Dünyanın önde gelen ekonomi yayınlarından The Economist’in “Erdoğan gitmelidir” şeklinde bir kapak yapması büyük tepki çekti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak “Küresel güçlerin operasyon aygıtı olan dergilerin kapaklarıyla iç siyasetimizin yönlendirilmesine, millî iradeye parmak sallanmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye Yüzyılı’yla inşallah tüm bu diplomatik başarıları zirveye taşıyacağız.” ifadelerini kullandı.
Dünyanın önde gelen haftalık ekonomi yayınlarından İngiltere merkezli The Economist dergisi, 14 mayıs seçimleri öncesi tartışma yaratacak bir kapağa imza attı. “2023’ün en önemli seçimi” denilen kapakta “Erdoğan gitmeli”, “Demokrasiyi kurtarın” ve “Oy verin” yazan çıkartmalar yer aldı.
ERDOĞAN’DAN TEPKİ
Söz konusu kapağa hükümet kanadından peş peşe tepkiler geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak, “Küresel güçlerin operasyon aygıtı olan dergilerin kapaklarıyla iç siyasetimizin yönlendirilmesine, millî iradeye parmak sallanmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye Yüzyılı’yla inşallah tüm bu diplomatik başarıları zirveye taşıyacağız.” ifadelerini kullandı.
“PISIRIK ZİHNİYETE SON VERDİK”
Erdoğan’ın açıklamasının tamamında şu ifadeler yer aldı:
“Polisimizi, askerimizi, sivillerimizi alçakça şehit edenlere terörist diyebilmek için Batı’nın gözünün içine bakanlar bilmezler. Artık siyasi, diplomatik ve askerî hamleleriyle terör örgütlerine dünyayı dar eden bir Türkiye var. İşte sahada ve masada güçlü Türkiye’nin hikâyesi. Ülkemiz, üç kıtanın kalbi konumundaki jeopolitiğine rağmen yıllarca tek eksenli bir dış politikayla yönetildi. Boraltan Köprüsü faciasında can kardeşlerini göz göre göre katillerine teslim eden pısırık zihniyete son verdik. Diplomatlarımızın da gayretleriyle öz güveni yüksek, girişimci ve insani bir dış politika pratiğini hayata geçirdik.
“ULUSLARARASI SİSTEMDE HAK ETTİĞİMİZ YERE GELİYORUZ”
Dış temsilcilik sayımızı 163’ten 260’a çıkartarak dünyanın en geniş diplomatik ağına sahip 5 ülkesi arasına girdik. TİKA, YTB, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı ile soydaşlarımıza ve yurt dışında yaşayan 7 milyon insanımıza kucak açıyoruz. Kıbrıs Türklerinin, Türk dünyasının ve Balkanlar’daki Evladı Fatihan’ın hakkını kararlılıkla savunuyoruz. Libya’da, Suriye’de, 30 yıllık işgalin ardından azat edilen Karabağ’da olduğu gibi gerektiğinde tüm imkânlarımızla kardeşlerimizin yanındayız. Esir takası ve tahıl koridoru anlaşmalarıyla bölgesel krizlerin çözümüne katkı sunuyoruz. Tarihi şanlı zaferlerle dolu bir devlet olarak uluslararası sistemde hak ettiğimiz yere geliyoruz.”