Gara’mız oldu Karamız…

Dünyanın hiçbir yerinde devlet yaptığı bir operasyonu başarısızlık olarak sunmaz. Ve mutlaka operasyonun sorumluları kendilerini kurtarmak için en üst perdeden konuşurlar ve hamaseti göklere yükseltirler.

Yıl 1984…
Kökünü kazıyacağız…

Yıl 2021…
Kökünü kazıyacağız.

37 yıldır aynı beylik lafları tekrarlamaya devam ediyoruz.

Bilmem kaç kez, kaç Cumhurbaşkanı’ndan, kaç Basbakanı’ndan, kaç Genelkurmaybaşkanı’ndan, kaç İçişleri Bakanı’ndan, kaç muhalefet partisinin liderinden filan binlerce kez duyduk bu sözcüğü.

****

Beylik laflarla kökü kazınmıyor.

Kökü kazınmadığı gibi yetkilerin açıkladığına göre 5-6 kez bitirilmiş ve küllerinden doğmuş bir terör hareketinden bahsediyoruz.

Yetmez sözde HDPKK diyerek yasal siyaset yapan bir partiyi de PKK’laştırarak, 6 milyon oy aldığını ikrar ediyoruz.

Yetmez…

TBMM’de Gara operasyonu ile ilgili açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, PKK’nın kökünü kazıyacaklarının sözünü verirken, Kuzey Irak’da 5 bin, Suriye’de 15 bin, Türkiye topraklarında 300 PKK’lı olduğunu açıklıyor.

20 bin küsur silahlı adamı olan terörist bir örgüt ve 6 milyon oy alan yasal partisi…

****

Gara operasyonu ile ilgili çok şey konuşuluyor ve konuşulmaya devam edecek.

Açık olan bir şey var.

Devlet Kuzey Irak yönetiminden aldığı istihbarat bilgileriyle ortak bir operasyon yaptı.

Amaç Gara’da Suriye benzerinde olduğu gibi bir üs kurmak değildi.

Amaç açık açık, PKK’nın 6 yıldır elinde bulunan 13 istihbarat, asker ve emniyet görevlisini kurtarmaktı. Aynı zamanda orada bulunan üst düzey PKK yöneticilerinden kimilerini yakalamaktı.

Sonuç operasyona katılan 3 asker ve 13 kaçırılan devletin güvenlik gücü şehit düştü.

Ve operasyon üç günde bitirilerek güvenlik güçlerimiz bölgeden çekildi.

Elde ne var?

Başarısızlık…

Ve iktidar başarısızlıktan bir zafer çıkarmaya çalışıyor.

Birkaç gün bunu yapabilir…

Ancak uzun zaman içerisinde bu başarısız operasyonu gerçekleştiren kimseler görevden alınır, zafer diye sunulan hezimet ise daha derin sorgulanır.

****

Daha önce yazmıştım; Dünyanın en kolay şeyi başkalarının çocukları üzerinden kahramanlık yapmaktır.

Anneleri sözde teselli etmektir.

Gara’ya operasyon yapan devletin görevi, bugüne kadar öyle ya da böyle 6 yılda çocuklarımızı her türlü girişimi yaparak PKK’nın elinden almaktı.

Geçmişte bu yapıldı. Aynısı yine yapılabilirdi.

Görülen o ki, hem devlet bunun olmasını istemedi, hem de birileri bu konuda açık açık inisiyatif almadı.

HDP bu konuda inisiyatif alabilir, kaçırılan 13 güvenlik gücünü Türkiye’ye getirebilirdi.

Ve böylesine bir dönemde şeytanlaştırılmaya çalışılan HDP, kamuoyunda çok büyük itibar kazanabilirdi.

Hatta açık açık operasyonun yapılacağı belli iken, davul zurna ile duyurulmuşken (ki, Akar ve Barzani görüşmelerinin bir operasyon için olduğunu medyadan okuduk) tarihsel bir fırsat kaçırılmıştır.

****

13 şehit düşen güvenlik gücü bence PKK tarafından öldürülmüştür. Kimse hikâye anlatmasın.

Çünkü, güvenlik güçlerinin onları kurtarması iktidarı daha çok güçlendirirdi. Zafer havası yaratırdı. PKK, bir anlamda ellerindeki esirlerin kurtarılmasını bir başarısızlık sayardı.

Bugün operasyonla ilgili ortalıkta dönen tüm manipülasyonlardan herkes kendini güçlü göstermeye çalışıyor ve ortalıkta yaşanan başarısızlıktan kendine zafer çıkarmaya çalışıyor.
Son söz: Başkalarının çocukları üzerinden kendi iktidarları için başarı hikayesi anlatanlara söylenecek olan şudur: Sizin çocuğunuz hiç şehit oldu mu? Şehitlerin anne, babalarına, eşlerine, çocuklarına, “Siz bu şerefi yakaladınız” diye söyleyenlere söylenecek olan şudur: Neden bu şehitlik mertebesini ve şerefi çocuklarınızın üzerinden siz yakalamıyorsunuz? Sahi neden çocuklarınızı askere göndermiyorsunuz?

* Bu yazı 17 Şubat 2021 tarihinde Şarkul Avsat isimli web sitesinde yayımlanmıştır.