Türkiye’de, Afgan göçmenler meselesi bir süredir gündemin ilk sırasını ‘işgal ediyor’. Göç/mülteci meselesi, Türkiye’nin göç konusunda gayretli adımlarına rağmen entegresyon konusunda bir politikası olmadığı için ciddi asayiş, eğitim, sağlık ve kültür problemlerini de beraberinde getiriyor.
Bu bağlamda İçişleri Bakanlığı Göç idaresi departmanı dışında; bu konularla ilgilenebilecek bir göç bakanlığı kurulmalıdır. Özellikle son dönemdeki artışlarıyla Suriye ve Iraklı göçmenleri bile geride bırakan Afganistan göçmenleri çok daha büyük bir problem teşkil etmeye başladı.
ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi John Bass’ın Afganistan’a büyükelçi olmasıyla 300.000 ile 500.000 arasında Afganlının Türkiye’ye geldiği tahmin ediliyor. Hani şu 15 Temmuz darbe kalkışmasında Ankara’da görevli olan elçi…
Bu bağlamda ABD’nin Afganistan’dan çekilme takvimini açıklaması ile; ABD için çalışan asker, polis, temizlik görevlisi, garson, tercüman…. vs. geri hizmette çalışan Afganlar Taliban’a karşı savunmasız kaldı. Bu yüzden de İran üzerinden Türkiye’ye gönderiliyorlar. Özellikle Afgan göçmenlerin neredeyse tamamının erkek olması kendi içinde başka sorunları da beraberinde getirebilir. Suriye ve Irak göçmenlerinin aileleriyle birlikte göç etmelerine rağmen çeşitli bireysel ve kolektif asayiş suçlarla karşı karşıya kalabildiğini düşündüğünüzde; sadece erkeklerden oluşan başı-boş ve aidiyet duygusu insanların yaratacağı ensar-muhacir düşüncesini dışında bir ulusal güvenlik sorunu doğuruyor. Bu bağlamda Türkiye, ABD’nin göçmen istasyonu değildir. Çeşitli coğrafyalarda “zücaciye dükkanına girmiş fil gibi” ortalığı toza-dumana katarak enkaz bırakan ABD Afgan personelinin güvenliğini kendi ülkesinde sağlamalıdır. Bu bağlamda ABD, tedarik aldığı Afganları pekala ABD’ye götürebilir.
Eğer ABD’ye götüremiyorsa stratejik müttefiki ve 5 askeri üs kurduğu Yunanistan’a veya Kafkasya’daki partner ülkesi Ermenistan’a da Afgan mültecileri yönlendirebilir.
ABD Afganları, İran sınırını kamyonlarla geçirip Türk sınırına getireceklerine Ermenistan’a götürebilir.
Yunanistan’ın Türkiye ile ilgili Afgan mülteci anlaşması bulunmamaktadır.
Dolayısıyla Yunan adaları başta olmak üzere çeşitli Balkan rotalarından Avrupa’ya sevk edilmesi elzemdir.
Bu bağlamda Türk Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığının Afgan kabul programı ile ilgili açıklamasına tepki gösterdi ve bir açıklama yayınladı.
Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamasında “ABD’nin sorumsuz bir şekilde ve Türkiye’ye danışmadan aldığı bu kararı kabul etmediklerini” belirtti: Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2 Ağustos’ta yaptığı Afgan göçmenlerle ilgili açıklamaya tepki gösterdi. “Ülkemizin rızası olmaksızın ülkemizde çözüm aranmak istenmesi kabul edilemez”
Açıklamada, şöyle denildi: “ABD devleti, ABD merkezli STK’lar ve basın kuruluşları için çalışan Afganlar ve ailelerine yönelik göçmen kabul programı ile Afganların ABD’ye göç başvurularının bağlı oldukları kuruluşlar aracılığıyla üçüncü ülkelerden alınacağı belirtilerek, başvurular için ülkemize de işaret edilmektedir.” “Öncelikle ABD’nin açıklaması bölgemizde büyük bir göç krizine neden olacak ve göç yollarında Afganların acılarını artıracaktır. Soruna bölge ülkeleri arasında çözüm bulmak yerine ülkemizin rızası olmaksızın ülkemizde çözüm aranmak istenmesi kabul edilemez.” “ABD, bu kişileri almak istiyorsa uçaklarla ülkesine nakletmesi mümkündür”
Açıklamada, Türkiye’nin yeni bir göç krizini üstlenecek kapasitesinin bulunmadığının altı çizildi:
“Son 7 yıldır dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülkemizin yeni bir göç krizini üçüncü bir ülke adına üstlenecek kapasitesi bulunmamaktadır. Türkiye olarak, ABD’nin sorumsuz ve ülkemize danışmadan aldığı kararı kabul etmiyoruz. ABD, eğer bu kişileri ülkesine almak istiyor ise doğrudan uçaklarla ülkesine nakletmesi mümkündür. Ülkemiz, hiçbir durumda üçüncü ülkelerin uluslararası sorumluluklarını devralmayacak, kanunlarımızın üçüncü ülkeler tarafından kendi amaçları için kötüye kullanılmasına izin vermeyecektir. Bölgemizde üçüncü ülkelerin kararları neticesinde yaşanan göç krizlerinin yükünün Türk milleti tarafından üstlenilmesini kimse beklememelidir.”
Sonuç olarak ABD, Afgan göçmenlerini/tedarikçilerini uluslararası sorun haline getirmek istediği açıktır. Türkiye, ‘göçmen’ kisvesiyle ABD’nin Afgan personelinin kamp yeri değildir. Acilen müdahil olup sınır güvenliğini artırmalıdır.
ABD’nin, Afgan personellerine karşı insani duyarlılığı çok fazla oluştuysa; ‘alıp ülkesine götürsün’. Son tahlilde ABD’nin ne yapacağı belli ama Türkiye bu Afgan personellerini Ermenistan ve Yunanistan’a sevk etmesi Anadolu’nun güvenliği için elzemdir.