Gaziantep Ticaret Odası’ndan Mehmet Özhaseki’ye tepki

mehmet-ozhaseki
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Suriyeliler olmazsa Gaziantep sanayisi çöker” açıklaması yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki’ye Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım’dan sert cevap geldi. Yıldırım, “Başarımız geçici korumamız altında olan sığınmacıların sırtından değildir. Suriyeli kardeşlerimizin hiçbir katkısı yok diyemeyiz ancak ‘sanayiyi onlar ayakta tutuyor’ ifadesi inanıyorum ki yanlış bilgilendirme neticesinde söylenmiştir” dedi. Yıldırım, Suriyeliler için ülkelerine dönme vaktinin geldiğini de belirtti.

‘Geçici Koruma’ altında bulunan yabancıların bölgenin sosyoekonomik geleceğine etkilerinin tartışıldığı Gaziantep Ticaret Odası Olağan Toplantısı’nda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki’nin açıklamasına değindi.

“BAŞARIMIZ SIĞINMACILARIN SIRTINDAN DEĞİL”

“Gaziantep gibi bir sanayi kenti olan Kayseri’nin evladı Sayın Özhaseki de çok iyi bilir ki biz dün sanayi kenti olmadık. Başarımız geçici korumamız altında olan sığınmacıların sırtından değildir” diyen Yıldırım, “Sanayiyi onlar ayakta tutuyor ifadesi inanıyorum ki yanlış bilgilendirme neticesinde söylenmiştir. Başarımız, tarihi İpek Yolu üzerindeki şehrimizin köklü ticaret kültürüne, Antep Savunması’nda İmalat-ı Harbiye Fabrikası’nda kendi cephanesini üreten Tüfekçi Yusuf’a dayanmaktadır. Gaziantep 100 yıldır sanayi kentidir, kendi girişimcisi, kendi sermayesi, kendi emekçileri ile beraber 100 yıllar boyunca da sanayi kenti olmaya ve küresel ekonomide başarılara imza atmaya devam edecektir” dedi.

“KAPIMIZ AÇIK, GELİN İNCELEYİN”

GTO Yönetim Kurulu Başkanı Turcay Yıldırım konuşmasının devamında ise şunları söyledi:



* OSB’deki 240 bin çalışanın kaçı Suriyeli gelin bakın diyoruz. Bizim değerli siyasetçilerimizden duymak istediklerimiz merkezi bütçeden belediyelere ayrılan paya şehrimizde yaşayan Suriyeliler için de bütçe eklendiği, Hatay, Kilis, Şanlıurfa gibi bu yükü taşıyan şehirlere özel teşvikler uygulandığı yönünde açıklamalardır.

* Gaziantep sanayisini onlar ayakta tutmuyor. Ama, önlem alınmazsa Gaziantep sanayisi için tehlike oluşturabilirler. GTO üyelerinin yaklaşık yüzde 10’u Suriye uyruklu firmalar. Ancak, bu firmalar bizim üyelerimiz gibi devlete karşı yasal sorumluklar noktasında sıkı denetlenmiyor.

* Ve bu durum maalesef haksız rekabete neden oluyor. Rekabet şartlarının eşitlenmesini istiyoruz. Herkes vergisini ödemeli, istihdamları kayıt altına alınmalı.

“ŞİMDİ DE AFGANLAR GELİYOR”

Türkiye’nin Suriyeli sığınmacılara yönelik bir çözüm planı yokken, şimdi de Afgan sığınmacıların gündeme gelmeye başladığına işaret eden Yıldırım, bu konuda da şunları söyledi:

* Geleceğin belirsizliği ne yazık ki toplumu artık fazlasıyla yormuş durumda. Çocuklarımıza miras olarak böyle bir sorun bırakmak istemiyorum.

* Şehrimizdeki Suriyelilerin yaşlarına baktığımızda %30’u 14 yaş altında. Önümüzdeki 10 yılda, devam eden yıllarda ne olacak, bu süreci nasıl yöneteceğiz bilmiyoruz.

* Bilmediğimiz için ne yazık ki mülteciler konusu içinden çıkılmaz devasa bir sorun olarak çocuklarımıza miras kalacak. Ama ben çocuklarıma böyle bir miras bırakmak istemiyorum.

* Kültürel dokumuzun, demografik yapımımızın, güvenliğimizin tehlikede olmadığını bilmeye ihtiyacımız var.

“AB’NİN İLERİ KARAKOLU OLAMAYIZ”

Konuşmasının devamında Avusturya Başbakanı’nın ‘Afgan sığınmacılar için doğru yer Türkiye’ sözlerine de değinen Başkan Tuncay Yıldırım bu konuda şu görüşleri paylaştı:

* Bu sözler söylenebiliyorsa dış dünyanın bu sorumluluğu paylaşmaya niyeti yok demektir. Ama Türkiye Avrupa Birliği’nin ileri karakolu görevini üstlenemez. Eğer göç bir insanlık dramıysa bunu tüm dünyanın kucaklaması gerekir.

* Afganistan’dan gelmesi muhtemel kitlesel göçe Suriye’den gelen göçteki gibi hazırlıksız yakalanmamak için ulusal bir plana ihtiyacımız var. Uluslararası fonlar ile güvenli bölgelerde geri dönüşleri için gerekli altyapı çalışmaları yapılmalı.

* Artık geri dönüş sürecinin de başlatılması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için Dünya Bankası ve uluslararası fonların yapacağı katkı ile terörden arındırılan bölgelerde barınma ve üretim merkezleri oluşturmalıyız.

Bu Yazıya Tepki Ver


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir