Giriş : Bundan 6-7 yıl önce yine bir “yeni anayasa” tartışması gündemdeyken, Sevan Nişanyan, Ali Nesin, Edip Yüksel gibi isimlerle Facebook ve mail üzerinden yaptığımız yorumlaşma ve tartışmaları bir metinde toplamış, kitaplaştırmaya niyet etmiştim. “Ütopya” kelimesinin Türkçe karşılığı olarak uydurduğum “Yokistan” başlığını taşıyan kitap -neyse ki- hiç yayımlanmadı. Aradan geçen süre zarfında, bu adamlar yarın devrilir de birileri gelir “ne yapalım şimdi?” sorar diye ana metni ve savunma tezlerini zaman zaman güncelledim. Birkaç hafta boyunca bölüm bölüm bu sayfada yayınlayacağım. İtiraz ve düşüncelerinizi kaangoktas@me.com adresine iletebilirsiniz.
***
Geçen haftadan devam:
Eyalet Yapısı
Türkiye’nin idari yapısı, eyalet sistemi olacaktır.
Halihazırda bulunan ve coğrafi, iklimsel ya da demografik olarak hiç bir anlam içermeyen yedi coğrafi bölge ayrımına son verilir. Afyon Ege’deyken, Balıkesir’in Marmara Bölgesi’nde olması, Tokat ve Çorum Karadeniz’deyken, Çankırı’nın İç Anadolu Bölgesi’nde kalması gibi saçmalıklar yerine Trakya, Marmara, İzmir, Doğu Ege, Akdeniz, Kilikya, Orta Anadolu, Karadeniz, Lazistan (Doğu Karadeniz), Doğu Anadolu ve Kürdistan eyaletleri kurulacaktır.
Bu eyalet sınırları ve kapsadıkları iller, ortak dil, lehçeler, gelenekler, coğrafi ve iklimsel özellikler gözetilerek belirlenir. Gerek duyulursa bazı iller bölünerek yeni iller oluşabilir ya da var olan iller birleştirilebilir.
Eyaletler, halk tarafından seçilmiş valiler tarafından yönetilecektir. Valiler doğrudan Devlet Başkanı’nı ve merkezi hükümeti temsil ederler. Valiler bir siyasi parti üyesi olabilir, siyasi partiler tarafından aday gösterilebilir ya da desteklenebilir, ancak seçimlerde partileri adına değil, kendileri adına aday olurlar.
Yasama görevinden sorumlu ulusal parlamento, yasaları hazırlarken, eyaletlere göre farklı maddeler ve yaptırımlar belirleyebilir. Örneğin, bir eyalette suç teşkil eden bir davranış, başka bir eyalette serbest olabilir. Bu değişiklikler, söz konusu eyaletlerin gelenekleri, coğrafi özellikleri, sosyo-ekonomik durumları gözetilerek belirlenir.
Her eyaletin kendine ait bir bütçesi bulunur. Bu bütçe, vatandaşların vergilerinden, her türlü adli ve idari kamu alacağından, kamuya ait olan doğal kaynaklar, yer altı ve yer üstü zenginliklerinin işletilmesinden / kiralanmasından oluşur. Eyaletler, tüm bu alacakları kendileri tahsil ederler, belli bir oranda merkezi hükümete pay verirler.
Eyalet içerisindeki güvenlik, sağlık, eğitim, kamu kurumu ve memur – işçi maaşı, altyapı ve üstyapı harcamaları, eyalet bütçesinden sağlanır.
Adalet teşkilatı, hem yerel, hem merkezi yönetimden bağımsızdır ancak adalet teşkilatının harcamalarının tamamı, yerel etki ve unsurları en aza indirmek için merkezi bütçeden yapılır.
İç güvenlikte, polis teşkilatı İçişleri Bakanı’na bağlıdır ancak eyalet valisi tarafından yönetilir. Silahlı kuvvetler ise merkezi yönetimce, Milli Savunma Bakanı tarafından idare ve komuta edilir. Silahlı kuvvetler, hiç bir şart altında iç güvenliğe karışmazlar. Jandarma, İçişleri Bakanlığı’na bağlıdır ve polis teşkilatının kırsal alanda görev yapan birimidir. Silahlı Kuvvetler bütçesi, merkezi hükümet tarafından karşılanır.