Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası (AHK) tarafından düzenlenen “Ekonomi Toplantısı”, TCMB Başkanı Fatih Karahan, Almanya’nın İstanbul Başkonsolosu Regine Grienberger ve AHK Başkanı Pınar Ersoy’un katılımıyla gerçekleştirildi. Karahan, buradaki konuşmasında, Almanya ve Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin karşılıklı refaha ve büyümeye katkı sağladığını vurguladı.
Piyasalardaki son gelişmelerin finansal varlıklarda değer kayıplarına yol açtığını belirten Karahan, bu durumu geçici olarak nitelendirerek, “Piyasadaki dalgalanmanın kısa vadeli ve geçici etkilerini minimize etmek için hızlı müdahalelerde bulunduk.” açıklamasını yaptı.
Karahan, piyasa kurallarına göre hareket ederek proaktif adımlar attıklarını ve ilerleyen süreçte de aynı kararlılıkla devam edeceklerini belirterek, “Piyasaların istikrarlı bir şekilde işlemesini sürdürmek için mevcut araçları etkin bir şekilde kullanıyoruz. İletişim kanallarımızı sürekli açık tutarak gerekli adımları atmaya devam edeceğiz.” dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın güçlü ve geniş bir araç setine sahip olduğunu vurgulayan Karahan, “Fiyat istikrarını temin etmek için sıkı para politikası duruşumuzu kararlılıkla sürdürmekteyiz.” ifadelerini kullandı.
Karahan, geçtiğimiz yılın son çeyreğinde ekonomik aktivitenin toparlandığını belirterek, “Bu dönemde, kampanyalar ve yaklaşan ücret artışları nedeniyle öne çekilen talep sayesinde hane halkının mal talebinde güçlü bir artış gözlendi. Özel tüketim çeyreklik bazda artış kaydetti. Yıl genelinde, yurt içi talebin katkısının azalmasına karşın net ihracatın olumlu etkisi belirgin hale geldi. Sanayi üretiminde görülen gerileme, yılın son çeyreğinde artışa geçti ve Ocak ayında artış eğilimini sürdürdü.” şeklinde konuştu.
Hizmet Üretim Endeksi’nin benzer şekilde toparlanma gösterdiğine işaret eden Karahan, “Geçen yıl boyunca hizmet talebinde istikrarlı bir seyir izlenirken, Ocak ayında belirli sektörlerde güçlü artışlar dikkat çekti.” diye konuştu.
“DEZENFLASYON SÜRECİNE MÜDAHALE ETMEYECEĞİZ”
TCMB Başkanı Karahan, ocak ayında perakende satış hacminde artış yaşandığını ancak kartla yapılan reel harcamalarda daha sınırlı bir büyüme görüldüğünü belirterek, “Hizmet sektöründeki harcamaların ılımlı seyretmesi dikkat çekici. Talep koşullarının dezenflasyon sürecine müdahale etmeyeceğimizi önemle belirtmek isterim.” dedi.
Yakın dönem verilerine göre, 2025 yılında cari işlemler açığında artış beklendiğini dile getiren Karahan, “Küresel ticaret belirsizlikleri ve ihracata yönelik riskler cari dengede artışa neden olabilir. Tüketim malları ithalatındaki yükselişe rağmen, cari açığın milli gelire oranının uzun vadeli ortalamaların altında kalmasını bekliyoruz.” açıklamasında bulundu.
Karahan, dış talebin zayıf seyretmesine rağmen ihracatın gücünü koruduğunu belirterek, “Avrupa Birliği’nin mal ithalatındaki düşüşe karşın Türkiye’nin ihracat payının artması, ihracatçıların rekabet gücünü sürdürdüğünü gösteriyor. Dış ticaret dengesinde iyileşme eğilimi gözlenirken, altın ve enerjinin dışlandığı çekirdek dengede istikrar sağlandı.” ifadelerini kullandı.
“DEZENFLASYON SÜRECİ DEVAM EDİYOR”
Karahan, geçtiğimiz yılın haziran ayında başlayan dezenflasyon sürecinin devam ettiğini belirterek, “Tüketici enflasyonunda 2024 Mayıs ayındaki zirveden bu yana istikrarlı bir düşüş gözlemliyoruz. Önemli bir yavaşlama yaşanan ana eğilim, enflasyon görünümünde olumlu bir adım olarak değerlendirilebilir.” şeklinde konuştu.
Ana eğilim göstergelerinin farklılaşabileceğine dikkat çeken Karahan, “Bu nedenle, farklı göstergeleri takip ederek ana eğilimi değerlendirmek hayati öneme sahiptir.” dedi.
Karahan, dönemsel gelişmelerin ana eğilimi etkileyebileceğini belirterek, “Ramazan ayının gıda fiyatlarına etkisinin yanı sıra, finansal piyasalardaki gelişmelerin de enflasyon üzerindeki etkilerini yakından izliyoruz.” açıklamasında bulundu.
“PİYASADAKİ OYNAKLIĞI SÜRÜDÜRMEYECEĞİZ”
Geçtiğimiz hafta piyasalarda yaşanan değer kayıplarına dikkat çeken Fatih Karahan, finansal oynaklığı sınırlamak için gerekli tedbirleri hızla aldıklarını belirterek, “Yaşanılan dalgalanmalar sonrasında, 19 Mart günü aldığımız önlemlerle oynaklığı kontrol altında tutmayı başardık. Para Politikası Kurulu’nun toplantısında, enflasyon risklerini göz önünde bulundurarak sıkı para politikası tedbirlerini destekleyici adımlar attık.” şeklinde konuştu.
Karahan, TL ve döviz likiditesine yönelik alınan tedbirlerden bahsederek, “TL depo ihalelerinin vadelerini uzatmanın yanı sıra likidite araçlarını çeşitlendirerek vadesi 91 güne kadar likidite senedi ihraç ettik.” açıklamasında bulundu.
“SÜRÜDÜRÜLEBİLİR FİYAT İSTİKRARI İÇİN SIKI TEDBİRLER ALACAĞIZ”
Karahan, sıkı para politikası duruşlarını enflasyonu kalıcı olarak aşağı çekene kadar devam ettireceklerini ifade ederek, “Finansal piyasaların etkinliğini sürdürmek adına tüm para politikası araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz. İktisadi temellerimiz sağlam durumda ve enflasyonla mücadelemizi sürdüreceğiz.” dedi.
