Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İçişleri Bakan’ı Süleyman Solu’yu tehdit ettiği iddiasıyla 5.5 ay önce attığı bir tweet üzerinden hakkında fezleke hazırlanmasına ve fezlekeyi hazırlayan savcılara tepki gösterdirken mesajını Ak Parti’ye verdi. Özdağ, “Şurası çok açıktır ki Süleyman Soylu, Türkiye ve Ak Parti için iç ve dış politikada büyük bir yüke dönüşmüştür. Bu yükün maliyeti her geçen gün ülkemiz ve AKP için artmaktadır. Ak parti için hangi maliyeti oluşturduğu hiç umurumuzda değil, beter olsun ama Türkiye’ye içeride ve dışarıda zarar veriyor bu zat. Bu zatın eylemleri, bunlar artık dile düştü. Bunların üstü örtülebilir olmaktan çıktı. Hamasetle bunları gizleyemezsiniz. ” dedi.
“Cumhuriyet Savcılığı müessesi için oldukça hüzünlü bir durumla karşı karşıyayız” diyen Özdağ, fezlekeyi hazırlayan Ankara Cumhuriyet Başsavcısı’na, “Sayın Başsavcı, Anayasası’nın cumhuriyet tarihi boyunca önce İnönü’de sonra bende ve Zafer Partisi’nde illere sokulmayarak çiğnenmesine ses çıkarmıyorsunuz da, 5.5 ay sonra bir tweet’te tehdit olduğunu anlayıp bundan dolayı mı fezleke hazırlıyorsunuz. Siz hangi cumhuriyetin başsavcısısınız?” diye seslendi.
“Şurası çok açıktır ki Süleyman Soylu Türkiye ve Ak Parti için iç ve dış politikada büyük bir yüke dönüşmüştür. Bu yükün maliyeti her geçen gün ülkemiz ve AKP için artmaktadır” diyen Özdağ, “Bu zatın eylemleri, bunlar artık dile düştü. Bunların üstü örtülebilir olmaktan çıktı. Hamasetle bunları gizleyemezsiniz. Bunlar uluslararası servislerin kayıtlarına giriyor” diye uyardı.
Özdağ, “Bütün bu baskı girişimleri Zafer Partisi’ni ve beni durdurmayacak. Seni ve zihniyetini temsil eden kadrolarla Türkiye’nin her yerinde mücadele etmeye devam edeceğiz. Sen ne kadar çabalarsan çabala, vatansever içişleri bakanlığı bürokratları gerçekleri benimle paylaşmaya devam ediyorlar” diye konuştu.
T24’ün derlemesine göre Özdağ’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Attığım tweet’teki tehdidin olağanüstü gizli bir tehdit olması gerek. Ancak 5.5 ay sonra ceza hukukunda uzman olan savcılar tweet’in tehdit içerdiğini anlamışlar. Onlar 5.5 ayda anlamışlarsa Süleyman Soylu’nun bu tehdidi anladığını düşünmüyorum. Doğrusu Cumhuriyet Savcılığı müessesi için oldukça hüzünlü bir durumla karşı karşıyayız. Öte yandan elindeki içişleri Bakanlığı’nın teknik ve fiziki takip imkanlarıyla siyasi muhaliflerini izleten bir içişleri bakanının Anayasa’yı çiğneyerek beni ve zafer partilisi kadrolarını güç kullanımıyla Hatay ve Kilis’e sokmamasına rağmen bakanla ilgili Anayasa’yı ihlal suçundan soruşturma başlatmayan Ankara Cumhuriyet Başsavcısı’nın benim tweet’le Soylu’yu tehdit ettiğim iddiasıyla fezleke hazırlaması utanç verici olmasının çok ötesindedir. Sayın başsavcı, Anayasası’nın cumhuriyet tarihi boyunca önce İnönü’de sonra bende ve Zafer Partisi’nde illere sokulmayarak çiğnenmesine ses çıkarmıyorsunuz da, 5.5 ay sonra bir tweet’te tehdit olduğunu anlayıp bundan dolayı mı fezleke hazırlıyorsunuz. Siz hangi cumhuriyetin başsavcısısınız?
