Eğer olsaydı bugün din üzerinden siyaset yapanların yönettiği bir ülkede,
Yere düşenin tekmelenmediğine,
“İki senedir anamız ağlıyor” diyen bir vatandaşa “Artistlik yapma” “Hadi ananı al git buradan” denilmediğine,
Milletine küfredenlere ihalelerin verilmediğine,
Toplumu Alevi, Kürt, Türk diye ayrıştırılmadığına,
Kendinden olanların kayırılmadığına,
Kuran-ı Kerimden ayetlerle “Bakara” makara kukara geçilmediğine,
Birlerinin önüne yatanların olmadığı ya da şeref ve onurun kol saatlerine satılmadığına,
Sahte delil ve belgelerle insanların cezaevlerine tıkılmadığına,
Şerefi ayaklar altına alındığı için intihar eden onurlu Türk subayı Yarbay Ali Tatar için “hesap vermeden nereye gidiyorsun” diyecek kadar haysiyet ve şereften yoksun insanların olmadığına,
Ülke insanı aç iken sarayların yaptırılmadığına,
Uğruna 250 bin şehit verdiğimiz vatan topraklarının parsel parsel satılmasına izin verilmediğine,
‘Hırsız bizim hırsız’ gibi söylemlerle isimleri yolsuzluğa, sahtekarlığa karışan Bakan, Milletvekili ve Bürokratlara sahip çıkılmadığına,
‘Paraları eniştene, dayına, halana, yengene, bacanağa, … aktar’ gibi cümlelerin sarf edilmediğine,
Deprem vergisi adı altında toplanan vergilerin ve kayıp olan milyar dolarların hesabının verildiğine,
Kul hakkının yedirilmediğine,
Cemaate ne istediyseler verdik diyenlerin ‘kandırıldım’ demediğine,
Kindar toplum değil kardeş toplumların yetiştirildiğine,
Kadın ve çocuklarımızın korunabildiğine,
Atatürk ve cumhuriyet düşmanı cemaatlere sahip çıkılmadığına,
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucularına iki ayyaş denilmediğine,
‘Keşke Kurtuluş Savaşında Yunan galip gelseydi’ diyen fesli soytarılara sahip çıkılmadığına,
“Gerekirse Suriye’ye dört adam gönderir, Türkiye’ye 8 füze attırıp bunu savaş sebebi sayarım” diyerek, halkını ve masum çocukları ateşe atmaktan çekinmeyecek kadar vicdansızların olmadığına,
Siyasi çıkar uğruna bebek katilinin mektubunun 81 milyona dinletilmediğine,
“Oluk oluk kan akıtacağız, kanlarınızda duş alacağız” diyen suç örgütü liderleriyle işbirliğinin yapılmadığına,
Bir ülkenin kadın liderine yapılan saldırı için “Bu daha başlangıç, daha neler olacak neler. Dua et daha fazla ileriye gitmemişler” diyerek tehditlerin savurulmadığına,
Kokain çeken dindar gençlerine sahip çıkmak yerine bizimle bir alakası yok denilerek sahipsiz bırakılmadığına,
Voleybol oynayan kadınların bacağı gözüktü diye art arda açıklamalar yapan din simsarlarının “devletin malı yağmalanırken, çoluğa çocuğa kadına tecavüz edilirken, insanlar yanan ormanlarda evini barkını, tarlasını, hayvanını kaybederken THK’nun elinde yangın söndürme uçağı yok diyenlerin yalanlarına menfaati için sessiz kalmadığına,
Namusumuz olan sınırlarımızın yol geçen hanına çevrilmediğine,
Milletin kafasına yine milletin parasıyla alınan kenevir poşetli Çayların fırlatılmadığına,
Nato zirvesi sonrası Biden ile yapılan görüşmede hangi vaatlere karşılık Afganlıların ülkemize gönderildiğinin saklanmadığına,
Ve en önemlisi de;
“Ne Mutlu Türküm” diyebilen, Türklüğü ile gurur duyan temiz liderler, siyasetçi ve bürokratlara şahit olurduk.