yargıtay 12. Dairesi, artık davanın zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle 25 Aralık 2019 tarihinde sanıklar hakkındaki kamu davalarının düşmesine karar verdi.
Faciada bunca ölüme rağmen Türkiye Cumhuriyeti’nin verdiği ceza, makinist Fikret Karabulut 5 ay, ikinci makinist Recep Sönmez ise 3 ay tutuklu kalmasından ibaret kaldı…
ANAYASA MAHKEMESİ’NE BAŞVURDU
Kazada eşini, eşinin kardeşini ve iki yeğenini kaybeden Serap Sivri Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Yakınlarının ölümüyle sonuçlanan olay hakkındaki yargılamanın makul bir süratle yürütülmediğini ve bu sebeple olayın sorumlularının cezalandırılmadığını belirterek yaşam hakkının ihlal edildiğini savundu.
Yüksek Mahkeme yaptığı incelemede şu değerlendirmelerde bulundu:
- Yargılamanın bütününde yapılan işlemler ve bozma kararlarının içerikleri dikkate alındığında davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesinin sebebi davanın sürüncemede bırakılmış olmasıdır. Bu bakımdan yargılamanın makul bir özen ve süratle yürütüldüğü söylenemez.
- Sanıkların bir cezasızlık nedeni olan dava zamanaşımından istifade etmesine neden olacak surette makul bir özen ve süratle yargılama yapılmaması nedeniyle yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır.
- Ancak Anayasa’nın 38. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca suç için sonradan yürürlüğe giren kanunda öngörülen daha uzun dava zamanaşımı süresi geçmişte işlenen suç yönünden uygulanamadığı için kararın bir örneğinin yeniden yargılama yapılmak üzere Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesi mümkün görülmemiştir.
HÜKÜM
- Yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
- Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının usul boyutunun İHLAL EDİLDİĞİNE,
- Net 50 bin TL manevi tazminat ödenmesine,
- Kararın bir örneğinin bilgi edinmesi için Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
OYBİRLİĞİYLE karar verildi.