Türkiye İşçi Partisi Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, haftalık gündemi değerlendirdiği bir basın toplantısı düzenledi.
Kadıgil basın toplantısında; Erdoğan’ın AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda sarf etttiği “Ülke yönetimine talip olmaktan vazgeçmelerinin kendileri için daha iyi olacağını hatırlatmak istiyoruz” sözlerine tepki göstererek, “Verin 400 vekili bu iş huzur içinde çözülsün tehdidin ardından neler geldiğini çok iyi hatırlıyoruz! Ülkeyi kan banyosuna çevirdiniz ama bu tehditlere pabuç bırakacağımızı sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz” dedi.
Atık kağıt toplayan işçilerin son günlerde yaşadıklarına da değinen Kadıgil, “Haksız kazanç arıyorsanız, çekçekleriyle günde 10 km yol yürüyerek ekmek parası kazanmaya çalışanlara değil, yandaşlara ihale ettiğiniz fonlara, kuş uçmaz kervan geçmez havaalanlarına akıttığınız paralara, Rönesans’a bakacaksınız. “
Kadıgil, sosyal medya platformlarında dolaşımda olan kağıt toplayarak hayatını idame ettirmeye çalışan Mahsun Amca’nın dramına dikkat çekerek Erdoğan’a seslendi. Kadigil, “Siyasileri tehdit etmeyi bırak! Bin odalı saraydan duymak mümkün değil ama 74 yaşında Mahsun Amca sana sesleniyor! Yaşlılık maaşı 828 lira, zamlı haliyle o da, 3 ayda bir de 200 lira alıyor. Tek göz odaya 600 lira kira ödüyor. Elinde kalan 228 lirayla da senin gibi market alışverişi yapamadığı için kağıt toplayarak hayatta kalmaya çalışıyor. Bir çift sözün var mı buna dair” dedi.
Kadıgil basın toplantısından çıkan satır başları şu şekilde:
“Haksız kazanç arıyorsanız Rönesans’a bakacaksınız”
“Mahsun Amcanın hayatını kazanmak için mecbur kaldığı meslek de yasaklandı. Atık kağıt işçilerine zabıtasıyla çevik kuvvetiyle inanılmaz bir saldırı halindeler. Sanki işgal kuvvetlerine operasyon düzenleniyor. Çünkü Valilik şöyle buyurmuş; Çevre ve halk sağlığını tehdit, haksız kazanç, kamu zararı! Haksız kazanç arıyorsanız, çekçekleriyle günde 10 km yol yürüyerek ekmek parası kazanmaya çalışanlara değil, yandaşlara ihale ettiğiniz fonlara, kuş uçmaz kervan geçmez havaalanlarına akıttığınız paralara, Rönesans’a bakacaksınız. “
“Savcılık Erdoğan konuşunca harıl harıl çalışıyor”
“AKP Genel Başkanı susmuyor diyoruz ya! Evet susmuyor ve susmayışlarının da bir sonucu oluyor .Bu haftaki grup toplantısında Erdoğan “ Avrupa’da Amerika’da üniversitelerde bu tipleri 1 gün bile barındırmazlar. Bu saygısız, sevgisiz, kötü niyetli adeta terörist tiplere arka çıkılıyor. Kötü niyetlilere meydanı bırakmadan en kısa sürede çözeceğiz” dedi. Evet ‘arka çıkıyoruz’. Tam arkalarında, yanlarında, nerde isterlerse oradayız ve bununla gurur duyuyoruz. Var mı itirazın!
