Turhan Çömez: “Saray toplantısının amacı transferlerin önüne geçmek”

turhan çömez

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 Mart tarihinde eski AK Partili milletvekilleriyle bir araya geleceği haberini sosyal medya hesabından doğrulayan ilk isim olan eski AK Parti milletvekili Turhan Çömez, gerçektivi‘de “Ali Tarakcı ile GÜNDEM” programına katılarak toplantıya ilişkin değerlendirmelerini aktardı. Çömez, “Bu toplantının amacı bana göre parti içerisinde diğer partilere olabilecek transferlerin önüne geçmek” dedi.

Toplantıyla ilgili olarak Ali Tarakcı‘nın sorularını yanıtlayan Çömez’in dikkat çeken yorumları… İşte Çömez’in programdaki yanıtları:

“AKP zor durumda. Anket sonuçları sayın Erdoğan’ın elinde. Araziye çıkan, toplumla bir araya gelen parti temsilcileri gerçekle yüzleşiyor ve tablonun ne olduğunu başta sayın Erdoğan olmak üzere tüm parti yöneticileri görüyor. Bu tabloyu değiştirmek için bütün adımları atıyor. Bunlardan bir tanesi de eski milletvekilleri ayın 21’inde saraya çağırıp yemek daveti vermesi. Bu da Erdoğan’ın attığı adımlardan bir tanesi.

Daha önceden AKP saflarında siyaset yapmış, milletvekilliği yapmış ve daha sonra başka bir partiyle devam etmemiş herkese bu çağrıyı yaptı. Herkesi sarayda toplayarak onlarla görüşecek, yemek yiyecek. Aslında o tren (Erdoğan’ın ‘bu trenden inenler tekrar binemezler sözüne atfen) çoktan duvara toslama yolculuğuna başladı bile. Bu anlamda inenler-binenler tartışmasından çok trenin nereye gittiğine bakmak lazım. İnsanlar, özellikle deneyimli pek çok AKP’li politikacı süreci okudu, değerlendirdi ve yollarını çoktan ayırdı. Bunların ilk birkaç tanesinden birisi benim. Sayın Abdüllatif Şener, partideki en önemli 4 isimden birisiydi, o ayrıldı. Sayın Akşener kuruluş aşamasında ayrıldı. Birçok isim ayrıldı. Şu anda baktığımızda sayın Erdoğan’ın yanında eski arkadaşlarından kimse kalmadı.

“TREN MESELESİ BİR DEMAGOJİDEN İBARET”

Onu şiddetli eleştiren, ona ağır sözlerle yüklenen birçok insan var etrafında. Onu ‘Karun’ olmakla suçlayan eski HAS Parti lideri Numan Kurtulmuş şu anda iki numaralı ismi. Bir zamanlar kendisini çok ağır sözlerle sorgulayan sayın Süleyman Soylu bugün parti içerisinde çok önemli bir makamda. Ayrı partide olsa da kendisini eleştiren sayın Bahçeli… Biliyorsunuz, Bahçeli’nin ‘Türkiye bu isme asla teslim edilemez, Erdoğan kesinlikle cumhurbaşkanı olmamalı gibi çok ağır, hatta siyasi nezakete uymayan sözleri de var. Bugün birlikte yol yürüyorlar. Dolayısıyla bu tren meselesi bana göre, önemsiz ve anlamsız bir demagojiden ibaret.

Sayın Erdoğan dönüp baksa, aslında beraber yola çıktığı ve omuz omuza yol yürüdüğü birçok insan, partinin ve sayın Erdoğan’ın gittiği güzergahı beğenmeyerek, trenden kendi iradeleriyle inmiştir ve ben bunların hiçbirisinin trene yeniden binmek için bir çaba içerisinde olacağını düşünmüyorum.

“BÜLENT ARINÇ SARAY KAPISINDA GELECEK ARIYOR ÇÜNKÜ GİDECEK BAŞKA BİR KAPISI YOK”

