İklim değişikliği – Sel felaketleri devam edecek mi?

Son günlerde Almanya´da, Çin´de ve Türkiye’nin birkaç şehrinde alışık olunanın ötesinde meydana gelen sel felaketleri dünyada herkesi tedirgin edecek işaretler veriyor.

Bir bölgeye bir yılda düşmesi beklenen yağışın bir günde yağmış olması uzmanları da şaşırtacak boyutta endişe uyandırıyor.

Bu hayret verici boyuttaki hava olaylarının algımıza sunduğu işaretler hep sonsuz gibi görüp tükettiğimiz dünya kaynaklarının sınırlarına geldiğimizin açık göstergeleri aslında. Bugün için paniğe kapılacak seviyelere henüz ulaşmamış olsa da ihtiyaçlarımızın çok üzerinde umarsızca tükettiğimiz her kaynak benzer komplikasyonlarla her seferinde artarak karşımıza çıkacak.

Her geçen gün daha çok tükettiğimiz plastik, okyanuslardaki canlı yaşamı ciddi boyutlarda tehdit ederken mikro plastik şeklinde farkında dahi olmadan içtiğimiz suyla, yediğimiz yiyeceklerle vücudumuza dahi girmekte. Öyle ki yıllık yuttuğumuz mikro plastik miktarının bir kredi kartı büyüklüğünde olduğu tahmin ediliyor.

Uluslararası filtreleme standartlarının çok uzağında ve normlara uyulmadan araç ve fabrikalarda kullandığımız fosil yakıtlar, daha ucuza üretmek için gerektiği şekilde filtrelenmeden doğaya bırakılan fabrika dumanı ve atıkların atmosferde meydana getirdiği kirlenmelere yakın gelecekte çok kesin bir çözüm üretilmezse insanlığı, geri döndürülmesi imkansız doğa olaylarının yaşanacağı çok zor günler bekliyor.

Uluslararası enstitüler tarafından bilim adamlarınca uzun yıllara dayalı gözlem ve araştırmalarla ortaya konmuş bu gelişmeler ve sonuçları çerçevesinde alınan önlemler yeterli olmasa da uygulandığı taktirde ümit vaat etmekte. Bunun en güzel örneği, küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda mücadele etmeye yönelik uluslararası bir anlaşma olan ve16 Şubat 2005 tarihinde yürürlüğe giren Kyoto Protokolü. Aralık 2006 tarihinde toplam 169 ülke ve devlete bağlı örgüt tarafından imzalanan anlaşmayı kabul eden ülkeler karbon dioksit ve sera etkisine neden olan diğer beş gazın salınımını azaltmaya söz verdiler.

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi niteliği taşıyan bu anlaşma 15 yıllık bir geçmişe sahip olsa da katılımcı ülkelerin atmosfere saldıkları karbon miktarını 1990 yılındaki düzeylere düşürme hedefinden henüz çok uzakta.

Her geçen gün bir zorunluluk haline gelen dijitalleşmenin her adımı daha çok enerji tüketimini de beraberinde getiriyor. Bu da kişi başına dünya kaynaklarının her gün daha çok kullanılması anlamına geliyor.

Elektrikli arabalarla fosil yakıtlardan kurtulup temiz havaya kavuşacağız derken Atakama Çölü’nde araba akülerinin ana malzemesi olan Lityumun üretilmesi için günde 21 milyon litre yer altı suyunun kullanılıyor olduğunu öğrenmek aslında bazı insanların dünya kaynaklarını sadece kendi ekonomik çıkarları çerçevesinde nasıl yönlendirebildiklerini anlamamız açısından dikkat çekiyor.

Bilim adamlarının yıllarca üzerinde çalışıp büyük bir titizlik, bilimsel yöntem ve hesaplarla ortaya koydukları sonuçlar bize masal gibi geliyor olabilir. Tıpkı korona gibi bakınca onu çıplak gözle görmek mümkün olmayabilir. Ancak matematiksel hesap ve istatistikler ile ortaya çıkardıkları sonuçlar koronanın gözümüzün önünde bizden aldığı hayatlar kadar acı ve gerçek.

Yine bir masal gibi duyup önemini çok algılamadığımız, dünyadaki hava sıcaklığının artışı engellenemez, buzullardaki erime durdurulamaz ise 2060 yılında deniz seviyesinin bugün olduğundan 60 metre yüksekte olacağı gerçeği ile karşılaşacağız. 1,4 Milyar insanın yaşam alanını etkileyecek böyle bir durumda İstanbul, Tokyo, Londra, New York gibi devasa şehirlerin sular altında kalacağı bugünün bilimsel verileri ile ortaya koyulmuş durumda.

Bu uyarılara kulak vermeyip, tüketim çılgınlığıyla her gün daha fazla kazanmak için her şeyi feda edebilecek anlayıştaki dev ekonomik çarkların gücüne yenik düşersek Astronomi bilimi verilerine göre üzerinde dünyaya alternatif bir hayat kurma ihtimali SIFIR olan Marsta hayat kurma hayalleri ile avunurken bize inanılmaz bitki örtüsü, atmosferi ve sunduğu canlı yaşam alanları ile cennet gibi bir yaşam alanı olan dünyamızı sel felaketlerinin birbirini izlediği, insan yaşamı için giderek zorlaşan bir gezegen haline getirmiş olacağız.

deneme pornosu veren sex siteleri deneme porn veren seks siteleri dinimi pornosu veren sex siteleri deneme pornosu veren sex siteleri deneme pornosu veren sex sitesi deneme pornosu veren seks siteleri deneme porn veren sex siteleri deneme porno veren sex siteleri cazini porn sürtük izle cisino cinsellik sitleri cazini porn milf porno izle biiihis cinsellik sitmezleri bihis cinsel izle bedava sex milf porno sitmezleri dimanit porn veren sirkleri dinimi binisi virin sitilir dinimi binisi virin sitilir bedava seks izle milf dinimit erotizm sitleri milf dinimit cinsellik sitleri porn cinsel sirkleri bomba erotik sitmezleri cisino cinsellik sitmezleri milf dinimit milf sitleri dimanit bonus veren sitileri biiihis seks sirkleri cisino sex sirkleri bedava sex sex izle deneme milf porn veren izle deneme milf porn virten sitler dene meme cinsel sirkleri milf dinimit milf sitmezleri bedava sex erotik izle bedava sex cinsellik sitmezleri bihis cinsellik sirkleri sex cinsel sirkleri dimanit bonus amcik bedava izle biiihis sex sitleri milf sex erotik sitleri porn cinsellik sirkleri sex sex izle cazini porn seks sirkleri casino sikis sitleri casino sürtük sitmezleri dinime milf porno sirkleri bedava sex seks izle biiihis milf sirkleri deneme bonus amcik sitileri deneme binis virten sirkleri deneme bonus amcik sitmezler didimot seks izle dimanit bonus virtmeyen sirkleri dinimit erotizm sirkleri bihis milf sitleri porn cinsel sirkleri bedava cinsellik sirkleri deneme free porn virten sitler dimanit sex virten sitler dinime erotik sitmezleri dene meme seks sitmezleri bedava sex seks izle bihis milf porno sitleri porn seksi izle biiihis cinsellik sirkleri deneme bonus veren sitler bedava milf sitmezleri