Reuters’dan kritik Türkiye seçim analizi: “En kötü durum senaryosu, Erdoğan’ın kazanıp, AK Parti’nin Meclis çoğunluğunu kaybetmesi”

recep tayyip erdoğan türkiye yüzyılı
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Uluslararası haber ajansı Reuters, seçim analizinde Türklerin önünde iki seçenek bulunduğunu yazdı: Ya sıkı devlet denetiminde bir ekonomiyle ilerleme ya da alışılmış liberal ekonomi politikasına sancılı bir dönüş… Analize görüş veren Los Angeles’taki varlık yöneticisi TCW’de Gelişmekte olan Piyasalar Araştırma Birimi Başkanı olarak görev yapan Blaise Antin, kamuoyu yoklamalarının, AK Parti’nin Meclis çoğunluğunu kaybedeceğini, ancak Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını sürdüreceğini gösterdiğini belirterek, “Bu, ‘en kötü durum’ senaryosu olabilir. Çünkü kısa vadeli politika belirsizliğine ve piyasa oynaklığına yol açabilir.” yorumunu yaptı.

Analiz özetle şöyle:

Türkiye’nin 100 yıllık tarihindeki en önemli seçimler muhtemelen mayıs ayında yapılacak. Sonuç, 68 yaşındaki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 20 yıllık iktidarını sürdürüp sürdürmeyeceğini belirleyecek.

Bu seçim, yeni yeni hafiflemeye başlayan enflasyon kaynaklı hayat pahalılığından ağır etkilenen Türkler için yol ayrımına işaret ediyor.

Muhalefetin seçimleri kazanacağına ilişkin bir ipucunun bile Türk varlıklarında ciddi bir yükselişe yol açabilir

Son beş yılda piyasa çalkantıları ve ekonomi yönetiminin alışılmışın dışındaki politikası nedeniyle Türkiye’deki piyasalardan çıkan uluslararası yatırımcıların birçoğu, seçimleri yakından izliyor.

Fon yöneticileri ‘Erdoğan’ın politikaları’ndan vazgeçilme sözü verildiği göz önüne alınırsa muhalefetin seçimleri kazanacağına ilişkin bir ipucunun bile Türk varlıklarında ciddi bir yükselişe yol açabileceği görüşünde.



Ancak ekonomi ve finans piyasalarındaki köklü dönüşüm, kendi belirsizliklerini de beraberinde getirecek.

“En kötü durum” senaryosu: Erdoğan kazanır, AK Parti Meclis çoğunluğunu kaybeder

Kamuoyu yoklamaları, AK Parti’nin Meclis çoğunluğunu kaybedeceğini, ancak Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını sürdüreceğini gösteriyor.

Los Angeles’taki varlık yöneticisi TCW’de gelişmekte olan piyasalar araştırma birimi başkanı olarak görev yapan Blaise Antin’e göre bu, ‘en kötü durum’ senaryosu olabilir. Çünkü kısa vadeli politika belirsizliğine ve piyasa oynaklığına yol açabilir.

Erdoğan’ın seçim paketleri, kamu bütçesi üzerinde ciddi bir baskı oluşturacak. Ancak seçimi kaybederse bu başkasının sorunu olacak!

Ekonomi Erdoğan’ın en zayıf noktası. Bu nedenle Erdoğan daha önce hiç bu kadar kırılgan görülmemişti.

Kendisini ‘faiz düşmanı’ olarak tanımlayan Erdoğan’ın faizleri yüzde 19’dan yüzde 9’a indirme kararlılığı nedeniyle dolar/lira 2021’in sonlarında tarihi zirveyi gördü. Lira geçen yıl da yüzde 29,6 değer kaybetti. Enflasyon ekimde gıda, yakıt ve kira fiyatlarındaki artışla 24 yılın zirvesi yüzde 85’e yükseldi.

Hükümet, seçmenlerin sorunlarını gidermek amacıyla enerji sübvansiyonları, asgari ücrete zam ve emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlememesi gibi adımlarla bütçenin yaklaşık yüzde 1,4’ü tutarında rekor düzeyde sosyal yardım harcaması yaptı.

Londra’daki Chatham House’dan Galip Dalay, “Erdoğan birbiri ardına (destek) paketleri sunuyor. Bu kamu bütçesi üzerinde ciddi bir baskı oluşturacak. Ancak seçimi kaybederse bu başkasının sorunu olacak” dedi.

