Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘çılgın projesi’ Kanal İstanbul güzergahındaki Başakşehir ilçesine bağlı Şahintepe’de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı mahalle sakinlerine ait arsalara ortak eden imar planları hakkında yürütmeyi durdurma kararı verildi. Bakanlık karara itiraz etti, ancak bölge idare mahkemesi itirazı reddedince karar kesinleşti.
Şahintepe Mahallesi 2012’de rezerv yapı alanı ilan edildi. Bu ilandan hareketle 2020 ve 2022’de imar transferleri yapıldı. Bu transferler nedeniyle mahalle sakinlerinin parsellerinin metrekareleri değişti. Bu değişiklikler metrekare kesintisi, yer ve fonksiyon değişikliğini kapsıyordu. 2022’deki imar transferi mahallenin ilçe sınırlarını aşarak 20 kilometre ötedeki Arnavutköy’ün Hacımaşlı köyüne taşınmasını öngörüyordu.
Mahalle sakinleri, ‘Hacımaşlı Sürgünü’ adını verdikleri bu uygulamaya karşı davalarını sürdürdüğü sırada Haziran 2022’de belediyenin aynı zamanda mahalle içerisindeki yedi adada kentsel dönüşüm ilan ettiğinden de haberdar oldu.
Bu dönüşüm projesi 2020’deki imar transferine dayanarak yapılmıştı. Bu nedenle bazı parseller kesintiler üzerinden yeniden tapulandırılmıştı. Kesintilerde hak iddia eden ise Başakşehir belediyesinin müteahhit firması Başakkent A.Ş.’ydi. Şahintepeliler üçte bire yakın kesinti ve transferler yapılan tapulandırma işlemiyle ilgili bakanlığa itirazda bulundu.
Su altında kalacak yerlere konut projesi
Belediye, mahalledeki dönüşümü Başakkent A.Ş. dışında bir firmanın yapmasına izin vermezken, söz konusu şirket mahalledeki inşaat işlerini de yürütmeye devam ediyor. Bunlardan en dikkat çekeni Kanal İstanbul havzasında yer aldığından su altında kalacağı söylenen yerde ‘Şahintepe’nin ilk modern konut projesi’ sloganıyla yatay mimari vadeden inşaat.
Mahalle sakinleri, bütün bu olan biten karşısında haklarını açtıkları davalarla aramaya başlamıştı. Mahkeme, mahalleliden yana bir karara imza attı. İstanbul 3’üncü İdare Mahkemesi, bakanlığın 2020’de yaptığı imar planlarıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bakanlık, bu karara itiraz ettiği için dosya İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü İdari Dava Dairesi’ne taşındı.
Bakanlık itiraz etti
Bakanlık, mahkemeye yolladığı itiraz dilekçesinde, mahallede sadece konut kullanımında bulunan parsellerin imar uygulamasına alındığını, donatı alanlarının uygulamaya alınmadığını belirtti. Konut parsellerinin daha önceki imar uygulamasında oluştuğunu kaydeden bakanlık, bu parsellerden ikinci kez ‘düzenleme ortaklık payı’ kesintisi yapılamadığını aktardı. Dava konusu alanda daha önceden yapılan imar planının mahkeme kararıyla iptal edildiğini anımsatan bakanlık, yeni imar planı yapıldığını, önceki planda yüzde 34 olan düzenleme ortalık payının yeni planda yüzde 26 oranında olduğunu belirtti.
İtiraz dilekçesinde ‘çarpık ve düzensiz yapılaşmayı önlemenin, düzenli ve sağlıklı bir şehirleşmenin devletin ve vatandaşların ödevi’ olduğunu aktaran bakanlık, bu ödevi yerine getirmek için bakanlığın imar uygulamaları yaptığını, dava konusu işlemin de hukuka ve ilgili mevzuata uygun olduğunu iddia etti.
İtiraz reddedildi
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü İdari Dava Dairesi de dava dosyasındaki bilgi ve belgelere göre bakanlığın itiraz dilekçesindeki hususların yürütmeyi durdurma kararının kaldırılmasını gerektirecek mahiyette olmadığını kaydetti. Daire’nin itirazı reddetmesiyle yürütmeyi durdurma kararı kesinleşmiş oldu.
