Köşe Yazarı

Koşul sonuç ilişkisi

Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bir bekleme salonunda otururken önümdeki sehpaya gelişigüzel bırakılmış gazetelerin birinde şöyle bir haber başlığı görmüştüm: “Diş ipi kullanan insanlar daha uzun ömürlü oluyor.”

Birkaç saniye, diş ipi kullanmak ile daha uzun yaşamak arasındaki ilişkinin ne olabileceğini düşündüm. Yemek artıklarında yeni keşfedilen bir virüs, diş arasındaki damarlardan kana karışıp vücudun yaşlanmasına neden oluyordu da diş ipi bunu temizleyerek mi ömrü uzatıyordu? Elbette hayır…

Aslında diş ipi kullanmak uzun yaşamayı sağlayan bir koşul değil, insanın sağlıklı yaşadığını gösteren bir sonuç. Dişlerini fırçalamakla yetinmeyecek kadar sağlığına dikkat eden titiz bir insan muhtemelen sağlıklı olmanın diğer birçok gereğini de yerine getiriyordur. Bu yüzden diş ipi kullananların daha uzun ömürlü olanlar istatistiğine olumlu katkı vermeleri doğaldır.

Başlık “ömrünü uzatmak isteyenlere diş ipi mucizesi” gibi bir hava uyandırsa da, bu habere bakıp ömür uzatmak için hemen diş ipi kullanmaya başlamanın bir yararı olmayacağı açık.

Hayatımızda da bunun gibi birçok çarpıcı başlık bulabiliriz. Çare olsun diye dört elle sarıldığımız ama aslında “sonuç” olan göstergeler… Yaptığınız zaman sizi o sonuca ulaştıran tılsımlı etkenler değil, sizin zaten o hedefe ulaşmak için çok şey yaptığınızı ortaya koyan semptomlar…

“Kitap ayracı kullananlar daha çabuk terfi ediyor.” önermesi de bunun gibi… Kitap ayracı kullanmak tek başına hiçbir işe yaramaz elbette. Ancak ayraç kullanıyorsanız düzenli kitap okuyorsunuz demektir. Kitap okuyarak hem genel kültürünüzü hem de mesleki bilginizi arttırmak, okumayanlara oranla sizi daha öne çıkaracak ve rakiplerinizden önce terfi etmenizi sağlayacaktır.



Bir diğeri “Her sabah yatak toplamak iş yaşamında başarı getiriyor.” Yatağın tüm gün açık ya da kapalı olmasının başarıya doğrudan bir etkisi yok tabii ki. Ancak sabah kalktığınızda yatağınızı toplayacak kadar düzenli ve buna zaman ayıracak kadar planlıysanız, bu birçok diğer olumlu özelliğinizin de habercisi oluyor. Düzen, plan, üşenmeme, ertelememe gibi kavramlar, başarı istatistikleri elbette “yatağını toplayan”ın lehine çevirecektir.

“Merdiven altından geçenler daha sorgulayıcı oluyor.” tezi de her ne kadar çarpıcı ama alakasız bir başlık gibi dursa da bunun da tutarlı bir açıklaması var. En popüler batıl inançlardan biri, merdiven altından geçmenin uğursuzluk getirmesi olduğu için birçok insan herhangi bir engel veya tehlike olmamasına rağmen merdiven altından geçmez. Ancak batıl inançlara körü körüne kanmayacak kadar düşünen ve sorgulayan insanlar için merdiven altından geçmek kötü şans değil, sıradan bir iştir.

Ancak ne merdiven altından geçerek sorgulayıcı bir insan oluruz ne yatağımızı toplayarak başarıyı yakalarız ne de ayraç kullandık diye terfi edebiliriz.

Tıpkı medyadaki gibi, hayattaki “çarpıcı manşetlere” kanıp metnin tamamını okumamak, geri dönüşü zor kişisel bir çarpıtmaya ve “-miş gibi yaşamaya” götürür.

Yani daha zengin olmak için çok para harcamanın, daha özgür olmak için dövme yaptırmanın, daha asi olmak için küfretmenin, daha bilge olmak için kitaplık yaptırmanın bir anlamı yok.

Koşulu yerine getirmek ve istatistiklerde doğru tarafta yer almak bizi hedeflediğimiz sonuca ulaştırmaz.

Diş ipi kullananlar daha uzun ömürlü olur ama diş ipi kullanmak ömrü uzatmaz.