“Böyle bir davet geldiyse gitmemek olmaz” diyen ve Erdoğan’ın 2002 felsefesine geri döneceği umudu kulislerde dillendirilen Bülent Arınç’ın sözlerini değerlendiren Çömez, “Ben böyle bir süreç olacağını düşünmüyorum. Bülent Arınç bana göre misyonunu tamamlamış bir siyasetçidir ancak koltuğu bir türlü terk edememiş, koltuğun sıcaklığından bir türlü vazgeçememiştir. Bu yüzdendir yalpalamaları ve zaman içinde hem kendi, hem parti hem de Erdoğan’la çelişen ifadeler kullanmaları. Bülent Arınç’ın önümüzdeki dönemde ne eski ‘ağabeylik’ misyonunu olacağını ne de parti içinde gücünün kalacağını düşünmüyorum. O dönem bana göre kapanmıştır ancak Bülent Arınç hepimizin gözü önünde olan bir siyasetçidir. söylemleri ve eylemleri ortadadır. Ergenekon döneminde milletin önüne çıkarak, utanmadan, sıkılmadan ‘millet bağırsaklarını temizliyor’ diyebilmiştir. Bu sözü söyleyen, bu kumpas davasında bu ülkenin yurtseverlerini yok eden, bu ülkenin vatansever evlatlarına zulmeden kumpas davasında bu sözü edebilmiş bir insan bana göre siyaset sahnesinde yerinin olması bile kabul edilemez. Bülent Arınç şu anda saray kapılarında gelecek arıyor çünkü gidecek başka bir kapısı yok. ‘AKP 2002 misyonuna döner mi?’ sorusunun bana göre yanıtı ‘asla dönmez ve Türkiye bir daha eski AKP ile tanışmaz’ şeklindedir.

“TÜRKİYE, DEMOKRASİYLE ÖRTÜŞMEYEN FOTOĞRAFLARA ÇOK ALIŞTI”

AK Parti’nin kendi iç işleyişiyle ilgili bir toplantının neden Saray’da yapıldığına ilişkin soruda Çömez, “‘Temelinden yanlış olan bir sistem içerisinde küçük bir parçayı sorgulayarak neden böyle bir yanlış yapılıyor’ demek de bana göre çok doğru değil. Sistemin neresi doğru ki bu yapılanın doğruluğunu tartışacağız. Tek adam rejiminin hakim olduğu bir düzen var. Bunu eleştiri olarak sayın Erdoğan’a yöneltseniz, ‘Ben Türkiye’ye hizmet etmiş eski vekilleri topladım bir araya’ diyecektir. Bir yandan da konuşmasını parti lideri olarak yapacaktır. Türkiye, bana göre demokrasiyle çok da örtüşmeyen fotoğraflara çok alıştı.” dedi.

“ERDOĞAN’IN BUNLARLA İLGİLİ SÖYLEYECEK BİR ŞEYİ YOK”

Türkiye’nin nereden nereye geldiği çok belli. İktidar, 2002’de göreve başladı. 20 Yıl içerisinde elde ne var ne yoksa sattı, ülkeyi borç batağına soktu. Ülkenin gelecek 25-30 yılını ipotek altına aldı ve millet sefalet yaşıyor. Ülke ay çiçeği yağına muhtaç hale gelmiş. Ülke, yağ, akaryakıt, ekmek kuyruklarına maruz kalmış. Ülkenin nereden nereye geldiğini görmek için sayın Erdoğan sokağa çıksa, pazara gitse, hele hele akşam saatlerinde pazar yerlerinde atıkları toplayan insanlarla konuşsa Türkiye’nin nereden nereye geldiğini anlayacaktır. İnsanlar akın akın Türkiye’yi terk etmeye çalışıyor, insanlar sefalet içerisinde. İnsanlar elektrik lambalarını kısıyor, ısıtıcılarını kısıyor. Çocuklar akşam yataklarına aç giriyor. Böyle bir Türkiye’de nereden nereye gelindiğini konuşmak çok yanlış bir ifade. Bana göre Erdoğan’ın bunlarla ilgili söyleyecek çok bir şeyi yok.

“GEÇMİŞE DÖNÜK OLARAK YAPTIKLARI PROJEKSİYON GELECEĞE DÖNÜK OLARAK ÇALIŞMAYACAKTIR”

AKP bir seçim yasası hazırladı ve önümüzdeki günlerde bu, parlamentoya gelecek ve orada uzun uzun tartışılacak. Bu yasa teklifi aslında AKP’nin ve onun küçük ortağı MHP’nin nasıl sıkıntı içerisinde olduğunu, çıkmaz içerisinde olduğunu gösteriyor. Böyle bir manipülasyon ve siyasi mühendislik yapma çabası, muhalefetin yükselişinden korkulduğunun da göstergesi ama ne olursa olsun, geçmişe dönük olarak yaptıkları bu projeksiyon, geleceğe dönük olarak çalışmayacaktır. Muhalefet, AKP’nin atmış olduğu bu adıma gerçekçi ve rasyonel bir cevap vererek, anketlerde görülen sonuçları da sandığa yansıtarak büyük bir güç ve farkla çıkacaktır diye düşünüyorum. Bu siyasi mühendisliğin netice vermeyeceğini öngörmek mümkün.

“BEN HALA TÜRKİYE’NİN BİR ERKEN SEÇİM İHTİMALİ YAŞADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

Bir erken seçim olur mu? Bu her zaman mümkün. Sayın Erdoğan, insanları başka tarafa yöneltip, başka bir adım atmayı seven oportunist, pragmatik bir siyasal karakter. Bu itibarla böyle bir adım atması mümkün. Ben hala Türkiye’nin bir erken seçim ihtimali yaşadığını düşünüyorum. Herkes bu yasa dolayısıyla atılan adımlardan, seçimin normal zamanda olacağı şeklinde yorumlasa da ben Erdoğan’ın dikkatleri başka bir yöne çekip erken seçim hamlesi yapacağını düşünüyorum. Şu ana birtakım beklentiler var. Tarım girdileriyle beraber yaz döneminde bir rahatlık umuluyor. Turizmle ilgili hala beklentiler de sürüyor. Rus turistlerin gidebileceği başka bir ülke olmadığından Türkiye’nin büyük bir Rus turist çekeceği hesaplanıyor. Kapalı kapılar ardından, Rus oligarkların parasını Türkiye’ye getirmesiyle ilgili büyük çabalar harcanıyor. Türk partnerlerle beraber iş yapma planları yapılıyor. Son dönemde Moskova’daki Türk bankalarında ciddi miktarda Rus hesaplarının açıldığı bilinen bir gerçek. Avrupa’daki Rus sermayesinin paralarının da Türkiye’ye getirilmesi planları var. Buna oligarklar da sıcak bakıyor. Yeni projeler var. Bugün İngiltere Ankara-İzmir hızlı tren hattı için kredi açıkladı. Özetler, AKP’nin seçim yasası değişikliği hamlesinin tutacağını düşünüyorum eğer muhalefet ciddi bir hata yapmazsa. AKP’nin gelecek seçimde ipi göğüsleyip göğüsleyemeyeceği muhalefetin takınacağı tavra bağlıdır.

“NEBATİ’YE İNGİLTERE’DE İKRAM YAPILIR ANCAK PARA BULAMAZ”

Nureddin Nebati’nin temasları sürecek ancak İngiltere sermaye çevreleri, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde nasıl bir tavır takınacağına dikkat kesilmiş durumda. Seçimlerden önce böyle bir fırsat olacağını düşünmüyorum çünkü para güveni sever, huzuru sever, hukukun olduğu yerde para rahat hareket eder. Türkiye ile ilgili kaygılar burada had safhada. Hele hele Nebati’nin geçtiğimiz günlerde yaptığı bürokrasi açıklamalarından sonra İngilizler kendisini ağırlayıp, ikramda bulunup, baş sallayıp uğurlayacaklardır ancak arkasından para gelmeyecektir geçen sefer olduğu gibi.

“SARAY TOPLANTISININ AMACI TRANSFERLERİN ÖNÜNE GEÇMEK”

Saraydaki programla ilgili çok sayıda arkadaşımla görüştüm. Önemli bir kısmı katılacak bu toplantıya. Katılmayacak olanlar da katılmak istemeyenler de var. Hatta bunların içerisinde ‘Yeter artık. Bundan sonra ne konuşacağız. daha fazla vebal alamayız’ diyenler de var. Yakın bir arkadaşım ‘Biz artık araziye çıktığımızda AKP’li olduğumuzu bile söylemeye çekiniyoruz, halkın büyük bir tepkisi ve öfkesiyle karşılaşıyoruz’ diyenler de var. Gitmeyecek olanlar da var ancak birçoğu farklı nedenlerle de olsa katılacaklardır bu toplantıya. Bu toplantının amacı bana göre parti içerisinde diğer partilere olabilecek transferlerin önüne geçmek ve buradakilere ‘Biz kutlu bir davanın mensuplarıyız. 20 Yıldır beraber çalıştık. Bugün her ne kadar görevde değilseniz de kalplerimiz birdir. Ayrılmayın, beraber olalım’ diyecektir. İçlerinde ihtiyacı olanların, sıkıntısı olanların ihtiyaçları da bir şekilde giderilecektir. Saflar sık tutulmaya çalışılacaktır. Eski vekillerin demoralize olduğu ve gelinen noktada hayal kırıklığı yaşadığı da bilinen bir gerçek.