Salı bu konuşma yapıldı ve Çarşamba polis okula elinde 14 kişilik listeyle dayandı, 7’si gözaltına alındı. 2 öğrenci Boğaziçi Fizik’ten Berke Gök ve Tarih’ten Pelit Özen tutuklandı. Bu iki arkadaşımız geçmişte de polisler tarafından defalarca darp edildi. Şikayet eden kim ikinci kayyum Naci İnci şikayet etmiş. Perşembe günü ise basın açıklaması için kapıya çıkan öğrencilere ve basına tekrar polis müdahalesi, 14 öğrenci gözaltına alındı. 10’u serbest. 4’ü savcılığa sevk… Savcılık Erdoğan konuşunca harıl harıl çalışıyor”
“Dalga geçtiğiniz bu iktidardan sen üniversiteye gelmeden kurtulacağız”
“Kocaeli Anadolu Lisesi’nde sınıf başkanı seçilen bir öğrenci, sınıfta arkadaşlarına poşet çay atıyor. Okul idaresi tarafından, “Cumhurbaşkanımızı taklit ettiğiniz ve bu davranışı yaparken de alaylı bir tavır sergilediğiniz tespit edilmiştir” denilerek öğrenciler hakkında tutanak tutuluyor. Ben buradan sınıf başkanı seçilen arkadaşımızı yürekten tebrik ediyor ve ona sen üniversiteye gelmeden dalga geçtiğiniz bu iktidardan kurtulacağımızın müjdesini veriyorum”
“Sevgili Başak Demirtaş asıl suç eşinin yıllardır hapiste olması”
TİP Sözcüsü, Başak Demirtaş’ın FOX TV’de yayınlanan ‘Çalar Saat’ programına katılmasının ardından Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) da kanala inceleme başlatmasıyla ilgili, ‘’İşi gücü sarayın borazanlığını yapmak olan RTÜK’ün Sakallıları yememiş içmemiş FOX TV’yi gitmiş şikayet etmiş’’ değerlendirmesinde bulundu. Başak Demirtaş’ın yayın cezası üzerine attığı tweet de belirttiği: Beş yıldır, gece gündüz her kanalda Selahattin’e ve arkadaşlarına iftira atmak, onları suçlamak serbestken suçsuzluğu AİHM Büyük Daire kararıyla kesinleşmiş olan eşimle ilgili televizyonda biraz olsun konuşmam mı suç? ‘’ cümlesine cevap vermek istiyorum. Kesinlikle suç değil Başak Demirtaş. Kesinlikle suç değil… Ancak bu insanların yaptıkları suç, sevgili Selahattin’in bunca yıldır demir parmaklıklar ardında suçsuz bir şekilde tutulması suç. Bunların hepsini görüyoruz ve bil ki yanındayız. Tez zamanda kıymetli eşine kavuşmanı yürekten temenni ediyoruz’’
“Kadınları susturabileceğinizi mi sanıyorsunuz gerçekten”
‘’Kadın emek ve öğrenci düşmanı bu düzene hayır diyen herkes suçlu malumunuz sadece Başak değil, herkes bölücü herkes terörist , herkes hain!. Eğer ki; bu saray rejiminde, kurdukları adaletsiz ataerkil düzenin neferi olan bu sistemle derdiniz varsa siz de her an teröristliği, hainliği, suçluluğu tadabilirsiniz’. Bu hafta bunu tadan sevgili sanatçı arkadaşlarımızdan ikisini de tebrik etmek isterim biri sevgili Ezgi Mola… İpek Er’i ölüme sürükleyen Musa Orhan’ın serbest olmasına tepki gösterdi diye adli para cezası ile cezalandırıldı. Onu savunmak için topa giren Farah Zeynep Abdullah’a da yine soruşturma açıldı. Kadınları susturabileceğinizi mi sanıyorsunuz gerçekten. Bunu ben kendim adına Başak adına Farah adına kadınlar adına merak ediyorum. Kadınları susturabileceğinizi sanıyorsanız bayağı bir yanılıyorsunuz. Susmuyoruz korkmuyoruz, itaat etmiyoruz diye biz boşuna demiyoruz.”
“Sarayın günlük masrafı 390 sahnenin bir yıllık hibe desteğine eşdeğer”
Kültür ve Turizm bakanlığı tarafından verilen 2021-2022 sezonu tiyatro hibelerine kabul edilen kurum sayısının yüzde 30 oranında artmasının ve dağıtılan hibelerin ise sadece yüzde 18 seviyesinde kalmasının ardından Tiyatro ve sahne emekçilerinin yaşadığı mağduriyete değinen Kadıgil değerlendirme komitelerinin kimler tarafından oluştuğunun bilinmediğini bunun şeffaflıktan uzaklaşan bir süreç olduğunu belirtti. “Saray rejiminin bu hafta üstün maharetini sergilediği alanlardan biri de tiyatrolar oldu” diyen Kadıgil ayrıca sarayın günlük masrafının ve hibe programına kabul edilen 390 sahnenin bir yıllık hibe desteğine eş değer olmasının, sanata olan düşmanlıklarının açık kanıtı olduğunu belirtti. Kadıgil tiyatro emekçilerinin yaşadığı mağduriyete ilişkin olarak,‘’Göstermelik etkinliklerle saray soytarılarının ceplerini dolduranların, sanat emekçilerini açlığa, intihara mahkum eden düzenini kabul etmiyoruz. Sanatçıların intihar etmediği, sahnelerin kapanmadığı, özgür sanatın ülkemizin her yerinde hayat bulacağı günler yakındır. Türkiye İşçi Partisi bütün gücü ve desteğiyle tiyatroların yanındadır.’’ dedi.
