Uzun süren online eğitimden ve su gibi geçen bir yaz tatilinden sonra çok özlediğimiz okullarımıza kavuşuyoruz. Okula yeniden dönüş için sevgili öğrencilere birkaç önerim olacak:
1. “İyi bir ilk izlenim için asla ikinci şansın olmayacak.”
Okulun ilk haftası, öğretmenlerinizin sizleri tanımaya başlayacakları ve sadece adlarınızı değil, davranışlarınızı da birkaç sözcükle akıllarına yazacakları bir “ilk izlenim dönemi” olacak. Öğretmenlerinizin zihnine ilk hafta mutlaka “bu çocuk ödevini düzenli yapıyor”, “ne kadar saygılı”, “uyumlu ve akıllı”… gibi olumlu izlenim tohumlarını atın. Göreceksiniz bu olumlu ilk izlenimler kolay kolay silinmeyecek ve onların gözünde önemli bir krediniz olacak.
2. “Söz uçar, yazı kalır.”
Siz tatildeyken öğretmenleriniz haftalardır yeni eğitim dönemi için çalışıyordu. Programlarını yaptılar, ders içeriklerini hazırladılar…
Hem okul yönetiminin yeni okul kuralları hem de tüm öğretmenlerinizin kendi derslerinde istedikleri materyal, davranış, ders ilkeleri, ödevler, sınıf içi tutumları hakkında sizlere söyleyeceği onlarca şey olacak. Bu sonsuz gibi gözüken istekleri unutmamak veya sonradan yanlış hatırlamamak için ilk günlerde mutlaka bir not defteri taşımanızı ve sizden istenen her şeyi anında oraya not almanızı öneririm.
3. “Gideceği limanı bilmeyen yelkenliye hiçbir rüzgâr yardım edemez.”
Daha ilk haftada gerçekçi bir ana hedef ve sizi o hedefe götürecek ara amaçlar belirleyin. Hedeflerinizi ve çalışma programınızı ertelemeyin. En büyük yanılgılardan biri “Daha sene başındayız, sonra yaparım” mazeretine teslim olmaktır. Siz şimdi harekete geçmezseniz o “sonra”lar asla gelmez ve bir bakarsınız ki ipin ucu çoktan kaçmış.
Hedefiniz kendinizi aşacağınız şekilde ama ulaşılabilir olmalı. Sadece sene sonu için uzak bir ana hedef belirlemek bir süre sonra erteleme sendromu yaratabilir. Motivasyonunuzu yüksek tutmak için aylık ve haftalık ara hedefler belirlemelisiniz. Unutmayın, kayayı delen suyun gücü değil sürekliliğidir. Üstelik planlı olmak, eğlenmek ve dinlenmek için de zamanınız olduğunu görmenizi sağlayacaktır.
4. “Başarının altın anahtarı, süreçten zevk almaktır.”
Bir iş ne kadar zor ve sıkıcı olursa olsun, onu eğlenceli hale getirmek sizin elinizdedir. Okulu sizin için daha çekici hale getirecek şeyler bulabilirsiniz: yeni arkadaşlar, yeni yeteneklerinizi ortaya çıkarak kulüpler, sanat derslerini hobi haline getirmek, spor veya sanatta sene sonu gösterisine iddialı şekilde hazırlanmak, farklı teneffüs etkinlikleri, serviste dinlemek için harika bir müzik listesi ve okumak için dergiler, hedeflediğiniz başarılar için kendinize ufak ödüller vermek, arkadaşlarınıza doğum günü gibi nedenli ya da nedensiz sürprizler yapmak, her gün birilerinin gülümsemesini sağlamak… Eminim siz bu listeye çok daha yaratıcı ‘bonus’lar ekleyebilirsiniz.
Ve 5. “Unutmayın, umudumuz sizde!”
Şu son bir iki senede hem dünya hem ülkemiz ne badireler yaşadı. Pandemi, hastalıklar, kaygılar, eve kapanmalar, yangınlar, seller, ekonomik zorluklar, siyasi kavgalar… Sizler bu zorluklara tanıklık ederek ve hatta bizzat yaşayarak küçük yaşınıza rağmen büyük deneyimler edindiniz.
Geleceğe dair en büyük umuduz sizlersiniz. Cehaleti bilgeliğe, çıkarcılığı duyarlılığa ve kötülüğü iyiliğe dönüştürmek için kendinize inanın. Notlarınız ve ölçülebilir başarılarınızın çok ötesinde sorgulayan aklınız, açık fikirleriniz, gülen gözleriniz, enerjiniz ve bizzat varlığınızla biz size inanıyoruz ve sizi çok seviyoruz…