Diyanet İşleri Başkanı mı? Yoksa DİT (Diyanet İstihbarat Teşkilatı Başkanı) mı?

Çok merak ediyorum!

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş

Operasyona mı gidiyor? Hayır.! Çatışmaya mı giriyor.? Hayır!

Terörle mücadele mi ediyor? Hayır!

Diyanete giderken mayınlı araziden mi geçiyor.? Hayır.!

Yaptığı işin bir tehlikesi var mı? Hayır.! 1924 yılında kurulan Diyanet İşleri Başkanlığına en ufak bir saldırı yapılmış mı.? Yine Hayır!

O zaman yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede görevi sadece Yüce Allah’ı anlatmak, İslam Dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek ve sevdirmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek olan Diyanet İşleri Başkanı kimden korunuyordu?

Ya da envanterinde tankı, topu, tüfeği, silahı olmayan bir kuruma nasıl oluyordu da “İçişleri, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Mit Müsteşarlığından çok daha fazla bütçe ayrılabiliyordu.?

(12 milyar 977 milyon bütçenin yanı sıra Cuma ve Bayram Namazlarında toplanan paralar hariç.)

Şimdi gelelim asıl konumuza.

Yani TSK Türk Silahlı Kuvvetlerinde yaşanan helikopter kazalarına.

Bilindiği üzere ülkemizde 25 ya da 30 yaşına gelmiş arabaların bir çoğu hurdaya ayrılır.

Peki Türk Silahlı Kuvvetlerinin 25 yada 30 yaşına gelmiş Helikopterlerine ne yapılır.?

Uçurulur.!

Lakin Helikopterdi bunun adı, motor, mekanik ya da elektrik aksamında oluşabilecek bir arızadan dolayı pilotun araç şöförü gibi sağa çekip tamir edeyim deme şansı yoktu. Yani helikopterin içindekilerle birlikte 300 metreden ya da 2 bin metreden yere düşmesi saniyelik bir durumdu.

Demem o ki! Diyanete ayrılan 12 milyar 977 milyon ve Saray’a ayrılan 4 milyar 39 milyon bütçe ile Türk Silahlı Kuvvetlerine 712 milyon 500 bin lira olan Sikorsky CH-53K King Stallion’dan 23 adet,

Fiyatı 157 milyon beşyüz bin olan Sikorsky UH-60 Black Hawk tipi 107 adet helikopter alınabilirdi.

Alınmalıydı da.!

Çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde 1996 yılından bu yana kullanılan Fransız-Alman ortak tasarımı AS532 Cougar helikopter (05.Mart.2021 de sonuncusu olmak üzere) 4 kaza ve 37 şehit.

10 Ağustos 1993 yılında ilki olmak üzere Sikorsky helikopterle 28 yılda 17 kaza ve 104 şehit.

Ve Vietnam savaşında kullanılan 1967 yılında Kara Kuvvetleri’nin kıt’a nakli ve çeşitli lojistik maksatlar için alınan ve 1976 yılında üretimi durdurulan UH-1 tipi helikopterle toplam 5 kaza ve 18 şehit vermiş bir ülkenin arıza yapma olasılığı yüksek 30 ile 35 yaşındaki helikopterleri değiştiremeyip düşme sonucu şehit olan askerlerimizin cenazelerine Diyanet İşleri Başkanının zırhlı araba ve koruma ordusuyla gidiyor olması biraz garip değil miydi?

Yada yüzde 30’u açlık sınırında yaşayan bir ülkenin Diyanet İşleri Başkanı Peygamber Efendimiz SAV’in (komşusu açken tok yatan bizden değildir)hadisini hiç mi okumamıştı!

Eğer ki okumuş olsaydı bugün camilerin altında bulunan dükkanları kiraya verdirmek yerine aş evi açtırarak aç olan insanları doyururdu.