Ne garip bir ülkeyiz değil mi?
Sen kalk Laikliği dinsizlik olarak gör, Laikliğe karşı olduğunu söyle. Sonrada kalk kendi ağzınla bu ülkenin yüzde 99’u hala müslüman diyerek kendini ele ver.
Oysa ki Atatürk nede güzel tarif etmişti.
“Softa sınıfının din simsarlığına izin verilmemelidir. Din perdesine bürünenler, saf ve temiz halkımızın maddi menfaat temin edenler iğrenç kimselerdir. İşte bu duruma karşıyız ve mutlu olduğumuz İslam dinini, yüzyıllardan beri alışılmış olduğu üzere, bir politika aracı durumundan kurtarmak ve yükseltmek gerektiği düşünüyoruz.” diyerek Laikliği.
Ve tek bir cümle Müslümanlığı yada islamiyeti hedef alan, kötüleyen, hakaret içeren bir açıklaması var mı.?
Yok.!
Çünkü Laiklik ilkesinin hedefi müslümanlık yada islamiyet değil Fetö tipi “din istimrarcısı” laiklik karşıtlarının Cumhuriyet’e en büyük tehlike olabileceğine dairdi.
Örneğin; (15 Temmuz)
Yani Laiklik ilkesiyle hem inananların dini ibadetlerini en geniş şekilde ve hiçbir baskı altında kalmadan yerine getirebilmesini sağlanacaktı hemde toplumu zehirleyebileceği düşünülen din istismarcıları ve din tüccarlarına karşı bir nevi “panzehir” olacaktı.
Ki din temelli siyasetin yapıldığı bir ülkede Laiklik, Cumhuriyet ve Atatürk karşıtı cemaat ve tarikatların mantar gibi üremesi gayet normaldi.
Ve daha 2007 yılında Ergenekon davası başladığında söylemiştik bu ülkenin yargı ve emniyetini teslim ettiğiniz fetö’nün asıl hedefinin Türkiye Cumhuriyeti Devletini yıkmak olduğunu.
Ama inandıramadık.
Aksine biz inanmak zorunda kalmıştık “kandırıldık” demelerine.
Ve bugün 12 yaşında bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu gerekçesi ile tutuklanan kişinin ağzından dökülen “Devletin kontrol mekanizmalarında olalım. Çünkü ne idüğü belirsizler karar mekanizmalarına geçince Müslümanlar sıkıntı çekiyor. Ve 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin artık son bulduğunu ve “2. Osmanlı kuruluyor, onun başı da Tayyip Bey birinci padişahımız olarak gözüküyor” cümleleri kadar.
Müridi olan birinin Twitterda yapmış olduğu “Ne menzilciler gibi sağlık bakanlığını istedik, ne de HakYolcular gibi adalet bakanlığını. Siz bizden adam istediniz şimdi biz mi suçlu olduk? İki bakanın taht kavgasında kurban biz olduk öyle mi? Allah var, hesap günü var!” ve yazıklar olsun. O kadar oy verdik. Polis yapcaz bekçi yapcaz dindar adam lazım dediniz 100 lerce gönderdik. Bu muydu karşılığı?” diyebilecek cesarete sahip olmak aynen “Ateş olmayan evden duman tütmez misali gibiydi.”