“2022 Mayıs ayı için açıklanan resmi enflasyon oranları gerçeği yansıtmamaktadır. Vatandaşın açlıkla savaşı ne yazık ki öngördüğümüz gibi Mayıs ayında da devam etti.”
Tüketicinin Sesi Derneği (TÜSED) Yönetim Kurulu Üyesi ve Ekonomi Komisyonu Başkanı Funda Çatana, 2022 Mayıs ayı enflasyonunu değerlendirdi:
“2022 Mayıs ayı için açıklanan resmi enflasyon oranları gerçeği yansıtmamaktadır.
Geçtiğimiz ay, yetkililerin düşeceğini vaat ettiği enflasyon yine düşmedi. Vaat değil, icraat bekleyen vatandaşın açlıkla savaşı ne yazık ki öngördüğümüz gibi Mayıs ayında da devam etti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mayıs ayı enflasyon rakamlarını Tüfe için aylık, yüzde 2.98; yıllık, yüzde 73,50 olarak açıkladı. Üretici enflasyonu yüzde 132.16 ile 1995 yılından bu yana en hızlı ve yüksek oranlarda gerçekleşmiş oldu. Özel akademisyen grubu ENAG ise, aylardır daha yüksek oranlarda enflasyon rakamı vermektedir. ENAG, Mayıs 2022 aylık enflasyon oranını, yüzde 5.46; yıllık, yüzde160.76 olarak açıkladı. Bunun yanında İstanbul Ticaret Odası, geçtiğimiz Mayıs ayı enflasyon oranını aylık, yüzde 5.84; yıllık, yüzde 87, 35 olarak açıkladı.
Bilindiği üzere ekonominin iyi gitmediğinin göstergelerinden biri de icra dosyalarındaki artıştır.
Günü kurtarmaya çalışan, günlük yaşayan, gelecek kaygısı her geçen gün çile haline gelen tüketicinin dayanacak gücü kalmamıştır. Gıda harcamasını bile borçla yapabilen tüketicinin icra dairelerindeki dosya sayısı her geçen gün artmaktadır.
Yine, Mayıs ayı için kağıt üzerinde yüzde 0,4 oranında artmış gibi görünen tüketici güven endeksi de aslında geçmiş yıllarla karşılaştırdığımızda tarihindeki en düşük seviyelerini sürdürmeye devam etmektedir.
KURUMLAR GÜVENİLİR OLMALI, ŞAİBE YARATMAMALI
TÜİK enflasyon sepetindeki malların 2022 Mayıs fiyatlarını açıklamamıştır. Bunun, emsal gösterilerek açıklanan sebepleri tatmin edici değildir. Aynı zamanda TÜİK içerisinde daire başkanlarından istifa edenler, yeri değişenler enflasyonla ilgili açıklamaları şaibe altında bırakmıştır.
Ne yazık ki yönetimin ve bürokrasinin, özellikle TÜİK’in gerçeklikten uzaklaştığı, enflasyonla mücadele etmek yerine rakamlarla mücadele ettikleri görülmektedir.
Kısacası, kurumlar güvenilir olmalı, şaibe yaratmamalı ki ekonomide güven ortamı ve istikrar sağlanabilsin, dolayısıyla enflasyonla sağlıklı mücadele edilebilsin.
Tüketici, cebinden gidenle TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranını kıyaslamakta, basit dört işlem yaparak kendisi de yaşadığı gerçek enflasyonu hesaplayabilmekte, günlük yaşamda karşılaştığı gerçek enflasyonun yüzde 150-200 civarında olduğunu deneyimleyerek görebilmektedir.
ENERJİYE ZAM YAPARAK ENFLASYON DÜŞER Mİ?
Haziran ayının ilk günü elektriğe, yüzde15; doğalgaza, yüzde 30 zam yapılmıştır. Bu durumda, Haziran ayı TÜFE rakamlarının da yüksek çıkacağı, önümüzdeki aylarda enflasyon oranlarının hızla tırmanacağı çok açıktır.
TÜİK VERİLERİYLE ARTIRILACAK GELİRLER GERÇEK ENFLASYONA YETMEYECEK
Fiyat artışlarından en çok etkilenen kesim dar ve sabit gelirli emekli, işçi, memur ve kamu çalışanlarıdır .Bu gruplara Temmuz ayında yapılacak ücret/maaş artış oranları düşük tutulmaya çalışılan TÜFE rakamları baz alınarak oluşturulacaktır. Yani tüketici yine yoksulluk sınırının altında açlıkla mücadele etmek zorunda kalacaktır.
Doğaldır ki böyle bir bütçe dengesiyle, düşük gelirli büyük kitlelerin üzerinden tasarruf yapmaya çalışan yönetimin, daha büyük sorunlar, daha büyük sosyal problemlerle karşı karşıya kalması kaçınılmazdır.
ENFLASYONLA MÜCADELE SADECE BİR MASAL
Özet olarak, enflasyon için söyleyebileceğimiz şudur; aylardır üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki farkın bir türlü kapanmaması tüketici enflasyonunu da yukarıya çekmektedir.
Enerjiye yapılan zamlarla, halihazırda dar gelirliyi zorlayan fatura sorunu daha da büyüyecektir. Aynı zamanda girdi maliyetlerine yansıyacak olan enerji zamları, önümüzdeki aylarda da üretici enflasyonunun yukarı seyirli olacağını netleştirmiştir. Bu durumdan anladığımız, yapıldığı söylenen enflasyon mücadelesinin sadece ve sadece bir masal olduğudur.”