ORC Araştırma Şirketi Genel Müdürü Mehmet Pösteki, henüz yayınlanmamış bir anket verisini paylaştı; “’Kılıçdaroğlu-Erdoğan yarışında tercihiniz ne olur’ sorusuna yaklaşık yüzde 38-38 gibi kafa kafaya bir durum çıktı” dedi. Pösteki, “Geri kalan seçmen bu iki adayın yarışında kararsız olduğunu ifade ediyor. Oldu ki Kemal Kılıçdaroğlu masadan kalktı ve aday oldu, ben söz konusu belediye başkanlarının onun karşısına geçip aday olabileceğini düşünmüyorum, vatandaşın da buna tepki göstereceğini düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Sözcü yazarı Ruhat Mengi’ye konuşan Pösteki, “Seçmenin istediği tek şey, güven oluşmuşken 6’lı masanın tamamının ‘kazanacak’ isim konusunda anlaşması, risk alınmaması” dedi.
Pösteki, “Seçmenin Kılıçdaroğlu’yla ilgili ya da çıkabilecek herhangi bir isimle alakalı bir sorunu yok, seçmenin tek istediği şey; bu kadar güven ortamı oluşmuşken masanın tamamının hem ‘kazanacak isim’ konusunda, hem de kazandıktan sonraki süreçte gerek ekonomi, gerek parlamenter sistem, gerekse sığınmacılar gibi, hukuk gibi birçok konuda anlaşması ve ‘diğer liderle de uyum içinde çalışacak bir isim’ çıkması, herhangi bir riskin alınmaması. Kemal Kılıçdaroğlu’nun yapmış olduğu açıklamayı tamamen kendi partisini, kendi seçmenini konsolide etmek açısından yapmış olduğu bir girişim olarak görüyorum” değerlendirmesinde bulundu.
“İktidar adaylık tartışmaları üzerinden ‘gündem belirleyen’ olmaya başladı!”
“İktidarın bu konulardaki yıpratıcı açıklamalarını –tabii ki bir kampanya sürecine başladı- yapacaktır, yapmaya da devam edecektir, çünkü son zamanlarda bu adaylık tartışmaları üzerinden gündem belirleyen taraf olmaya başladı yeniden” diyen Pösteki, gözlemlerini şöyle aktardı:
“Şunu söyleyebiliriz; İyi Parti’nin, Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve masadaki diğer partilerin hiçbir şekilde bir kavga durumu söz konusu değil. Bakın ben araştırmacıyım ve bu liderlerin hepsine, hatta 6’lı masada olmayan liderlerin de birçoğuna zaman zaman sunumlar da yapıyoruz, görüşmeler de yapıyoruz, öyle bir uyum sorunu yok. Elbette ki tartışmalar olabilir, Meral Akşener’in de söylemi ‘Kemal Kılıçdaroğlu’nu istemiyoruz’ şeklinde değil, şu anda daha ‘net bir durum olmadığını’ ifade ediyor. Yani kamuoyu araştırmalarında vatandaşın ‘Biz Kemal Kılıçdaroğlu’nu istemiyoruz, şunu istiyoruz, bunu istiyoruz’ gibi bir durumu söz konusu değil.”
“Kılıçdaroğlu’nun popülaritesinin son dönemde arttığını görüyoruz!”
Psteki, “masada şu da var” diyerek şunları kaydetti:
“Kılıçdaroğlu ‘Ben adayım’ diyor ve ortada başka da aday yok ve son dönemde ben şunu da görüyorum; Kılıçdaroğlu’nun popülaritesi, halktaki karşılığı her geçen gün artmaya başladı, insanlar ısınmaya da başladılar bu duruma. Sadece insanların duymak istediği şey; masanın tamamının ‘Biz bu adayın arkasındayız, politikalarımız konusunda, onun kazanacağı konusunda hiçbir tereddütümüz yoktur, biz bu adayın arkasındayız’ cümlesini söyleyebilecekleri bir isim. Cumhuriyet Halk Partisi şu anda Ak Parti’den sonra en fazla kamuoyu araştırması yaptıran parti, Kılıçdaroğlu mutlaka kendi ismini Erdoğan’la kıyaslattırıyordur, soruyordur, bizler de soruyoruz, örneğin benim daha henüz yayınlanmamış bir verimle ‘Kılıçdaroğlu-Erdoğan yarışında tercihiniz ne olur’ sorusuna yaklaşık yüzde 38-38 gibi kafa kafaya bir durum çıktı, geri kalan seçmen grubu bu iki adayın yarışında kararsız olduğunu ifade ediyor. Bu da önümüzdeki süreçteki kampanyaya göre belirlenebilecek bir şey.”
“Tercih değiştirebilecek bir kararsız yığını var şu anda!”
“Henüz kampanya süreci başlamamış, iki taraf için de söylüyorum bunu, durum bu. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu algısı çok fazla yapıldığı için onlar bir iki puan daha fazla çıkabiliyorlar fakat şunu da izah edeyim; kararsızları nasıl dağıtacağınızla ilgili bir durum bu” diyen Pösteki, “Diyelim ki bir kamuoyu araştırmasında 44 puan Mansur Yavaş, 40 puan Erdoğan çıktı, geriye kalıyor yüzde 16’lık bir kararsız seçmen, bu kararsız seçmeni oransal olarak dağıttığımızda Mansur Yavaş kazanıyor gibi görünüyor ama bu kararsız seçmen; son dakikaya kadar o politikalara bakan, ekonomi açıklamalarına göre tercihini değiştirebilecek bir yığın var şu anda Türkiye’de” diyerek uyardı.
Röportajın tamamını okumak için tıklayın