Ziraat Bankası’nın, krediye karşılık Demirören Holding’den devraldığı Kemer Country’deki araziler, yargı kararları doğrultusunda İBB tarafından yeniden özel spor alanına çevrildi. Bir kamu bankası olan Ziraat Bankası, Demirören’den parayı almak yerine yeni imar planına ‘vicdan’ vurgusuyla itiraz etti.
Cumhuriyet Gazetesi’nden Hazal Ocak’ın haberine göre; Demirören Holding’in, Ziraat Bankası’ndan çektiği milyonlarca dolarlık kredi karşılığı ipotek ettirdiği İstanbul Göktürk Kemer Country’deki golf sahası arazilerine ilişkin süreç yeni bir boyut kazandı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bakanlık tarafından imara açılan toplam 300 dönümü bulan arazileri yargı kararı doğrultusunda tekrar özel spor alanına çevirdi. Arazilerin kredi ve ipotek sürecine ilişkin sessizliğini koruyan Ziraat Bankası, İBB’nin arazileri özel spor alanına çeviren yeni imar planına skandal niteliğinde bir dilekçeyle itiraz etti. İBB’nin hazırladığı imar planında kamu yararı olmadığı savunulan dilekçede alanın yeniden imara açılması istendi. Dilekçede “Gerek kamunun gerekse maliklerin hukuki ve vicdani hakları açısından eşitlikçi ve adil bir planlamanın gerçekleştirilmesinin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğu ve yasalarla da hüküm altına alınmış görevi olduğu düşüncesindeyiz” denildi.
Demirören Holding, Ziraat Bankası’ndan 300 milyon dolar ve 1 milyar 118 milyon lira krediye karşılık söz konusu golf sahalarının bulunduğu arazileri ipotek ettirdi. İpotekten kısa bir süre sonra 4 Eylül 2018’de araziler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eliyle imara açıldı. Bakanlık tarafından hazırlanan imar planlarıyla alana ortalama 200 metrekare büyüklüğünde 306 adet konut yapılması sağlandı. Konut yapılması planlanan bölüm yaklaşık 26 futbol sahasına denk geliyordu.
ART ARDA DAVALAR
Bölge sakinleri bakanlığın kararına karşı çok sayıda dava açtı. 2019 yılında açılan davada mahkeme, planın iptal edilmesine karar verdi. Bakanlık planda bazı düzenlemeler yaparak tekrar askıya çıkardı. Bölge sakinleri bu plana karşı da dava açtı. Bu sırada Demirören’e ait söz konusu ipotekli araziler çekilen krediye karşılık borç ödenmediği için Ziraat Bankası’na devredildi.
Bakanlığın ikinci planına karşı açılan davalarda da mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi ve bakanlığın itirazları reddedildi. Bakanlığın söz konusu arazileri imara açan planı hakkında yürütmeyi durdurma kararı verilmişken Ziraat Bankası arazileri sitesinden 20 Şubat 2020’de satışa çıkardı. Toplam 21 arazinin sitede sayfa sayfa ilanı yer aldı. İlanların açıklamalarında arazilerin çoğunluğunun “konut” alanında kaldığı ifade edildi. Araziler için on milyonlarca lira istendi. Bölge sakinleri bankaya bir ihtarname çekerek satışı durdurdu.
‘YAPILAŞMA İSTEĞİ’
Ziraat Bankası’nın hiçbir şey yapamayacağı bu arazileri Demirören’in borcuna karşılık neden devraldığı hâlâ merak konusuyken süreç yeni bir boyut kazandı. İBB mahkeme kararı doğrultusunda bölge halkına hizmet edecek biçimde açık yeşil alan olarak değerlendirilmesi amacıyla Kemer Country yerleşkesi içindeki bu arazilere ilişkin yeni bir imar planı hazırladı ve 9 Haziran’da askıya çıkardı. İBB yeni imar planıyla arazileri tekrar özel spor alanına aldı. Ziraat Bankası İBB’nin hazırladığı yeni plana itiraz etti. Söz konusu arazilerin Ziraat Bankası adına kayıtlı olduğu belirtilen itiraz dilekçesinde yeni imar planıyla “bölge sakinlerinin menfaatlarının gözetildiği ve mülkiyet hakkının imar planı yoluyla kısıtlandığı” iddia edildi. Arazilerin arsa vasfı kazandığı ileri sürülen dilekçede “Bölgenin çevresindeki yapılaşma yoğunluğunu ve gelişim alanlarını gösteren plan açıklama raporundaki haritalardan da görüleceği üzere bölgenin neredeyse tamamı yapılaşmış durumda iken sadece çoğunluğu mülkiyetimizdeki parselleri içeren alanda yapılaşma yasağı getirilmesi, belediyenin eşitlik ilkesi çerçevesinde hizmet dağıtımı yapmadığı gözlemlenmektedir” ifadeleri kullanıldı.
‘VİCDAN VURGUSU’
Dilekçede sonuç olarak özetle şu sözler kaydedildi: “İtiraza konu parseller ile Kemer Country yerleşkesinin olduğu alanın özel proje alanı olarak belirlenerek alanın kamulaştırma yükünü de ortadan kaldırılması ve kamu yararının sağlanmasına yönelik planlama çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Bu kapsamda itiraza konu tapulardaki takyidatları da dikkate alacak şekilde yaklaşık 300 dönüm yüzölçüme sahip taşınmazların, 3194 sayılı İmar Kanunu’nda belirtilen yasal zayiat oranı olan yüzde 45 DOP kesintisi yapılarak yüzde 55’lik kısmının imara açılması geriye kalan alanında kamu eline geçecek şekilde düzenlenmesine yönelik İmar Planı çalışmalarının yapılması gerektiği, gerek kamunun gerekse maliklerin hukuki ve vicdani hakları açısından eşitlikçi ve adil bir planlamanın gerçekleştirilmesinin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğu ve yasalarla da hüküm altına alınmış görevi olduğu düşüncesindeyiz.”