“Süleyman Soylu Türkiye ve Ak Parti için iç ve dış politika büyük bir yüke dönüşmüştür”
Şurası çok açıktır ki Süleyman Soylu, Türkiye ve Ak Parti için iç ve dış politikada büyük bir yüke dönüşmüştür. Bu yükün maliyeti her geçen gün ülkemiz ve AKP için artmaktadır. Ak parti için hangi maliyeti oluşturduğu hiç umurumuzda değil, beter olsun ama Türkiye’ye içeride ve dışarıda zarar veriyor bu zat. Bu zatın eylemleri, bunlar artık dile düştü. Bunların üstü örtülebilir olmaktan çıktı. Hamasetle bunları gizleyemezsiniz. Bunlar uluslararası servislerin kayıtlarına giriyor. Mahir Ünal’ı cumhuriyet karşıtı açıklamasından dolayı Ünal’la aynı şeyleri düşünmesine rağmen konektör gereği görevden alan Erdoğan, neden ise Soylu’yu görevden almaya cesaret edemiyor. Öte yandan Soylu’nun jandarma ve polisin arkasına saklanması gibi şimdi de Zafer Partisi karşısında yargının arkasına saklandığını görüyoruz.
Soylu’ya böyle seslendi: Bizim bilmediğimiz suçların da var ki gerçekten çok korkuyorsun sen
Süleyman, arkadaş sen ne kadar büyük suçlar işledin ya. Bizim bilmediğimiz suçların da var ki gerçekten çok korkuyorsun sen. Günlük davranışlarından bakanlıktan arkadaşlar ne kadar korktuğunu belli ettiğini de anlatıyorlar. Bak böyle siyaset yapılmaz, böyle gergin bir ruh haliyle. Sağlığın bozuldu arkadaş. Biraz kendine dikkat et, kalpten bir yerde ölüp kalacaksın.
“Vatansever içişleri bakanlığı bürokratları gerçekleri benimle paylaşmaya devam ediyorlar”
Benimle ilgili bir nefret suçu duyurusu yaptınız içişleri bakanlığı olarak cumhuriyet savcılarını göreve çağırdınız, aylardır açıklıyorlar bir tane nefret suçu içeren açıklamamı bulamadılar da seni tehdit ettiğim bir açıklamamı güya 5.5 ay sonra bulmuşlar. Bütün bu baskı girişimleri Zafer Partisi’ni ve beni durdurmayacak. Seni ve zihniyetini temsil eden kadrolarla Türkiye’nin her yerinde mücadele etmeye devam edeceğiz. Sen ne kadar çabalarsan çabala, vatansever içişleri bakanlığı bürokratları gerçekleri benimle paylaşmaya devam ediyorlar.
Bak şimdi içişleri bakanlığından gelen son bilgileri paylaşıyorum. Doğru olduğunu sen beliyorsun ya. Bak bütün rakamlar. Sen açıklama yaptıktan hemen geldi.
Soylu’nun verdiği kayıtlı Suriyeli rakamlarının doğru olmadığını ileri sürdü, rakam açıkladı
2 gün sonra. Geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı dediğiniz gibi 3 milyon 700 bin küsür değil 4 milyon 778 bin 29. Uluslararası koruma altındaki sayı 572 bin 468. İkamet izin belgesi 2 milyon 646 bin 441. Böylece kayıtlı olanların sayısı 7 milyon 956 bin 922. Değil mi Süleyman. Hadi bak bakayım bugünkü kayıtlar nasılmış. Bakanlığın tahmini, hani şu İsmail çıktı televizyonda kayıtsızları bilmiyoruz, o konuda bir şey söylemek mümkün değil diyor ki, vatansever bürokratlar 7.5-8 milyon arasında toplam Suriyeli olduğunu tahmin ediyoruz diyorlar.
Soylu’ya sorular
Her gün Kızıltepe-Ceylanpınar arasında 4 bin 500 dolarla 2 bin 500 dolar arasında bir ücret vererek 500’e yakın Suriyeli geçiyor mu geçmiyor mu Süleyman?
Siyasiler aracılığıyla para karşılığı vatandaşlık verilmeye devam ediliyor mu edilmiyor mu? Daha isimleri açıklamıyorum Süleyman, hangi siyasilerin para aldığını hangi bürokratların para aldığını, vatandaşlık satma karşılığında.
Mersin’de PKK baskınıyla ilgili verdiğin bilgiler de yanlış. Lazkiye’de gemiyle gelmişler. Öyle uçarak değil. Sonra gemiden uçmuşlar.
Kızıltepe-Ceylanpınar arasında 20 ekim 2022’de sat 14.00’te 25 Suriyeli yakalandı mı? Bak saat de veriyorum. Sınır öbür tarafında senin şu çok sevdiğin şu ÖSO’cular BU GEÇİŞLERİ ORGANZİE EDİYOR MU? Sonra bunlar Kızıltepe’ye gelip PKK-YPG’lilere bunları de veriyorlar mı? Türkiye içerisine girdikten sonra PKK-YPG kimlere veriyor bu geçiş yapanları? Onun da senin cevabını senin bildiğini biliyorum.