Moody’s ve Fitch Türkiye’nin kredi notunu 2016’daki “yatırım yapılabilir” seviyesinden, Bolivya ve Kamerun ile aynı seviye, ‘çöp’ statüsüne düşürdü

Türkiye hâlâ pek çok ülkeden çok daha düşük borç seviyesine sahip. Ancak döviz rezervlerinin tükenmesi, merkez bankası ve yargı sisteminin bağımsızlığını yitirmesi ve alışılmışın dışında politikalar uygulanması ekonomide iz bıraktı.

Moody’s ve Fitch Türkiye’nin kredi notunu 2016’daki yatırım yapılabilir seviyeden, Bolivya ve Kamerun ile aynı seviye ‘çöp’ statüsüne indirdi.

Fitch yetkilisi Paul Gamble, “Politikalar sürdürülebilir görünmüyor” dedi.

Yabancı yatırımcıların elindeki Türk devlet tahvil oranı 2017’de yüzde 20’ydi. Bugün yüzde 1’den az

Yatırımcılar, Türkiye’nin serbest piyasa modelinin, 2017’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin devreye alınmasının ardından yetkilerin çoğunun Erdoğan’ın eline geçmesiyle bozulmaya başladığını dile getiriyor.

İngiltere Merkez Bankası verilerine göre Londra piyasalarındaki lira işlem hacmi 2018’de günde 56 milyar dolarken, bugün 10 milyar doların altında.

Yabancı yatırımcıların elindeki Türk devlet tahvil oranı 2017’de yüzde 20’ydi. Bugün yüzde 1’den az. Borsa İstanbul’daki yabancı yatırımcıların portföy değeri birkaç yıl önce yüzde 65’ti. Şu anda yüzde 30.

Yerli yatırımcıların enflasyondaki yükselişe karşı korunma amaçlı borsaya yönelmesiyle BIST-100 endeksi geçen yıl yüzde 200 yükseldi. Borsa İstanbul’daki yerli yatırımcının portföy değeri 2020’de yüzde 35 iken şimdi yüzde 70.

Türkiye’nin, liranın 2021’deki değer kaybını durdurmak için devreye aldığı Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat uygulaması, alışılmışın dışında ve maliyetli bir hamle. Ancak kısa vadede dolarizasyonu durdurarak işe yaramış gibi görünüyor.

Katar ve Rusya gibi ‘dost’ ülkelerin Türkiye’ye yeni kaynak aktarımı ve turizmdeki toparlanma, doların ağustos ayından bu yana 18 ile 18,80 arasında seyretmesini sağladı.

Liradaki istikrarı sürdürmek için yaklaşık 100 ek düzenleme getirildi.

TL, ekonomik dengesizlikler ve mali canlandırma tedbirleri nedeniyle hâlâ yüzde 15 değerli

Bir bankacıya göre kasımda bu yana TCMB net döviz rezervlerinin neredeyse iki katına çıkmasıyla birlikte bazı yabancı yatırımcılar kısa vadeli lira yatırımları düşünüyor.

Washington merkezli Institute of International Finance’in baş ekonomisti Robin Brooks, liranın 2008’den bu yana dolar karşısında yüzde 90’dan fazla değer kaybetmesine rağmen ekonomik dengesizlikler ve mali canlandırma tedbirleri nedeniyle hâlâ yüzde 15 değerli: “Kredi desteği, büyümeyi Türkiye’nin sürdürebileceğinden daha yüksek seviyede tutuyor.”

Erdoğan’ın politikalarının felakete yol açacağına dair tahminlerin gerçekleşmemesi seçmenlerin karar vermesini zorlaştırıyor.

Buna karşılık Vontobel’de gelişmekte olan piyasalar fon yöneticisi olarak görev yapan Sergey Goncharov, Erdoğan’ın politikalarının felakete yol açacağına dair tahminlerin gerçekleşmediği görüşünde. Nitekim Türkiye geçen hafta uluslararası sermaye piyasalarından 2,75 milyar dolar finansman sağlamayı bildi.

Bu durum muhalefetin seçimleri kazanarak serbest piyasa politikalarına dönmesi halinde, başlangıçta sancılı bir ekonomik gerilemeyle karşı karşıya kalabilecek seçmenlerin karar vermesini zorlaştırıyor.

Goncharov, “Bu, kararsız bir denge. İçinden çıkmak zor” dedi.

Bu Yazıya Tepki Ver