Köşe Yazarı

Twitter vekillik düşürdü!

Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

HDP’nin kapatılma davasını, aynı zamanda içeride MHP’yi güçlendirme ve dış politikada Suriye’deki PYD’nin kuracağı devlet gelişmeleri üzerinden okumak gerekir. MHP’ye kongre öncesinde altın tepsi içerisinde sunum yapılarak, İYİ Parti’nin merkez sağ parti olma girişimine yönelik bir hamle yapılmıştır.  

Tarih 6 Aralık 1997, yer Siirt.

İstanbul Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1912 yılında Ziya Gökalp tarafından yazılan, “Minareler süngü, kubbeler miğferi, camiler kışlamız, müminler asker…” şiirini okudu.

Okuduğu bu şiir nedeniyle hakkında dava açıldı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş. Ve Erdoğan’ın okuduğu şiiri aynı zamanda Refah Partisi’nin kapatılması istemiyle açılan davayı görüşen Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na iletti.

Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı, Erdoğan hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 312/2 maddesine göre “halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek” suçlamasıyla hazırladığı iddianamesini 12 Şubat 1998’de tamamladı. Bir yıldan üç yıla kadar hapsi istenen Erdoğan’ın yargılanmasına 31 Mart 1998 günü başlandı. 21 Nisan 1998‘de dava sonuçlandı. Dava yıldırım hızıyla 69 günde sonuçlandı.



Recep Tayyip Erdoğan’ın hakkında alınan hapis cezası kararının kesinleşmesi nedeniyle görevini bırakmasından sonra, Başkan Vekili görevini yürüten Ali Müfit Gürtuna 12 Kasım 1998 tarihinde Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçildi. 

Erdoğan’a, bir yıl hapis, 860 bin lira para cezası verildi. İyi hal nedeniyle 10 ay hapis, 176 bin 666 lira para cezasına çevrildi. Gerekçeli karar 3 Haziran’da açıklanırken, Yargıtay 23 Eylül’de cezayı onadı. Ve Erdoğan’a siyasi yasak getirildi. Ceza infaz yasası gereği hapis cezası 4 ay 10 güne ertelendi. 26 Mart 1999 yılında cezaevine girdi.

***

21 Mayıs 1997’de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, iktidarda iken Refah Partisi hakkında, “Lâik Cumhuriyet ilkesine aykırı eylemleri” gerekçesiyle dava açmış, 8 ay süren dava sonunda, 16 Ocak 1998’de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmıştı.

***

Yıl 9 Ekim 2016…

Gergerlioğlu, Türk bayraklı ve PKK bayraklı iki tabutun başında bekleyen annelerin olduğu bir fotoğrafı Twitter’da paylaştı. Altına ise şunları yazdı: Analar aynı, bayraklar farklı.”

13 Ekim 2016’da Kocaeli Valiliği idari ve adli soruşturma başlattı ve 6 Ocak’da açığa alındı. 21 Şubat 2018 tarihinde savcı fotoğraflı tweet’te suç unsuru bulunmadığına karar verdi.

En ilginç olan şuydu; O tweet’den dolayı ihraç edilen Gergerlioğlu’na ceza verilmemiş, tweet’in suç olmadığı kararı çıkmıştı. Ancak savcı dosyada bulunan bir başka tweet’ten dolayı dava açtı. Dava açılan tweet’in konusu şudur: Gergerlioğlu T24 İnternet Sitesi’nde 3 PKK’lının elinde Kalaşnikof tüfekli fotoğrafının bulunduğu PKK: Devlet adım atarsa barış bir ayda gelir” haberini Twitter’da retweet etmiştir.

Bu tweet’den dolayı 2.5 yıl ceza aldı. Haberi yayınlayan T24 için ise bir dava bile açılmamıştı.

Hakim karar verirken bir tweet’in retweet edilmesi gibi değil de, Gergerlioğlu’nun bir makalesi gibi ceza verir. Dava açıldığında milletvekili olmayan Gergerlioğlu, istinaf mahkemesi kararı onayladığında artık milletvekilidir.

****

Gergerlioğu, devletin hassas noktaları olan adam kaçırılmalar, MİT’le ilgili konular, işkenceler, cezaevi ihlâlleri, hasta mahkûmlar, KHK’liler ve çıplak arama gibi konuları gündeme getirmeseydi, mecliste fezleke okunmaz, milletvekilliği düşürülmezdi.

Son söz: Ömer Faruk Gergerlioğlu ceza almasına ve milletvekili iken Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı olabilmek için istifa eden A. Selçuk Mızraklı’nın KCK davasından ceza alacağı bilinmesine rağmen neden HDP üst yönetimi tarafından bile bile milletvekili adayı gösterilmiştir? Neden mi bu soruyu soruyorum çünkü kayyumlar, milletvekillerinin düşürülmesi gibi uygulamalar aynı zamanda HDP’yi güçlendirmektedir. Tabi aynı zamanda Türk milliyetçiliğini…

Hiçbir olay bize gösterilmek istenen gibi değildir. Asıl büyük fotoğrafa bakmak gerekir. İçerde gelişen olaylar asla dışarıdaki olaylardan da bağımsız değildir.

*Bu makale Tükenmez Haber‘den alınmıştır