Halk TV yazarı İsmail Saymaz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Gerçekten benimle misiniz?” çıkışını adaylık ilanı olarak yorumlarken, “Kılıçdaroğlu seçilebilir mi? Evet, seçilebilir. Peki, en büyük rakibi Erdoğan mı? Değil. En büyük rakibi ‘seçilmesi zor’ algısı” yorumunu yaptı.
Saymaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
“İyi Partililerdeki direnişin gerekçesi Kılıçdaroğlu’nun Aleviliği değil. Hatta Kılıçdaroğlu bürokratik deneyimi, harama el sürmemiş olması, örnek aile yaşantısı, milliyetçi ve muhafazakarlarla kurduğu bağ esas alındığında İyi Partililerin ilk tercih edeceği isim. Ancak ‘seçilmesi zor’ algısı İyi Partilileri düşündürüyor.
Bu algının üç dayanağı var.
Biri anketler.
Anketlerde Yavaş ve İmamoğlu’nun isimleri de sıralandığı için Kılıçdaroğlu, daha az şanslı görülüyor. Yavaş ve İmamoğlu seçenek olmaktan çıkar, Kılıçdaroğlu tek aday olarak anketlerde yerini alırsa bu algı değişir.
İkincisi, Erdoğan’ın inşa ettiği ‘Bay Kemal’ imajı.
Erdoğan, CHP liderliğine seçildiği günden beri Kılıçdaroğlu hakkında “CHP’nin genel müdürü”, “SSK’yı batırdı” ve “Girdiği her seçimi kaybetti” şeklinde argümanlar türeterek, sık sık kullanıyor.
Kılıçdaroğlu, ‘Bay Kemal’ lakabını sahiplenerek, tersyüz etme yolunu seçti.
Zekice bir hamle yaptı.
Fakat bu dakikadan sonra Kılıçdaroğlu’nun ‘Bay Kemal’i yeni bir imajla yüklemesi gerekir. Kılıçdaroğlu’nun birikimi ve yetenekleri bu güncellemeyi sağlayabilir.
Elazığ buna örnektir.
Elazığ’da aslında söylemediği “Selahattin Demirtaş’ın göğsüne şeref madalyası takacağım” sözünün yazılı olduğu afişin önünde poz vermesi, yalnızca HDP’lilerin değil, eli CHP’ye oy vermeye gitmemiş muhafazakar Kürtlerin de sempatisini kazandı. Bu irade ve kararlılık ‘seçilmesi zor’ algısını yıkabilir.
Üçüncüsü…
Gözardı etmemek gerekir ki Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasını yine kutuplaştırarak yürütecektir. Kılıçdaroğlu’nu HDP’lilerin, Alevilerin ve solcuların adayı diye göstermek, yüzde 30’luk sosyolojiye sıkıştırmak isteyecektir. Kılıçdaroğlu, sosyoloji tuzağını ‘Herkesin Cumhurbaşkanı’ iddiasıyla bozabilir.
Bay Kemal, 31 Mart’ta İstanbul ve Ankara’yı getiren başarının asıl mimarı. Bir kere başardı. Bir kere daha başarabilir.”