Köşe Yazarı

Cumhuriyetçi(k)ler ve Cumhuriyetçiler

Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhuriyet 250 bin şehidin kanıyla kazanılmış bir zaferdi.

Mesela;

Cumhuriyet kadınların dövülmesi, öldürülmesi, tecavüz edilmesi ve eve hapsedilmesi değildi.

Çünkü Cumhuriyet;

Kadına seçme ve seçilme hakkı veren, kadın ve erkeği eşit kılan bir varoluşun günüydü.

Cumhuriyet kız ve erkek çocuklarının küçük yaşta gelin damat yapılması değildi.



Çünkü Cumhuriyet;

Çocukların geleceğini, huzurunu, yarınlarını garanti altına almaktı.(Eğiterek)

Cumhuriyet toplumu etnik kimlik ayrıştırmasına sokmak değildi.

Çünkü Cumhuriyet;

Farklı din ve mezhepten olan insanları aynı ülke içinde kardeşçe yaşamasını sağlamaktı. (Suriyeliler hariç)

Cumhuriyet tarım alanlarının sanayinin bitirilmesi değildi.

Çünkü Cumhuriyet;

Köylüyü milletin efendisi. Üreteni istihdam yaratanı el üstünde tutmaktı.

Cumhuriyet Yargının siyasallaşması. Siyasetin emrine göre hareket etmesi değildi.

Çünkü Cumhuriyet;

Savcıların ve hakimlerin tarafsız olmasıydı, emir almamasıydı, itaat etmemesi ve sadece vicdanı ile hareket etmesiydi. (Sırf bu yüzden değil miydi? Hakim ve Savcılarına Cübbelerinde düğme olmayışı.)

Cumhuriyet siyasal oluşumların liyakatsiz insanlarını (dünür, yeğen, dayı, arkadaş vb.) atamak değildi.

Çünkü Cumhuriyet;

Hak yemeden, kişileri ayrıştırmadan toplumun her kesimine aynı mesafede eşit davranabilmekti.

Cumhuriyet cemaat ve tarikatlara teslim edilerek dünün mandalarının yapamadığını. “Bu ülkeyi parsel parsel satılması, Kurumların cemaatçileri teslim edilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yıkılmasına seyirci kalmak değildi.

Çünkü Cumhuriyet;

7 düvelle savaşarak Türkiye Cumhuriyeti Devletini manda ve sömürgecilere teslim etmemekti.

İşte sizin Cumhuriyet anlayışınızla bizim Cumhuriyet anlayışımızın arasındaki fark bu.

Siz kendinize göre, biz ise 1923’ün bize tanıdığı hak ve özgürlüklere göre Cumhuriyetçiydik.

Yani Mustafa Kemal Atatürk bize emanet ettiği Cumhuriyet gibi…