Köşe Yazarı

Güç toplumlarında değer odaklı insan

Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Toplumları iki gruba ayırabiliriz: Güç toplumları ve değer toplumları

Platon şöyle der: “Sular yükseldikçe balıklar karıncaları yer, sular çekildikçe de karıncalar balıkları… Kimse bugünkü üstünlüğüne güvenmemeli. Çünkü kimin kimi yiyeceğine suyun akışı karar verir.”

Güç toplumlarında durum budur. Güç odaklı insanlar için değerler, diğerlerini kandırmak için bir araçtır. Suyun akışına göre değişir.

Güçsüzken mağdur olan, güçlenince zalim olur. Onlar için mağduriyet, gücü elde etmeye; zalimlik de onu korumaya yarayan birer araçtır.

Güç toplumlarında genel doğrular yoktur. Biz ve onlar vardır. Doğrular “bize” ve “onlara” göre değişir. Dün ak olan bugün siyahtır, bugün hak olan yarın yasaktır. Dün ortağı olan bugün düşmanıdır. Kendine yapıldığında “ah” olan, kendisi yaptığında “oh” olur.

Değer toplumlarında ise gücün kimde olduğunun bir önemi yoktur. Doğduğunda hazır bulup sorgulamadan sürdürdüğü ve yaşadığı çevrede zaten onay gören bir görüşe, bir inanca ezbere sahip olmak yerine bilgi, sorgulama, akıl vardır.



Bu toplumlar güçlüyken vicdanlı, mağdurken cesur olmayı bilirler. Doğrular “bize” ve “onlara” göre değişmez. Kendisi Müslüman değilken türbanlının hakkını, eşcinsel olmadan gökkuşağını savunabilir. Onlara göre doğru, her zaman doğrudur.

Değer odaklı insanlarda asıl var olan şey benimsediği dünya görüşüyle tutarlı ve değerlerine uygun bir hayat yaşayabilmektir. Hem bilinç hem cesaret anlamında.

Peki, ‘güç toplumlarında’ yaşayan ‘değer odaklı insanların’ durumu ne olur?

Filler kavga ederken, olan çimenlere olur.

TAKSİ GİBİ ARKADAŞLAR

Bazı arkadaşlar taksi gibidir.

Yağmurlu, fırtınalı bir günde; en ihtiyacınız olduğu zamanda bir tane bile bulamazsınız. Bulduklarınız da doludur, üstünüze su sıçratarak hızla geçer yanınızdan. Eliniz havada kalırsınız.

Ancak ne zaman ki onun size ihtiyacı vardır, müşteri arayan boş taksi gibi yanınıza yanaşır, selektör yakar, gözünüzün içine bakıp korna çalar, bırakmaz peşinizi…

Mesafe kısaysa yürümeniz, cebinizde para yoksa otobüse binmeniz gerekir.

Bazı arkadaşlar taksi gibidir…

BENİM LÜGATIMDA…

Maske: Yüzde görünenini ilk fırsatta çıkarmaya çalıştığımız, görünmeyenini ise yüzümüzden eksik etmediğimiz koruma aracı. İlki virüsü engellemeye yarıyor, ikincisi ise olmak istediğimiz kişi gibi görünmeye…

Lan: Farklı kelime kombinasyonlarında farklı çağrışımları olan nida. Örneğin “Lan bırak!” kime anlatıyorsun anlamında bir racon kesme, “Sana ne lan!” benim hayatıma karışırsan anlayacağın dilden cevap alırsın anlamında bir had bildirme olabiliyor.

Tatil: Tüm sene uğruna çalışılan ve en çok ihtiyaç duyulan ânın, bittiğinin ertesi günü olan kısa ödül.

Kitap: Satın alıp kitaplığa koymanın tatmine, okumanın zihne, okuduktan sonra akılda kalanların kültüre hizmet ettiği kelime bankası.

Twitter: umuesen
Instagram: umtesn



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir