Sayın Erdoğan “Çin de böyle büyüdü” diyor ama !..

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/erdogan-ekonomide-yol-haritasini-anlatti-cin-de-boyle-buyudu-41952854

1- Çin, antika medeniyet geleneğini ve buradan kaynaklanan antika bir Devlet anlayışını arkasına alarak (bunun uzantısı, 20. yy’a özgü bir “Komünizm-Komünist Partisi” anlayışıyla) yola çıkmıştı, söz konusu hamleyi bu şekilde yaptı-yapabildi!..

Ayrıca, bu sürecin daha nerelere gideceği, 21. Yy koşullarında “Kapitalizmin Gelişmesinin Eşit Oranda Olmaması” yasasının ne ölçüde işlerlik kazanacağı belli değil!!. Çünkü, 21. yy’a damgasını vuran süreç küresel demokrasi ve demokratikleşme sürecidir… Adı ne olursa olsun (yani adı “Çin tipi bir Komünizm” bile olsa) buna alternatif ulusalcı yapılar artık ayakta kalamaz!..

2- Bunun kadar önemli olan bir diğer nokta da, Çin’in gene 20. Yy koşullarına özgü içe kapalı Devletçi bir ekonomiye dayanarak yola çıkmış olmasıdır… Böyle bir sistem, Devlet-Devlet sınıfı ve kul statüsü bile olmayan kitlelerden oluştuğu için bu şekilde onu dönüştürmek mümkün olabilmiştir…

3- Şimdi ise artık ne böyle bir dünya var, ne de içe kapalı bir Türkiye!.. Türkiye ekonomisi ve kapitalizmi bugün artık küresel pazarlarla-piyasalarla-bütünleşmiştir. Türkiye burjuvazisi ve sermaye küresel sermaye ile bütünleşirken, işçi sınıfı ve çalışanlar da karınlarını artık küresel sisteme entegre olan bir yapı-işleyiş içinde üretebiliyorlar… Böyle bir sistemi siz artık içe kapayarak toplum mühendisliği faaliyetiyle, bütün yükü kitlelerin sırtına yükleyerek dönüştüremezsiniz-yönetemezsiniz…

Çin’de sıfırdan başlanarak, insanlar daha iyisini görmeden-bilmeden güdülerek yola çıkılmıştı. Bizde ise artık arkamızda şu ya da bu şekilde gelişmiş olan iki yüz yıllık bir “Batılılaşma” süreci var bunu yok sayarak sil baştan her şeye yeniden başlayamazsınız. Belirli bir demokrasi kültürüne sahip kitleleri attan indirerek eşeğe bindirir gibi yönetemezsiniz…

4- Aynı hata ve anlayış II. Mahmut’la birlikte sahneye çıkan Toplum mühendisi Tanzimat “Batıcılarında” da vardı! Onlar da gene mevcut sistemi hiç dikkate almadan, emir-komuta mekanizmasıyla sistemi değiştirerek dönüştürmeye çalışıyorlardı!.. Bilindiği gibi bu süreç sonra “Beyaztürk” İttihatçıları tarih sahnesine çıkararak ülkeyi yıkıma götürdü!..

Ama bununla da kalmadı, sonra da buna zıt-reaksiyona dayalı bir “Siyahtürk” Devletçi anlayışa yol açtı!..

Şu an yaşanılan sürecin diyalektiği işte budur!.. Devletçi “Beyaztürk” toplum mühendisliği süreci, sistem içinde kendi zıttı olarak reaksiyona dayalı bir alternatife dönüşmüştür…
Türkiye toplumu toplumsal bir psikoterapi süreci yaşayarak kendi tarihiyle hesaplaşmaya çalışıyor!..

(İnşallah yeni kitap yakında çıkar, çünkü bu sürecin bütün aşamalarını orada ayrıntılı olarak ele almaya çalıştık…(“Bilişsel Tarih ve Toplum Bilimleri Açısından Osmanlı’dan Bu Yana Türkiye’de Kapitalizmin Gelişme Diyalektiği”)

Münir Aktolga | Aralık 2021

1- Çin konusunda çok önemli bir çalışma: “Çin, Yeni Büyük Güç…” Fatih Oktay Türkiye İş Bankası Yay.