Büyük şirketler, kâr marjı az diye insan yetiştirme sektöründen uzak durdu. Ancak 2030’da küresel eğitim pazarı 10 trilyon dolara ulaşacak. Büyük şirketler bu saatten sonra bir kuruş bile alamayacak
Holdingler, büyük müşterilere ve yüksek kâr marjlarına odaklanıyor. Küçük kârı görmezden geliyor. Çünkü 100 milyar dolarlık bir şirketin %10 büyümesi için 10 milyar dolarlık bir fırsat bulması gerekiyor. Ancak 2030’da küresel eğitim pazarı 10 trilyon dolara ulaşacak. 2021’de dünya çapında 0.8 milyar yetişkin okuma yazma bilmiyor ve 7.4 milyar insan lisans derecesine sahip değil. Bu insanlar fakir. Gelirin en alt %50’sinde yer alan insanlar, dünya servetinin sadece %12-13’üne sahip.
Eğitimi açıkça daha ucuz hale getirmek büyük bir fırsat. Ve bu sadece dünyanın en yoksulları için geçerli değil. Eğitim, servet dağılımının en üst %10’luk dilimindeki insanlar için de pahalı. Ancak yapay zekâ teknolojisi olgunlaşıyor ve ilk defa, büyük ölçekte minimum maliyetle gerçekten kişiselleştirilmiş bir öğrenme deneyimi sunmamıza izin veriyor. Büyük şirketler, kâr marjı az diye insan yetiştirme sektöründen uzak durdu. Bu saatten sonra eğitim sektörüne girerlerse “Yıkıcı İnovasyon” Teorisi gereği, başarısız olacaklar ve para kazanamayacaklar.
Yıkıcı İnovasyon nedir?
Az kaynaklara sahip olan küçük bir şirketin, güçlü şirketlere meydan okuması… Pazarda söz sahibi şirketler, ürün ve hizmetlerini yüksek kârlı noktalara odaklıyor. Gözden kaçırdıkları ya da kaçırmayı göze aldıkları alanları boş bırakıyorlar. Yıkıcı etki yapmak isteyen şirketler de bu gözden kaçırılan alanlara odaklanır, hizmet seviyesini pazardaki söz sahibi şirketlerin seviyesine çıkarır ve pazarını genişletmeye başlar. Pazar hakimi şirketin işte bu gözden kaçırılan segmente odaklanmaya karar vermesi ile yıkım başlar.