Önce KHK sonra KOD-42 ! İBB’de işten çıkarılan akademisyen: “İBB’nin Süleyman Soylu’ya boyun eğdiği görülüyor”

ekrem imamoğlu süleyman soylu ibb
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İBB’de işten çıkarılan akademisyen: ‘Kararın üstten geldiğini ve politik bir çerçevede alındığını ima ettiler’… ‘Taleplerimiz iade-i itibarın yapılması ki İmamoğlu’nun bunun için bizlere bir özür burcu var, işimize iade edilmek ve İBB’de hukuksuz işten atılmaların durdurulması olacaktır.’

‘Bu suça ortak olmayacağız’ bildirisine imza attığı için, o dönem, KHK ile ihraç edilen akademisyenler, şimdi de, CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde, KOD-42 ile işten çıkarıldı.

Geçtiğimiz gün aynı kod ile işten çıkarılan akademisyen ve Şehir Bölge Plancısı Fatma Eryıldız Şenvardar, daha önce yazdığı, konuyla ilgili yazıyı da, işten çıktıktan kısa süre sonra kamuoyuyla paylaştı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “fikri sebeyle kimde mağdur olmayacak” şeklindeki çıkışlarını hatırlatan Şenvardar, İBB’nin bu kararla, AK Parti iktidarı karşısında taviz verdiğini ifade etti.

Tazminatsız ve KOD-42 ile işten atılan emekçiler bugün saat 12.00 de yapacakları açıklamanın ardından, Saraçhane belediye binasının önünde oturma eylemine başlayacak.

Oldukça tartışılan İBB kararları ve iddiaların geldiği son noktaya dair, Mart ayında, KOD-42 ile işten çıkarılan ‘Barış İçin Akademisyenler‘den Veysi Altıntaş, soL’a açıklamalarda bulundu.



İBB’nin Süleyman Soylu’ya boyun eğdiği görülüyor

KHK ile ihraç edildiğiniz süreçte, aynı siyasi partinin temsilcileri size dair farklı açıklamalar yapmıştı. İktidarın, KHK zulmünün bir parçası olduğuna dair de beyanlar görmüştük. Bugün ise İBBden ihraç ve atılmalar geldi. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

O dönem bu haksız muameleyi eleştiren, bizlere desteklerini beyan eden CHP, iktidara geldikleri taktirde haksız ve hukuksuz bir şekilde KHK ile ihraç edilen barış akademisyenlerini bir hafta içerisinde işlerine iade edeceğini söylüyordu. Ancak, bugün İBB belediyesinde çalışan KHKlı barış akademisyenleri olarak, İmamoğlu tarafından iktidar ile aynı dilin kullanılması yoluyla “iltisaklı” ilan edilip, İBB den ihraç ediliyoruz.

Hukuken böyle bir zorunluluğu olmamasına rağmen, İBBnin bizleri ihraç etmesi Süleyman Soylu tarafından “İBB de çalışan teröristler ” kara propagandasından korktuklarını ve bu söylemlere boyun eğdiklerini gösteriyor. Kendilerinin de haksız ve hukuksuz bir şekilde KHK ile ihraç edildiğimizi söylemelerine rağmen, KHKlı olmamızı gerekçe göstererek çıkarmalarını iki yüzlülük, ilkesizlik ve ikircikli bir tavır olarak görüyorum. Cesaretle bu propagandaya karşı yanımızda durarak mücadele etmek yerine, bizleri işten çıkararak ve konfor alanlarını bozmadan konunun yükünü üzerlerinden atmaya çalışıyorlar.”

Belediye başkanı İmamoğlu ile somut bir görüşmeniz oldu mu bu konuya dair?

İşten çıkarılmadan önce benimle ön görüşmeler yapıldı. Bu görüşmelerde temel olarak istifa etmem ve özel sektörde iş bulmamı teklif ettiler. Gerekçe olarak da Süleyman Soylu tarafından gündeme atılan “İBB’de çalışan teröristler” konusunun yeniden gündeme geleceği ve bu durumun özellikle beni yıpratacağı şeklinde de ifade edildi.

Amaçları tabii ki kendilerini korumaya almaktı ve yapılan teklifi kabul etmeyeceğimi belirttim.

Sonraki görüşmelerde bu tekliflere ısrarla beni ikna etmek amacıyla ara görüşmeler yapıldı. Kabul etmedim.

Bu süreçte özellikle İmamoğlu ile görüşmek istediğimi belirttim. İBB’den aracı kişi üst yetkiliye bu talebimi ileteceğini söyledi. Birkaç gün sonra talebe cevaben “İmamoğlu ile görüşmemin mümkün olmadığı” söylendi.”

Sizinle bu diyalogları kuran yöneticiler kimdir peki?

Yukarıda bahsettiğim görüşmeleri benim de personeli olduğum iştirak şirketi olan Bimtaş genel müdür yardımcısı ile yaptım. Ara görüşmeleri ise İstanbul Planlama Ajansı(IPA) Koordinatörü ile yapıldı.

‘Sağ-muhafazakar çevreden oy devşirmek uğruna bizleri harcamakta sakınca görmediler’

Sizi işe alan belediye, bugün sizi neden ihraç etti sizce?

İşe alındığım zaman mülakatta özellikle barış bildirisi imzacısı oldugumu ifade etmiştim ve bu durumu memnuniyetle karşılamışlardı.

KHK’lı olmam bir sorun olarak görülmedi, tersine bu durumu ve beyan ettiğimiz çağrıyı önemsediklerini belirtmişlerdi. Ancak, Soylunun malum açıklamaları ve yeni oluşan siyasi denklemler (6’lı masayı kast ediyorum) böyle bir karara götürdü belediyeyi diye düşünüyorum.

Özellikle sağ muhafazakar çevreden oy devşirmek uğruna bizler gibi küçük bir azınlığı harcamakta sakınca görmediler. Çünkü işten çıkarılma sürecimizde ısrarla kararın üstten geldiğini ve politik bir çerçeveden alındığını ima ettiler.

İmamoğlunun Cumhurbaşkanı olma hevesiyle ilişkili bir strateji de olabilir veya Millet İttifakı’nın kolektif bir kararı da. Nihayetinde bunun açıklamasını onlar yapmalı.

‘Haklarımızı alana kadar süresiz oturma eylemindeyiz’

Bütün bu sürecin geldiği noktada bir mücadele çağrısı yaptınız, oturma eylemi kararınız var. Nasıl bir yol izlemeyi düşünüyorsunuz?

Belediyeden ihraç edilen biz emekçiler iltisak gibi ağır ithamlarla atıldık. Üstelik tazminatsız ve KOD- 42 ile sözleşmelerimiz fesih edilerek cezalandırıldık. Bu bizler açısından ağır bir durum.

Bu haksızlığı ve yapılan ithamları kabul etmediğimiz gibi, hukuki yollardan dava açmanın yanı sıra atılan işçiler olarak bu kararlara karşı mücadele etmek ve işe iade edilmek amacıyla bir dayanışma ağı oluşturduk.

İşten atılanlar olarak bir araya geldik ve hakkımızı savunmak üzere İBB önünde 28 temmuz 2022(bugün) tarihi itibariyle  oturma eylemlerine başlayacağız.

Taleplerimiz iade-i itibarın yapılması ki İmamoğlunun bunun için bizlere bir özür burcu var, işimize iade edilmek ve İBB’de hukuksuz işten atılmaların durdurulması olacaktır.

Bu hakları alana kadar süresiz olarak İBB Saraçhane binası önünde oturma eylemlerine başlayacağız.

Bu Yazıya Tepki Ver