Üniversite ve yakın çevresinin bir bölümü “nitelikli koruma alanı”, bir bölümü de “sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı”na dönüştürüldü…
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yeni düzenlemesiyle, Nitelikli Doğal Koruma Alanı ve Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı olarak tescil edilen Boğaziçi Üniversitesi ve yakın çevresindeki arazinin, yapılaşmaya açılabileceği endişesini doğurdu. Dünya İşleri yazarı Özgün Emre Koç da, alınan kararla ilgili, “İktidar Boğaziçi Üniversitesi arazisine çökmeye mi hazırlanıyor?” sorusunu yöneltti. Öte yandan mezunlar ve Mimarlar Odası, kararın iptali için dilekçeyle başvuruda bulunacaklar.
Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün 8 Eylül’de duyurduğu karara göre, yeşil alan içinde bulunan “Boğaziçi Üniversitesi ve yakın çevresi” doğal SİT alanında değişikliğe gidildi.
Değişiklikle, arazi statüsü Nitelikli Doğal Koruma Alanı ve Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı olarak tescil edildi. Resmi Gazete’deki bakanlık kararına göre; bu statüye sahip alanlarda “koruma amaçlı imar planına uygun olması koşulu ile turizm tesisleri” yapılabileceği belirtiliyor.
27 Ağustos tarihli Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ait duyuru şu şekilde:
“Söz konusu proje kapsamında İstanbul ili içerisinde çalışılan alanlardan biri olan, Sarıyer ilçesi, Rumelihisar ve Bebek Mahalleleri sınırları içerisinde yer alan Boğaziçi Üniversitesi ve Yakın Çevresi Boğaziçi Doğal ve Tarihi Sit Alanı’nın koruma statüsünün yeniden değerlendirilmesi için hazırlanan Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu’nun İstanbul 3 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonun 08.07.2021 ve 13.07.2021 toplantılarda görüşüldüğü ifade edilmekte olup, alınan 1248 ve 1530 sayılı komisyon kararları ile; söz konusu alana ait Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporunda önerilen ve ekli haritalarda gösterilen toplam 217,867,09 metrekarelik alanın ”sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı” ve 205,454,884 metrekarelik alanın “nitelikli koruma alanı” olduğuna ve onaylanmak üzere Bakanlığımıza (Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü) gönderilmesine karar verildiği belirtilmektedir.”
Doğal SİT alanında bulunan üniversite ve yakın çevresinin bir bölümü “nitelikli koruma alanı”, bir bölümü de “sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı”na dönüştürüldü.
Uzmanlar tarafında yapılan değerlendirmede, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın doğal sit alanları için koruma ve kullanım koşullarını yeniden düzenleme kararı Boğaziçi Üniversitesi ve yakın çevresi için uygulanılmak istendiğine işaret edildi.
Uydu görüntüsüne göre yeşil renkli kısımların imara açılacak olan alanlar olduğu belirtilirken, doğal site göre derecesi düşük olan alanlardır ve tanımı şöyle paylaşıldı;
Sonuçta doğal SİT kararı kaldırılmıştır ve ilgili alan alt derecelere dönüştürülmüştür.
– SİT bir nevi koruma kalkanıdır. Buralarda SİT’in neden kaldırıldığına dair gerekçeler olmalı.
– Bir sonraki adım buraya ilişkin bir imar planı değişikliği olacaktır.
– Son adım ise yapılaşmadır.
değerlendirmesi yapıldı.
“Acaba gerçekten böyle bir rapor var mı, şu an bile şüpheli ve suç işleniyor”
Dünya İşleri yazarı Özgün Emre Koç, kararla ilgili sosyal medya paylaşımında şunları söyledi: “Bu rapor duyuru ekinde yer almıyor. Dahası bugün bir grup Boğaziçi mezunu raporun örneğini görmek üzere Çev. Şeh. İl Müdürlüğüne başvurdu. Müdürlük yetkilileri, hukuki olarak isteyen herkesin görme hakkı bulunan bu raporu paylaşmayacağını beyan etti.
Normalde arazi statüsünün değiştirildiğini beyan eden kararın ekinde yer alması gereken bu raporu saklamanın nedeni nedir? Yetkililer ısrarlı talep üzerine, “dava açın” karşılığı veriyor. Acaba gerçekten böyle bir rapor var mıdır? Şu an bu bile şüpheli. Suç işleniyor.
Şimdi mezunlar ve Mimarlar Odası, ilgili kararın iptali için dilekçeyle başvurmaya hazırlanıyor. Bölge sakinlerinin de böyle bir başvuru hakkı var. Başvurmak isteyen herkesle dilekçe taslağını daha sonra paylaşacağım. 8 Ekim’e kadar itiraz yapılması gerekiyor. Sonrasında, gerekli olması halinde dava da açılacak. Boğaziçi Üniversitesi arazisini koruyacağız.”
SİT alanı nedir?
Her devlet sınırları içerisinde ve egemenliği altında bulunan topraklarla ilgili düzenlemeler yapar. SİT alanları da işte böyle özel sebeplerle yasal koruma altında bulunan yerlerdir.
Kamu yararı dikkate alınarak doğal ve kültürel mirasların korunması gayesiyle devlet tarafından belli arsa ve arazilerde yapılaşma ve herhangi bir değişime izin verilmeyen, koruma altında bulunan alanlara SİT alanları denir.